;
Ekonomi

Karbon Dengeleme Bir Yeşil Badana Biçimi Mi?

karbon dengeleme

Karbon dengeleme günümüzde geniş çaplı bir tartışma konusu. Seragazlarının azaltılmasına katkıda bulunabilse de karbon dengeleme bir tür yeşil badana mı?

YAZI: Khalid RAJİ

ÇEVİRİ: Erhan ARCA

Karbon dengeleme, dünyanın iklim değişikliğine çözüm aradığı son yıllarda anlaşmazlıklara sebep olan bir kavram olarak ortaya çıktı. Kimi taraflar karbon dengelemenin bu işlevi yerine getirdiğini iddia ederken kimileri ise bunu bir yeşil badana olarak görüyor. Yeşil badana, tüketicileri bir şirketin ürün ya da hizmetlerinin gerçekte olduğundan daha çevre dostu olduğuna ikna etmek demek.

Karbon Dengeleme Ne Demek?

Karbon dengeleme, şirketlerin ya da bireylerin seragazı (GHG) emisyonlarını telafi etmek için bu tür emisyonları eşdeğer bir yatırım ile ortadan kaldırmasıdır. Bu dengeleme; yeniden ağaçlandırma, yenilenebilir enerji, metan yakma/toplama ve enerji tasarrufu gibi projeler ile gerçekleşir.

Bu projelerin arkasındaki mantık; şirketlerin emisyon salımlarını önleyerek, mevcut seragazını atmosferden uzaklaştırarak ya da seragazı emisyonlarını azaltarak karbon kredisi kazanmalarıdır. Şirketler ve ülkeler daha sonra bu kredileri emisyonlarını telafi etmek adına kullanır. Bir şirket veya ülke, karbondioksit (CO2) emisyonlarının bir ton eşdeğeri kadarını uzaklaştırması ya da azaltmasıyla bir karbon kredisi kazanır.

Karbon Dengeleme Programlarının Problemi

Gereken emisyon azaltımı olmadan karbon denkleştirmesine güvenmek, net sıfır taahhütlerini yerine getirmek adına zararlı. Karbon dengeleme projeleri doğru hayata geçirildiğinde karbonu azaltabilir ya da karbon depolamasını artırabilir ancak bu projeler, fosil yakıt kullanımı gibi önde gelen karbon emisyonu kaynaklarını kararlı şekilde ele almadıkları için kısa vadeli çözümler. Friends of the Earth, Greenpeace ve World Wildlife Fund -UK gibi uluslararası sivil toplum kuruluşları da bu projelerin iklim kirliliği kültürünü teşvik ettiğini savunarak karbon dengeleme projelerini eleştiriyor.

Gelişmekte olan ülkelerde arazi kullanımına dayanan karbon denkleştirmeleri, daha zengin ülkelerden gelen emisyonları azaltma yükünü iklim krizinin etkisini halihazırda hissedenlere aktarma tehlikesiyle karşı karşıya. Örneğin, büyük ölçekli ağaç dikimi, toprak bozulmasını şiddetlendirebilir veya öngörülen çevresel faydaları tehlikeye atan karşılıklı kirletme gibi biyogüvenlik riskleri oluşturabilir.

Karbon Dengeleme Nasıl Bir Yeşil Yıkama Badana Olarak Değerlendirilebilir?

Şirketler kurum içi emisyon azaltımına öncelik vermediğinde, karbon kredilerini iki kez saydığında veya doğrulanmamış kredilere yatırım yaptıklarında yeşil badana gerçekleşir. Bu eylemler, halkı aldatarak bu yöntemleri uygulayan şirketlerin karbon emisyonlarını azaltmaya kararlı olduklarını düşündürdükleri için yeşil badanadır.

1- Bir şirket, kurum içi emisyonların azaltılmasına öncelik veremediği zaman

Bir şirket, kurum içi emisyonların azaltılmasına öncelik veremediği zaman karbon dengeleme programlarının önemi sorgulanır. Bu eylem yeşil badana olarak değerlendirilir çünkü şirket emisyonlarının yalnızca bir kısmını dengeler. Üstelik, karbon dengeleme projelerinin geçici olduğunu varsayalım. Bu durumda, tutulan seragazı atmosfere salındığı için geçerliliğini kaybeder. Virgin Atlantic’in Kamboçya’daki ağaçlandırma projeleri aracılığıyla karbonu dengelemek için Oddar Meanchey programı bu senaryoya bir örnek. Fern, devam eden ormansızlaşmanın ağaçların bir zamanlar program ile dengelediği emisyonları tersine çevirdiğini açığa çıkardı.

2- Karbon kredileri iki kez sayıldığı zaman

Yeşil badana ayrıca, bir şirketin azaltımını iki kez sayması ile gerçekleşir; şirket bir kez emisyonlarını dengelerken ve bir kez de projenin ev sahibi ülkesi tarafından Ulusal Katkı Beyanı’nda veya iklim hedefinde bildirirken. Bu çift sayım çelişkili ve yeşil badana olarak kabul edilir çünkü gerçekte yalnızca bir azaltım meydana gelmesine karşın bu azaltım iki kez sayılır.

3- Bir şirket hiçbir ödeme olmaksızın projelere yatırım yaptığı zaman

Etkili olmaları için, karbon dengeleme projeleri, şirketin yatırımından bağımsız olarak gerçekleşecek olan emisyon azaltma veya kaldırma programlarından kredi üretmemeli. Bu olduğunda, projenin emisyonları düşürmede gerçek bir katkısı olmaz. Örneğin, MIT Technology Review ve ProPublica, Massachusettes Auduboon Society’nin asla kesilme tehlikesi olmayan ormanları koruma kredisi aldığını ortaya koydu. Shell, Philips 66 ve Southern California Gas Company gibi şirketler bu kredileri karbon denkleştirme programlarının bir parçası olarak satın aldıkları zaman bu kritik faktör nedeniyle emisyonlarını dengeleyemediler.

Karbon Dengeleme Projelerinde Yeşil Badanaya Çözüm

Karbon dengelemek faydalı olabilse de, değişen derecelerde yeşil badanaya karşı duyarlılığı ortadan kaldırır. Karbon dengelemeye dair yeşil badanayı ele almak için tüketiciler şunları yapmalı:

  • Seragazı emisyonlarında bir kaçınma ya da azalma olmaksızın karbon dengeleme programlarına katılan şirketlere karşı tedbirli olun. Karbon dengelemelerinden bağımsız olarak karbon emisyonlarını azaltmak her zaman bir öncelik olmalı.
  • Şirketleri karbon dengeleme projelerinden sorumlu tutun. Tüketiciler, karbon dengeleme projelerinin katkısını ve kalıcılığını doğrulayarak sorumluluk duygusunu sürdürebilirler.
  • Şeffaflık, denkleştirme siciline kayıt ve açıkça tanımlanmış bir protokolün sürdürülmesi gibi karbon denkleştirme programlarındaki diğer önemli kriterleri izleyin.
  • Şirketler yanlış olabilecek belirsiz diller kullandığında dikkatli olun. Örnek olarak, Advertising Standards Authority (Reklam Standartları Kurumu) 2020’de Ryanair’ın reklamında “Avrupa’nın En Düşük Emisyonlu Havayolu” iddiasını kanıt sunmadan kullanması sonucunda reklamı yasakladı.

Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.