2021’in sonunda küresel yenilenebilir üretim kapasitesi 3064 GW’a ulaştı ve yenilenebilir enerji stokunu %9,1 artırdı.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından yayımlanan Yenilenebilir Kapasite İstatistikleri verileri, küresel belirsizliklere rağmen yenilenebilir enerjinin büyümeye ve ivme kazanmaya devam ettiğini gösteriyor. 2021’in sonunda, küresel yenilenebilir üretim kapasitesi 3064 GW’a ulaştı ve yenilenebilir enerji stokunu %9,1 artırdı.
WAM’ın haberine göre hidroelektrik, 1230 GW ile küresel toplam yenilenebilir üretim kapasitesinin en büyük payını oluştursa da, IRENA’nın Yenilenebilir Kapasite İstatistikleri 2022, güneş ve rüzgarın yeni üretim kapasitesine hakim olmaya devam ettiğini gösteriyor. Güneş enerjisi kapasitesi %19’luk bir artışa öncülük etti ve onu, üretim kapasitesini %13 artıran rüzgâr enerjisi izledi.
IRENA Genel Direktörü Francesco La Camera, devam eden büyümenin yenilenebilir enerji dayanıklılığının kanıtı olduğunu ifade ederek, “Geçen yılki güçlü performansı, ülkelerin yenilenebilir enerjilerin çoklu sosyo-ekonomik faydalarından yararlanmaları için daha fazla fırsatı temsil ediyor. Bununla birlikte, cesaret verici küresel eğilime rağmen, yeni Dünya Enerji Geçişleri Görünümümüz, enerji geçişinin iklim değişikliğinin korkunç sonuçlarını önleyecek kadar hızlı veya yaygın olmaktan uzak olduğunu gösteriyor” dedi.
“Yenilenebilir Enerji, Enerji Talebinden Daha Hızlı Büyümeli”
IRENA’ya göre, iklim hedeflerine ulaşmak için yenilenebilir enerjinin enerji talebinden daha hızlı büyümesi gerekiyor. Ancak, elektrik üretimi için yenilenebilir kaynakların kullanımını önemli ölçüde artırmasına rağmen, birçok ülke henüz bu noktaya ulaşamadı.
2021’deki yeni kapasitenin %60’ı Asya’da eklendi ve 2021 yılına kadar toplam 1,46 TW yenilenebilir kapasiteyle sonuçlandı. Çin, kıtanın yeni kapasitesine 121 GW ekleyerek en büyük katkıyı yaptı. ABD liderliğindeki Avrupa ve Kuzey Amerika sırasıyla ikinci ve üçüncü sırayı alırken, ilki 39 GW, ikincisi 38 GW ekledi. Yenilenebilir enerji kapasitesi Afrika’da %3,9, Orta Amerika ve Karayipler’de %3,3 arttı. İstikrarlı bir büyümeyi temsil etmesine rağmen, her iki bölgedeki hızın küresel ortalamadan çok daha yavaş olması, elektrik piyasalarını optimize etmek ve bu bölgelerde büyük yatırımları teşvik etmek için daha güçlü uluslararası işbirliğine ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Verilere göre öne çıkanlar şöyle:
COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…
Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…
İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…
2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…
COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…
İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…