Türkiye’nin havası en kirli illerinden olan Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinin Çoğulhan mahallesinde bulunan ve Çelikler Holding’e ait Afşin-Elbistan A Termik Santralı’na yeni ünite ekleneceğine dair haberler, yıllardır kirli hava soluyan bölge halkını huzursuz etti. Afşin-Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na seslenerek Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna onay verilmemesi için çağrıda bulundu.
Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu’ndan Mehmet Dalkanat, Afşin-Elbistan’ın bir termik santral daha kaldırabilecek durumda olmadığını dile getirdi: “Halkımız endişeli. 40 yılı aşkın süredir havamızı, suyumuzu, toprağımızı zehirleyen termik santrallara bir yenisinin daha eklenmesi buradaki halk sağlığını hiçe saymaktır. Bilimsel çalışmalar Son 20 yılda buradaki kanser vakalarının 8 kat arttığını gösteriyor. Bu gerçekleri görmezden gelmeden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ÇED başvurusunu geri çevirmesini bekliyoruz.”
Kahramanmaraş’taki hava kalitesi ölçüm istasyonlarının verilerine göre, yılın 200 günü ulusal limit değerlerin üzerinde hava kirliliğine maruz kalan şehir, yıllık ortalamaya vurulduğunda ise Dünya Sağlık Örgütü limit değerlerinin 5 ila 8 katı kadar kirli hava soluyor. Ayrıca Kahramanmaraş Türkiye’de hava kirliliğine bağlı en çok ölümün yaşandığı ilk 10 şehir arasında. Halihazırda sekiz üniteye sahip Afşin A ve B santrallerinin hiçbirinde güncel mevzuattaki limit değerleri sağlayacak nitelikte baca gazı arıtma tesisleri bulunmuyor.
1984 yılından beri işletmede olan dört üniteye sahip (335 MW x 4) Afşin A Termik Santralı’nın, kurulduğu yıldan bu yana tek başına 16.530 kişinin erken ölümüne sebep olduğu hesaplandı. Çelikler Holding Afşin Elbistan Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’nin yeni yapmak istediği iki ünitenin (688 MW x 2) en üst düzeyde filtre kullanılsa bile 1900 erken ölüme yol açacağı ortaya koyuldu.
Bölgede yapılmış çeşitli çalışmalar; santrala yakın topraklarda arsenik, kadmiyum, kurşun, çinko, bakır, mangan, molibden ve demir gibi ağır metallerin ve iz elementlerin oranlarında da önemli artışlar olduğunu gösteriyor.
Dalkanat sözlerine şöyle devam etti: “50 yıl önceki gibi elektrik üretimi için kömüre mahkum değiliz, enerjide bağımsızlığımızı sağlayacak, ucuz ve temiz seçeneklerimiz var. Örneğin, bugün güneşten elektrik üretmenin maliyeti megavat saat başına 39,1 dolar iken yerli kömürden elektrik üretmek megavat saat başına 61,6 dolara mal oluyor. Ayrıca, deprem sonrası toparlanmaya çalışan ilçemiz için çatı ve arazi tipi güneş santralları istihdam ve kalkınma seçenekleri de sunuyor.
Enerjiyi çok farklı yollardan elde edeceğimiz gibi daha fazla istihdam yaratacağımız imkânlar da oluşturabiliriz. Kaldı ki dünya kömürden çıkmaya hazırlanıyor, biz de ülke olarak söz vermişiz 2053 de tüm kömürlü santralları kapatacağız demişiz. V. ve VI. ek ünitelerin çalışma takvimi bu plana göre hiç de uygun gözükmüyor. Çok kısa bir süre sonra kapatmak zorunda kalacağımız bir proje için hem maliyet hem de çevresel kayıplarımız açısından uygun bir yatırım olmayacağı çok açık.”
Brezilya hükümeti, Birleşmiş Milletler ve UNESCO iklim eylemini geciktiren ve raydan çıkaran dezenformasyon kampanyalarına yönelik…
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret eden Thunberg, eş başkan Bucak ile iklim değişikliği ve küresel ısınmanın…
175 ülkeden delege Pazartesi günü Güney Kore'nin Busan kentinde, plastik kirliliğini azaltmaya yönelik uluslararası bir…
Ülkeler 2 haftalık müzakereler boyunca başta iklim finansmanı olmak üzere birçok farklı konuda derin fikir…
İklim STK’ları, Türkiye’nin COP29’da kömürden çıkış tarihi vermediği gibi nükleer enerji kapasitesini artırmayı hedefleyerek enerjide…
Suudi Arabistan ve diğer fosil yakıt üreticisi devletler, başta fosil yakıtlardan uzaklaşma kararı olmak üzere,…