Prof. Dr. İbrahim Turna, orman yangınlarının, iklim değişikliği sürecinde sadece Akdeniz Bölgesi’nde görülmeyeceğini söylerken, “İç Anadolu ve Karadeniz’e doğru da kayacak. Senaryolar bunu gösteriyor ve buna hazırlıklı olmalıyız” dedi.
Doğu Karadeniz’de; iklim değişikliğine bağlı yağış rejimindeki düzensizlik, sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, özellikle ilkbahar ve yaz aylarında bölgede etkili olan kuraklık, tarım öncesi ot temizliği adına yakılan anız ateşi, lodosla yayılarak orman yangınlarına neden oluyor. DHA’nın haberine göre, son günlerde Artvin, Rize ve Trabzon’daki örtü yangınları, bölgedeki bitki örtüsüne zarar vererek habitatı olumsuz etkiledi.
İklim değişikliğiyle sıcaklıkların arttığını ve bağıl nemin azaldığını belirten Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden (KTÜ) Prof. Dr. İbrahim Turna, bu durumun yangınları %100 artıracağını belirterek, “İklim değişikliğiyle alakalı çok farklı senaryolar var. Bunların içinde sıcaklığın aşırı artışı ve bağıl nemin düşüşü de yer alıyor. Bizim de bu senaryolara karşı önlem almamız gerekiyor. Bağıl nemin düşmesi ve sıcaklığın artmasına bağlı olarak kuraklık oluşacak. İklim değişikliğiyle ani sıcaklıklar, ani soğumalar şiddetli yağışlar ve fırtınalar olacak. Yangın buradaki önemli noktalardan birisi; elbette ki aşırı sıcaklıkların artması, bağıl nemin düşmesi, yangın olayını %100 artıracak. Orman yangınları, iklim değişikliği sürecinde sadece Akdeniz Bölgesi’nde görülmeyecek; İç Anadolu ve Karadeniz’e doğru da kayacak. Şimdi Akdeniz’de görülen yangınlar, 10 yıl sonra İç Anadolu ve Karadeniz’de görülmeyecek, diyemeyiz. Buralarda da yangınlar olacak. Senaryolar bunu gösteriyor ve buna hazırlıklı olmalıyız” dedi.
Orman yangınlarına karşı ormanların düzenli olarak bakımlarının yapılması gerektiğini ve ormanlarda iklim koşullarına dayanıklı türlerin artırılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Turna, “Orman yangınlarının tümüyle mücadele için ormanlarda sağlıklı ve dirençli orman tesisi yapmamız gerekiyor. Mevcut ormanlarımızı sağlıklı hale getirmemiz lazım. Bunun için de ormanların başından sonuna kadar düzenli olarak bakımlarını yapmamız ve gençleştirme yaparken de uygun türlerle gençleştirmeye gitmemiz gerekiyor. Dolayısıyla bizim bundan sonraki süreçte yangına hassas bir ülke olarak, bilimin ışığında olası senaryoları dikkate alarak önlem almamız lazım. Değişen iklim koşullarına uygun türleri şimdiden hazırlamalıyız. Ekstrem soğukluklar olacaksa da buna uygun bitkileri yetiştirip, belirlenen sahalara dikmemiz lazım” diye konuştu.
Prof. Dr. Turna, “İklim değişikliğine karşı en büyük silah ve iklim değişikliğine karşı en büyük önlem; yeşil alanlar. Bunların başında da ormanlar gelir. Dünyada sürdürülebilirlik açısından en önemli yerler de ormanlardır. Bu nedenle ormanları kurarken; tür seçimi, dikim tekniği, dikim yöntemi ve dikim şekli gibi faktörler çok önemli. Tesis edilen ormanda en önemlisi de kuraklık ve aşırı sıcaklıktan ve bunun sonucunda ortaya çıkabilecek yangından etkilenmeyecek türleri artırma yönünde önlem almamız gerekiyor. Olumsuz etkilenmemek için sadece bilimin ışığında hareket etmemiz yeterli olacak. İklim değişikliğinde orman yangını önemli bir risk. Bunun önlenmesi için başlangıçta eğitim son derece önemli. Vatandaşları bilgilendirmek gerekiyor. Yangının çıkış nedeni olan bilinçsiz anız yakma, sigara izmariti atma gibi olaylara karşı bilinçlendirme çalışmalarını da yoğunlaştırmamız lazım” dedi.