İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2050 ve 2100 yıllarına ait iyimser ve kötümser iklim senaryoları ile modellerini ortaya koyacağı yeni bir proje için harekete geçti. Çevre Bilimci Dr. Nuran Talu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yoğun iklim değişikliğiyle mücadele projelerini yakından incelediklerini belirterek, “Ne Ankara’nın ne de İstanbul’un iklim değişikliğiyle ilgili eylem planı var. İzmir bu konuda çok büyük yol aldı” diye konuştu.
“Daha yeşil bir İzmir” için önemli adımlar atan İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin geleceğine yön verecek yeni bir uygulamaya daha başladı. Peyzaj Araştırmaları Derneği işbirliğiyle başlatılan “Dirençli Kentler İçin Bir Çerçeve: Yeşil Odaklı Uyarlama” projesi, ilk olarak ilgili komisyonlarda görevli meclis üyelerine ve belediye personeline anlatıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir’in yeşil alan geleceğini belirlemek ve iklim değişikliğini göz önünde bulundurarak yol haritasını çizebilmek amacıyla yürüttüğü bu projeyle, bir yandan kentin yeşil altyapısını belirlerken diğer yandan da 2050 ve 2100 yıllarına ait iyimser ve kötümser iklim senaryoları ile modellerini ortaya koyacak. Proje sonuçları gelecek ay kamuoyuyla paylaşılacak.
Raylı Sistem Yatırımları Karbon Salımını Düşürüyor
Toplantının açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirmenin önemine değinerek, “Günümüzde iklim değişikliği ve küresel ısınma diye bir sorun var. Sorunu kabul etmeyerek tedavi yapmamız mümkün olmaz. Son günlerde yaşanan hava olaylarını, küçük meteorolojik olaylar olarak açıklamak da mümkün değil” diye konuştu. Türkiye’deki büyük kentler arasında karbon salımını azaltmaya yönelik adım atan tek yerel yönetimin İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğunu belirten Dr. Gökçe, sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir’de uzun süredir çevre sorunları gerçekliğinin farkına varmış bir belediye var ve yatırımlarını çevreci olarak geliştiriyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, doğa esaslı çözümleri araştırıyor, toplu taşımada lastik tekerlekten elektrikli ve raylı sisteme geçme yönünde önemli adımlar atıyor. Kent merkezlerinin genellikle yaya ve bisiklet ulaşımına yönelmesini öncelik alan bir seçimimiz var. İzmir’de Türkiye’ye öncü, örnek işler yapılıyor. Bunun genel çerçevesini de, karbon salımını azaltmak ana fikri üzerine kuruyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2020’ye kadar taahhüt ettiği ‘% 20 karbon salımı azaltma’ sözünü adım adım yerine getiriyor.”
“Harmandalı’da Biyogaz Üreteceğiz”
Dr. Gökçe, ülkedeki en kapsamlı akıllı trafik sistemini İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İZUM adıyla hayata geçirdiğini belirterek şöyle devam etti: “Bu da mümkün mertebede kavşaklardaki bekleme ve geçiş verilerini tek merkezde toplayan sistemiyle, 2020 yılına kadar 251 bin ton karbon salımının azaltılmasını hedefleyen işlerden bir tanesi. Deniz ulaşımında da yaptığımız hamlelerle karbon kompozit, doğa dostu yeni 15 yolcu ve üç arabalı vapurumuz körfezde salınıyor. Bunlar, daha önceki gemilerden çok daha az yakıt tüketiyor. Üstelik deniz ve raylı sistem ulaşımının lastik tekerlekli ulaşımdan çaldığı her araç, karbon salımını biraz daha azaltıyor. Yeşil motorlu, alçak tabanlı otobüslerimiz devrede ve otobüslerimizin tamamını bu şekilde yenilemeye çalışıyoruz. Türkiye’de bir ilk olarak kent içi ulaşımın bir filosu olarak 20 elektrikli otobüsü aktif olarak kullanıyor. Şu ana kadar elektrikli otobüs 5 milyon yolcu taşıdı ve bu sayede 780 bin litre dizel yakıt kullanımı önlendi. Dizel araçlara göre kilometre başına %81 tasarruf sağlandı. Böylelikle 2.103 ton karbon salımı engellendi. Bu otobüslerin enerjisinin sağlanması için ESHOT’un Gediz’de bulunan atölyelerinin çatısı güneş enerjisi panelleriyle kaplandı. Enerjimizi de güneşten elde etmiş oluyoruz. Benzer şekilde, diğer tesislerimizde de güneş enerjisini ve çatıları daha aktif kullanacak projelerimiz sürüyor. Tahtalı Barajı ülkenin su havzası olarak kullanılan en önemli havzalarından bir tanesi ve İZSU Genel Müdürlüğü bu havzayı korumak için 640 hektarlık alanda 1 milyon 75 bin fidan dikti. Bu havzada hiçbir suretle yapılaşmaya izin verecek bir kararı İzmir Büyükşehir Belediyesi imzalamıyor.” Harmandalı’nda büyük bir rehabilitasyon projesi yürütüldüğünden bahseden Dr. Gökçe, 15 MW’lık enerji üretim kapasiteli biyogaz tesisinin yapımında sona gelindiğini ve yakın zamanda bu tesiste enerji üretileceğini de sözlerine ekledi.
Eylem Planında İzmir Farkı
Çevre ve Siyaset Bilimci Dr. Nuran Talu ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yoğun iklim değişikliğiyle mücadele projelerini yakından incelediklerini dile getirerek şunları söyledi: “İzmir Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Birliği’nin (AB) standartlarını kullanarak ‘Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı’nı uyguluyor. Burada çok önemsediğimiz ve fosil yakıt dediğimiz karbondioksit emisyonlarının azaltılması için gerek kent içi ulaşımda gerek atık yönetiminde birçok yeşil alan tasarımında çok sayıda atılımları var. İzmir Büyükşehir Belediyesi, sınırları içerisinde ciddi seragazı azaltım hedefleri koyuyor ve bu adıma yürüyor. Türkiye’de üç büyükşehir Ankara, İstanbul ve İzmir’dir. Ancak ne Ankara’nın ne de İstanbul’un iklim değişikliğiyle ilgili eylem planı var. İzmir çok büyük yol aldı. Belediyenin kurguladığı kurumsal yapı bile iklim değişikliğini çok iyi anladığını gösteriyor. Sağlıklı Kentler ve Temiz Enerji Şube Müdürlüğü gibi bir birimi çoğu kent ayırarak çalışır. Oysaki hem doğayı koruyacaksınız hem de seragazı emisyonlarını azaltacaksınız. Bu ikiliyi algılayarak yürüyen tek büyükşehir belediyesi İzmir’dir. İzmir en kararlı belediyelerden biri.”
18 Ay Süren Çalışma
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin AB’den 150 bin euro hibe almaya hak kazanan “Dirençli Kentler İçin Bir Çerçeve: Yeşil Odaklı Uyarlama” projesi çalışmaları yaklaşık 18 ay sürdü. Pilot alan olarak seçilen Balçova ilçesi için kentsel altyapı sistemi haritalandırıldı ve alan kullanım ile değişim modelleri hazırlandı. Kentsel ekosistem hizmetleri haritalandırıldı. İzmir’in iklim değişikliğine uyum sağlayabilmesi için plan kararları oluşturuldu. Proje sürecinde elde edilen ve oluşturulan tüm bilgileri içeren bir rehber kitap hazırlandı.