;
Politika

Kapasite Artışı Yapılmak İstenen İliç’te ÇED’in İptal Davası Görüldü

iliç

Son aylarda yarattığı tahribatlarla tartışmaların odağında olan Erzincan İliç’teki altın madenine yönelik tepkiler sürüyorken, maden sahasını işleten firma maden alanının genişletilmesi talebinde bulundu. Bu talebe karşı açılan iptal davası, Erzincan İdari Mahkemesi’nde görüldü. Davanın başladığı saatlerde Ankara ve İstanbul’da bulunan Anagold şirketi ile Çalık Holding’in binalarının önünde protestolar düzenlendi.

YAZI: Şenol BALİ

Erzincan, İliç’teki Çöpler Altın Madeninin yarattığı tahribatlar devam ediyorken şirket tarafından madenin kapasite artırımı için Bakanlığa başvuru yapılmış ve kapasite artırımı talebinde bulunulmuştu. Kapasite artımıyla birlikte madende sülfürik asit kullanımı yıllık dokuz bin tondan 122 bin tona çıkarılacağı tahmin ediliyor. Yine madendeki siyanür kullanımı ise yıllık 11 bin ton olacak. Halk arasında kezzap olarak bilinen nitrik asit ise bir yıl içinde bin 50 kilogram kullanılacak. ÇED dosyasında yer alan bilgilere göre şirket, 10 adet buharlaştırıcı inşa edecek.

İliç Doğa ve Çevre Platformu Kapasite Artışı İsteğine Karşı Harekete Geçti

İliç Doğa ve Çevre Platformu kapasite artışı yapılmak istenen maden sahasına karşı bir kez daha harekete geçti ve yazılı açıklama yaparak dayanışma çağrısında bulundu. Platformun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Türkiye’nin ikinci en büyük altın madeni olan Erzincan İliç’de faaliyet gösteren Çöpler Altın Madeni alanı üç kat daha genişletilmek isteniyor. 66 milyon ton siyanürü buharlaştırıp atmosfere verecek olan, doğamızı sağlığımızı hiçe sayan bu kapasite artışını istemiyoruz” ifadelerine yer verildi. Madencilik faaliyetlerinin coğrafyayı yaşanmaz hale getirdiğini ifade eden platform, şu sözlerle devam etti; “Altın Madeni 2010 yılından beri Kanadalı Anagold Şirketi ve Yerli ortağı Çalık Holding ile beraber yürütülen vahşi altın madenciliği faaliyetleri kadim coğrafyamızı yaşanmaz hale getirmiştir. Basra Körfezi’ne kadar etkisi olabilecek bir alanı tehdit etmektedir! Karadeniz’deki tüm kıyıyı etkisi altına alan ve kazanın üzerinden yıllar geçmesine rağmen etkilerinin devam ettiği, kanser oranlarının artışına sebep olan Çernobilin ikinci versiyonu İliç’te yaşanan siyanür kazaları ve aktif siyanür kullanımı ile İliç’te de yaşanacaktır!”

Açıklamada ayrıca, yapılmak istenen kapasite artışına ilişkin yapılan iptal davası başvurusunun duruşmasına değinildi. Açıklamada “1.746,52 hektar gibi büyük bir alanı kaplayan Çöpler Altın Madeni Kompleksi, Ekim 2021’de onaylanan ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) raporu ile ikinci kez kapasite artırımı izni aldı” denilerek şu ifadelere yer verildi: “TMMOB’un ÇED kararının iptali davasının yarın 30 Kasım saat 10.30’da da bu iptal davasının duruşması Erzincan İdari Mahkemesi’nde görülecek. Doğa ve yaşam savunucuları olarak kararın iptal edilmesini ve kapasite artışının asla gerçekleşmemesini istiyoruz.”

Dava Erzincan’da Görüldü

Maden sahasında yaşananları kamuoyuna duyuran Sedat Cezayirlioğlu ile TMMOB tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı açılan davanın duruşması Erzincan İdare Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada konuşan Anagold Madencilik Şirketi’nin avukatı şunları söyledi: “İlgili alan orman vasfı taşımamaktadır. Flora fauna alanına olumsuz etkiler olmadığı bilirkişiler de tespit etmiştir. Müvekkilim ayrıca söz konusu alana binlerce badem ağacı dikmiştir. Kamusal menfaat yalnızca ilgili yerin devlet tarafından işletilmesi anlamına geliyor herhalde. İliç daha modern bir alana taşınmış, modern bir ilçe olmuş, binlerce insana istihdam sağlanmış, hatta yörede arıcılık faaliyetleri de desteklenmektedir.”

ÇED raporunun iptali için dava açan Sedat Cezayirlioğlu, madene karşı sekiz yıldır mücadele verdiğini belirterek  “Dava açıyorum ama beni keşfe almıyorlar. Bu dava, benim dosyam açısından, usulden reddedilmelidir” ifadelerine yer verdi. Cezayirlioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İzin vermeniz durumunda yüzlerce futbol sahası büyüklüğündeki bu çukurlara yeni yüzlerce derin çukurlar eklenecektir. Günlük 700 ton asit geliyor, 45 dakikada bir İliç ilçesine zehirli kimyasallar taşıyan tankerler giriyor. Bu proje Tunceli’nin ilçelerini de içine alıyor. Mahkeme kararları ile sabit tonlarca siyanür nehre karıştı. Ben bunu kamuoyunu duyurdum diye benim hakkımda soruşturma başlattılar, yargılıyorlar. Çevreyi Çevre Şehircilik Bakanlığı’na karşı korumaya çalışıyoruz. 39 kimyasal kullanıyorlar, 23 tanesi direkt kanserojen içeren maddeler. İlçede kanser hastalıkları arttı, kansere yakalanan işçilerin hemen işine son veriliyor” Cezayirlioğlu’nun konuşmasının ardından Bakanlık yetkilisi ve şirket avukatı, kamoyuna sunulan bilgilerin gerçeği yansıtmadığını dile getirdi.

Av. Atal: “Maden Sahasının Ekoloji ve İnsan Sağlığı Üzerindeki Zararları Aktardık”

Duruşmada yaşananlara ilişkin İklim Haber’e konuşan avukat İsmail Atal, duruşmanın iyi geçtiğini söyledi ve kararın bir ay sonra açıklanacağını ekledi. Aktivist Sedat Cezayirlioğlu’nun müdafisi olarak duruşmaya katılan Atal şunları söyledi; “Hakimlerin tarafsızlığından şüphe duyuyoruz ve bu aşamada UYAP üzerinden reddi hakim talebinde bulunduk. Dosyayı reddi hakim konusunda karar vermek üzere Erzurum idare mahkemesine gönderecekler. Mahkeme dosyanın reddi hâkim talebinin haklılığı veya haksızlığı yönünde karar verecek. Reddi hâkim talebinde bulunduğumuz için ilk duruşmada karar çıkmayabilir.”

Haklı olduklarını dile getiren Atal, şu sözlerle devam etti; “Çok haklıyız ve yaptığımız savunmalar karşısında ezildiler resmen. Maden sahasının faaliyetlerini ekoloji ve insan sağlığı yönünden verdiği zararları bir bir anlattık. Artık sahanın faaliyetlerine devam etmesi konusunda elle tutulur tek bir gerekçe yok.”

Atal, davanın bir çok yönden hukuka aykırı ilerlediğini söyledi ve dava açan aktivist Sedat Cezayirlioğlu’nun keşif anına dahil edilmemesini buna örnek gösterdi. Atal, hakimleri Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSYK) şikâyet edeceklerini ve şekli bir yargılama gerçekleştirdikleri için Adalet Bakanlığı’na dava açacaklarını söyledi.

Atal, birçok kurumun dayanışma gösterdiğini ifade etti ve duruşmaya katılan temsilcileri şu şekilde sıraldı: Türk Tabipleri Birliği (TTB) Halk Sağlığı Kolu Başkanı Dr. Nasır Nesanır, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Genel Sekreteri Dersim Gül, TMMOB Hukuk Müşaviri Ekin Öztürk Yılmaz, Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu.

İstanbul ve Ankara’da Protestolar Yapıldı

Erzincan’da dava görülmeye devam ederken ÇED kararının iptal edilmesi ve kapasite artışının gerçekleşmemesini talep eden çevre aktivistleri Anagold firmasının ortağı olan Çalık grubunun İstanbul binasında basın açıklaması yapmak istedi. Açıklama, güvenlik güçleri tarafından engellendi. Burada kısa açıklama yapan grup üyeleri, İliç’teki durumun Basra Körfezi’ne kadar bir alanı tehdit ettiğini söyledi ve ikinci bir Çernobil faciasının Fırat Havzası üzerinden yaşanacağına dikkat çekti. Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “Karadeniz sınırlarındaki tüm şehirleri etkisi altına alan ve kazanın üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen etkilerinin devam ettiği, kanser oranlarının artışına sebep olan Çernobil vakasının ikinci versiyonu Fırat havzası üzerinde, yaşanan siyanür kazaları ve aktif siyanür kullanımı ile İliç’te de yaşanacaktır! Çöpler Altın Maden sahası Kazdağları’ndaki 350 bin ağacın katledildiği altın maden sahasının üç katı büyüklüğünde! 1.746,52 hektar gibi büyük bir alanı kaplayan Çöpler Altın Madeni Kompleksi, Ekim 2021’de onaylanan ÇED raporu ile ikinci kez kapasite artırımı izni almıştır!’’

Aynı saatlerde Ankara’da bulunan Anagold’un ana merkez ofisinin bulunduğu binanın önünde bir araya gelen doğa severler, pankart açarak maden faaliyetlerine dikkat çekti.  “ODTÜ’DEN İLİÇ’E DİRENENLER KAZANACAK!”  ifadesinin yer aldığı pankartta “ #Fırataltındandeğerlidir” denildi.

Birçok kez felaketlere neden olan Erzincan İliç’te bulunan Çöpler Altın Madeni’ndeki , maden sahasında siyanür sızıntısı ile gündeme gelmiş, firma yetkilileri de bunu doğrulamış, akabinde bir de açıklamada bulunarak, sızıntı miktarının 8 kg olduğu belirtilmiş, bölgenin hemen temizlendiği belirtilmişti. Ancak kamoyuna yansıyan bilgilere göre sızıntı sonrası 20 ton siyanürlü solüsyon Fırat Nehri’ne karıştı. Şirkete 16,4 milyon TL ceza kesilirken maden sadece 3 ay kapalı kaldı.