;
Ekonomi

Kanada’daki Katran Kumu İşçileri Yenilenebilirlere Yöneliyor

Uzun zamandır katran kumundan çıkardığı petrole bağımlı olan Alberta eyaleti, koronavirüsün petrol endüstrisinde yarattığı durgunluktan dolayı sıkıntılı günler geçiriyor. Petrol işçilerinde ise yenilenebilirler sektörüne doğru bir eğilim başladı.

Haber: Chloe Williams

Çeviri: Çisil Sevinç

Brandon Sandmaier, 2000’lerin başında Kanada’nın Kuzey Alberta bölgesinde bulunan ve dünyanın en büyük endüstri projesi olan katran kumunda ağır yüklü makine işçisi olarak çalışıyordu. Çalışırken boru hatları döşüyor ve ağır katranları taşıyan 400 tonluk kamyonları tamir ediyordu.

Ancak petrol ve doğalgaz endüstrisinde 10 yılı aşkın süre görev aldıktan sonra, Sandmaier 2014 yılında okula geri dönerek alternatif enerji konusunda ders almaya başladı. Eninde sonunda kendi işini kurmak istediğini her zaman biliyordu ve güneş enerjisinin artan potansiyelini fark etti.

Şimdi Alberta’da kurucu ortaklarından olduğu Generate Energy Ltd adlı güneş enerjisi şirketinde müdürlük yapıyor.

2015 yılında Kosta Rikada tatile gittiğinde yenilenebilir enerjinin orada ne denli yükselişe geçtiğini fark eden Jake Kubiski, Alberta’daki petrol endüstrisinde elektrikçi olarak çalışıyordu. Eve döndüğünde endüstrinin hâlâ yeni oluşmaya başladığı Alberta’da yeşil enerji işine girmeye karar verdi.

Şimdi ise Kuby Yenilenebilir Enerji adlı şirketin sahibi ve CEO’su. Yaklaşık 10 çalışanının fosil yakıt endüstrisi deneyimi bulunuyor. Kubiski, “Alberta’da petrol ve doğalgaz alanında çalışanlar son derece eğitimli oluyor” diyor.

Sandmaier ve Kubiski’nin işletmeleri, Alberta’da giderek büyüyen yenilenebilir enerji sektörünün bir parçası.

Alberta ekonomisi, onlarca yıldır büyük ölçüde Suudi Arabistan ve Venezuela’dan sonra dünyanın en büyük katran kumundan çıkarılan akışkan katrana bağlıydı. Ancak petrol fiyatları 2014 yılında düşüşe geçmeye başladığından beri, Alberta’daki katran kumunda çalışan 35.000 kişi işini kaybetti.

Günümüzde ise, koronavirüs salgını yüzünden çöküntüye uğrayan küresel talep ve petrol fiyatları sonucu Kanada petrol endüstrisi çok daha ağır bir darbe aldı.

Bazı şirketler katran kumu çalışmalarını azaltmaya başladı, bazılarıysa iklim hedeflerinin yerine getirilmesi konusunda artan baskılardan dolayı katran kumu yatırımlarını tamamen çekiyor.

Albertanın petrol ve doğalgaz endüstrisi uzun süren bir gerilemeyle mücadele ettiği için, petrol endüstrisindeki işçiler katran kumunda kaybolan işleri telafi etmek için yenilenebilir enerji sektörüyle ilgilenmeye başladı.

Bazı sivil toplum kuruluşları ve ekonomik kalkınma ajansları, daha önce petrol alanında çalışmış işçilere güneş ve rüzgar enerjisi üzerine mesleki eğitim programları vermeye başladı.

2015 yılında katran kumu işçileri tarafından kurulan Iron & Earth adlı sivil toplum kuruluşu, Alberta ekonomisini yenilenebilir enerji ile uyumlu hale getirmeyi ve eski katran kumu işçilerine mesleki eğitim programları düzenlemeyi hedefliyor.

Iron & Earth yöneticisi Andrea Visser, “Bizimle irtibata geçen işçilerin çoğu defalarca sektördeki ani yükseliş ve düşüş döngüsüne girmiş” diyor.

Sandmaier, her gün daha fazla petrol işçisinin yenilenebilir kaynaklarda çalışmak için kendisine ulaştığını söylüyor: Eğer bir fırsat sunulursa, kabul etmeye hazırlar.”

Alberta’daki pek çok petrol ve doğalgaz işçisini temsil eden işçi sendikası Uniforun ulusal temsilcisi Rod Wood, enerji sektöründe birkaç ileri görüşlü insan olmasına rağmen çoğunun değişime direndiğini ifade ediyor.

Wood, “Ancak katran kumu endüstrisi darbe almaya devam ettikçe ve iklim değişikliğiyle mücadele hız kazandıkça, enerji dönüşümü kaçınılmaz olacak” diyor.

Wood, Albertalılar hazır olsa da olmasa da dönüşümün yaşanacağını söylüyor ve ekliyor: “Bence bu dönüşüm çoğu insanın düşündüğünden de hızlı geliyor.”

Canada Energy Regulator’a göre, Alberta’daki elektrik üretiminin yaklaşık %10’u yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor.

Yenilenebilirler hızla büyüyor: Alberta’da 2005 – 2018 yılları arasında yenilenebilir elektrik kapasitesi 1484 megawatt’tan 2825 megawatt’lık bir artışla neredeyse iki katına çıkarıldı. 1300 megawatt’tan fazla yenilenebilir enerji projesi ise yapım aşamasında.

Alberta hükümeti, eyaletteki 8100 kişinin güneş enerjisi tesisatçısı ve 3200 kişinin rüzgar türbini teknisyeni olarak çalıştığını açıkladı.

Alberta’nın yenilenebilir enerji sektönde doğrudan ve dolaylı toplam istihdam sayısı 26.000’ken, danışmanlık firmaları Solas Enerji Danışmanlığı ve Delphi Grubu, 2030 yılına kadar 20.000’e yakın yeni istihdam sağlanacağını tahmin ediyor.

Alberta’nın petrol ve doğalgaz endüstrisi, 2018 yılından beri 153.000 kişiyi istihdam etti ancak bu rakam azalışa geçmiş durumda.

Petrol ve doğalgaz işçilerine verilen mesleki eğitim programları yavaş da olsa hayata geçmeye başladı.

Kâr amacı gütmeyen bir şirket olan Calgary Economic Development, işsiz petrol ve doğalgaz çalışanlarının, çeşitli enerji endüstrilerinde kullanılabilecek yazılım geliştirme ve programlama içeren dijital teknoloji sektörüne geçiş yapabilmeleri için 1.1 milyon dolarlık bir program başlattı.

Iron & Earth, petrol ve doğalgaz işçilerini, güneş ve rüzgar enerjisi konularında eğitmek için üç farklı program hazırlıyor.

Kuruluş şimdiye kadar güneş enerjisi sektörü için 30 kişiye eğitim verdi ve yenilenebilir enerji sektöründe çalışmak isteyen yüzlerce fosil yakıt işçisini iş olanakları hakkında bilgilendirdi.

Petrol çok uzun süredir Alberta ekonomisinin hayat damarı oldu.

Katran kumu 2018 yılında günlük 2.9 milyon varillik üretim sağladı ve böylece Kanada’nın toplam üretiminin üçte ikisini oluşturdu.

2000’lerin başlarında, altı haneli maaşlara sahip olmak isteyen insanlar katran kum merkezi McMurray Kalesi’ne akın etti.

Katran kumu şirketleri yeterli sayıda işçi bulamadı ve sonrasında petrol fiyatları 2014 yılında bozguna uğradı ve düşük seviyelerde kalmaya devam etti.

Alberta Üniversitesi’ne bağlı bir araştırma merkezi olan Parkland Enstitüsü’nün yakın zamanda yayımladığı bir rapora göre, Kanada petrol endüstrisinde 2014 ile 2019 yılları arasında 53.000’den fazla kişi işini kaybetti.

Rapor yazarı Ian Hussey’ye göre, kaybedilen işler geri kazanılamayacak.

Daha düşük bütçeyle devam etmek zorunda kalan petrol şirketleri, maliyetlerini azaltmak için farklı yollara başvurmaya başladı.

Suncor adlı katran kumu şirketi, 2018 yılında madenlerinden birindeki tüm kamyon şoförlerini işten çıkararak kamyonlarını sürücüsüz kamyonlarla değiştirdi. Şirket artık bu uygulamaya diğer madenlerinde de geçiş sağlamaya başladı ve 2023 yılına kadar 400 şoförü daha işten çıkarmayı hedefliyor.

Yüksek üretim ve yatırım artık daha fazla istihdam anlamına gelmiyor. Hussey, “Bu eğilim son beş senedir yükselişte” diyor. Bu dönem boyunca, katran kumu üretiminde %23 oranında bir artış yaşanırken, işsizlikte aynı oranda düşüş gözlemlendi.

Seragazı emisyonlarını azaltmak için büyüyen baskı sonucu, kalın zifti nedeniyle geleneksel petrolden daha fazla seragazı üreten bir arıtma işlemi gerektiren katran kumuna sahip Alberta’ya dışarıdan gelen baskılar da giderek artıyor.

Son aylarda İsveç merkez bankası ve dünyanın en büyük varlık yöneticisi olan Blackrock da dahil büyük finansal kuruluşlar, iklime olan zararları nedeniyle Alberta’nın fosil yakıt endüstrisine yatırım yapmaktan vazgeçti.

Teck Resources adlı maden şirketi, yaklaşık dokuz yıl süren 15.5 milyar dolarlık katran kumu geliştirme projesini Şubat ayında uygulamadan kaldırdı. Şirket CEO’su yaptığı açıklamada, bu projenin iklim değişikliği tartışmasını ve Kanada’nın bu tartışmadaki rolünü şiddetlendirdiğini belirtti.

Koronavirüsün sebep olduğu küresel ekonomik durgunluk katran kumu endüstrisinin geleceğini daha da karanlık bir hale getirdi. Şirketler harcamalarını kısıp projelerini erteledikçe, Albertanın petrol ve doğalgaz sektörü yüzlerce kişinin işten çıkarılmasıyla ve binlerce işin askıya alınmasıyla karşı karşıya.

İşçilerin çoğu kariyer değiştirmek konusunda isteksiz olsa da, gidişatın ne şekilde olacağının farkındalar.

İşçi ve çevre hakları savunucusu Blue Green Canada adlı kuruluşun program müdürü Jamie Kirkpatrick, “Hizmet ettikleri endüstrinin sorunun bir parçası olduğunun farkına varmaya başladılar” dedi ancak farklı sektöre geçişlerin genellikle maaş kesintisine yol açtığını da ekledi.

Iron & Earth, fosil yakıtların insanların geçim kaynağı olduğunu kabul ediyor ancak aynı zamanda fosil yakıt işçilerini eğitmek ve yenilenebilir enerji sektöründe daha fazla iş imkânı sağlamak için hükümete destek çağrısında bulunuyor.

5000’den fazla kişi, organizasyonun fosil yakıt işçilerini yenilenebilir enerji konusunda eğitmeyi amaçlayan destek çağrısına imzacı oldu.

Iron & Earth, az sayıda fosil yakıt işçisine ve Edmonton yakınlarında bir Cree yerlisi olan Louis Bull kabilesi üyelerine eğitim hizmeti sağladı. Iron & Earth, Ağustos ayında Alberta’daki güneş ve rüzgar sektörleri için üç adet eğitim programı daha düzenlemeyi planlıyor.

Organizasyonun 2025 yılına kadar belirlediği hedef, Kanada genelindeki 70 topluluğa ve 1000 işçiye mesleki eğitim hizmeti sağlayabilmek.

Calgary Ekonomik Kalkınma projesi, işten çıkarılmış petrol ve doğalgaz konusunda uzman mühendis ve yer bilimcilerin teknoloji sektörüne geçmesini amaçlıyor. Hükümet tarafından finanse edilen proje, petrol krizinden etkilenen ve büyük petrol şirketleri için merkez olan Calgary bölgesine odaklanıyor.

Altı aylık ücretsiz eğitim sunan programa 500 kişi başvuruda bulundu ve ilk dönem için aralarından 50 kişi seçildi. İkinci dönem, yılın ilerleyen zamanlarında tekrar 50 kişiyle birlikte başlayacak.

Calgary Ekonomik Kalkınma Başkanı ve CEO’su Mary Moran, “İşsiz petrol ve doğalgaz çalışanlarının sayısı ve teknoloji sektöründeki işlere olan talep göz önünde bulundurulduğunda, binlerce kişiye eğitim verilmesi gerekiyor” diyor.

Alberta’nın merkez sol eski hükümeti, 2030 yılına kadar eyaletin elektrik üretiminin %30’unun yenilenebilir kaynaklı olacağı taahhüdüyle temiz enerji büyümesini desteklemişti.

Eyalet, ev sahiplerine ve işletmelere güneş panelleri kurulması teşvikinde bulundu ve 2017 ve 2018 yıllarında yenilenebilir enerji projeleri için üç adet açık artırma düzenledi. Böylece 1350 megawatt’lık yenilenebilir enerji kapasitesinin alt yapısı sağlanmış oldu.

Ancak, mevcut muhafazakar hükümet geçen yıl iktidara geldiğinde bu programları rafa kaldırdı. Bir tahmine göre, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynakları mevcut üretimi ikiye katlayarak eyaletin elektriğinin %19’unu temin edecek.

Eyaletteki arz ve talep değerleri, yenilenebilirlerin büyümesine büyük oranda katkı sağlıyor. Eyalet hükümetinin destek vermemesine rağmen, bazı büyük projeler özel yatırımcıların desteğiyle hayata geçirilecek.

Ülkedeki en büyük proje olan 400 megawatt’lık bir güneş enerjisi projesi, bu yılın başlarında Danimarkalı bir yatırım grubu tarafından 500 milyar dolarlık bir destek buldu.

Kuzey Amerikalı enerji şirketi TC Energy de, Alberta’nın güney bölgesinde yapım aşamasında olan 130 megawatt’lık bir güneş enerjisi projesinin ürettiği elektriğin yarısını satın almayı kabul etti.

Temiz Enerji Kanada’nın (Clean Energy Canada) 2019 yılında yayımladığı bir raporda, Kanada genelinde temiz enerji sektöründeki istihdamın petrol ve doğalgaz sektörüne göre daha hızlı büyüme gösterdiği kaydedilmişti.

Yetkililere göre, petrol endüstrisinin içinde bulunduğu koronavirüs sebepli kriz sonrası iyileşme döneminde, Alberta’ya yeni bir enerji geleceğine yönelme fırsatı doğmuş olabilir.

Eyalet hükümeti, Mart ayında sıkıntılı günler geçiren petrol ve doğalgaz endüstrisine multi-milyar dolarlık bir yardım paketi hazırladığını duyurmuştu.

Buna yanıt olarak, Kanada genelinde 256 akademisyenin imzasını taşıyan bir mektupta, Başbakan Justin Trudeau’dan ekonomik iyileştirme planlarının yeşil dönüşümü de kapsaması çağrısında bulunulmuştu.

Trudeau, yakın zamanda yardım paketlerinin 536 milyar dolarlık kısmının seragazı emisyonlarını azaltmaya yönelik yatırımlarda kullanılacağını açıkladı.

Wood’a göre bu olumlu bir gelişme, ancak Alberta’da düşüşe geçen petrol talebi sonucu işçilerin çok daha fazla yardıma ihtiyaçları olacağını da hatırlatıyor.

Petrol hâlâ tahtını koruyor.

Sandmaier’ın güneş enerjisi şirketine çok yakın bir mesafede, rafineriler günde 300 bin varil çıkarmaya devam ediyor.

Sandmaier, “Fosil yakıt endüstrisini desteklemeye devam edemeyiz. Hangi endüstrilerin gelecek vadettiğine bakmalıyız” diyor.

Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.