IPCC Yeni Raporu: Gezegeni Kurtarmak için Metan Emisyonlarının Azaltımına Odaklanılmalı

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin yayımlanan son raporuna göre, gezegeni kurtarmak için metan emisyonlarının acilen azaltılması gerekiyor.

40 yıllık iklim müzakerelerinde dünya, en bol bulunan iklimi ısıtan gaz olan karbondioksite yoğunlaştı.

Bu yıl ise bilim insanları, küresel ısınmayı engellemek için başka bir güçlü seragazı olan metana odaklanılması çağrısı yaptı.

Bilim insanları, bugün yayımlanan BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporunda, ülkelerin karbondioksit emisyonlarını azaltmanın yanı sıra metan emisyonlarında “güçlü, hızlı ve sürekli azalmalar” yapması gerektiği konusunda uyarıda bulundular.

Bu durum, karbondioksit kaynağı kömüre daha temiz bir alternatif olarak doğalgazı tercih eden ülkelerde şaşkınlığa neden olabilir. Ayrıca, tarım ve hayvancılığın, özellikle büyükbaş hayvanların önemli endüstriler olduğu ülkeler için zorluklar oluşturabilir.

Ancak hem metan hem de karbondioksit atmosferi ısıtsa da, iki seragazı eşit özellikle sahip değil. Tek bir karbondioksit molekülü, bir metan molekülünden daha az ısınmaya neden olur, ancak atmosferde yüzlerce yıl kalır, metan ise yirmi yıl içinde kaybolur.

Washington DC’deki Yönetim ve Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü’nün başkanı olan IPCC rapor incelemecisi Durwood Zaelke, raporun “dünya üzerinde metan konusundaki eylemin hızlandırılması için çok fazla baskı oluşturduğunu” söyledi.

Zaelke, “Metanı kesmek, ısınmayı yavaşlatmak için en büyük ve en hızlı stratejidir” dedi.

Metan Gazını Tartışmanın Zamanı Geldi

Birleşmiş Milletler’e göre, küresel ölçekte, metan emisyonları, sanayi öncesi dönemden bu yana ısınmanın yaklaşık %30’undan sorumlu.

Ancak metan, aerosoller ve diğer kısa ömürlü iklim kirleticilerinin rolü şimdiye kadar IPCC tarafından tartışılmamıştı.

Beyaz Saray Bilim ve Teknoloji Politikası Ofisi’nde iklim ve çevreden sorumlu müdür yardımcısı Jane Lubchenco, “Rapor, hem atmosferik konsantrasyon açısından hem de iyileştirilmiş hava kalitesinin insan sağlığına sağladığı ortak faydalar açısından metandaki önemli azalmaların acil faydalarına dikkat çekiyor” dedi.

Teknolojideki güncellemeler ve son araştırmalar, petrol ve gaz üretiminden, çöplüklerden ve hayvancılıktan kaynaklanan metan emisyonlarının büyük olasılıkla hafife alındığını gösteriyor.

Çevre Savunma Fonu enerjiden sorumlu kıdemli başkan yardımcısı Mark Brownstein, raporun petrol ve gaz üreten ve tüketen ülkelere “agresif metan gazı azaltım planlarını kendi iklim stratejilerine dahil etmeleri” gerektiğine dair önemli bir mesaj gönderdiğini söyledi.

Çöp sahası ve enerji şirketi emisyonları üstesinden gelinmesi en kolay alan olabilir. Ancak büyük ölçekli tarım kaynaklı metan daha zor, çünkü büyük ölçekli değiştirme teknolojisi mevcut değil.

AB, bu yıl petrol ve gaz şirketlerini metan emisyonlarını izlemeye ve raporlamaya ve herhangi bir sızıntıyı onarmaya zorlayacak yasalar öneriyor.

ABD’nin, Obama yönetimi tarafından çıkarılan ve daha sonra eski başkan Donald Trump tarafından geri çekilen kurallardan daha katı olan metan düzenlemelerini Eylül ayına kadar açıklaması bekleniyor.

ABD ve AB, küresel doğalgaz tüketiminin üçte birinden fazlasını oluşturuyor.

Ancak, Sao Paulo Üniversitesi’nde çevre fizikçisi olan IPCC’nin ortak yazarı Paulo Artaxo, Brezilya ve Rusya gibi petrol ve gaz üretimi veya tarım konusunda katı düzenlemelere sahip olmayan büyük ekonomilerin de yüksek metan yayıcıları olma ihtimalinin olduğunu söyledi.

Artaxo, “Gaz ve petrol kuyularındaki metan sızıntısını ölçmek çok zor. Ülkeler özellikle aramazlarsa bulamazlar” dedi.

Bazı çevre grupları ve hükümet yetkilileri, ozon tabakasının incelmesiyle mücadele eden Montreal Protokolü gibi metan konusunda küresel bir anlaşma çağrısında bulundular.

Boston merkezli bir iklim teknolojisi grubu olan Temiz Hava Görev Gücü’nün yönetici direktörü Armond Cohen, böyle bir anlaşmanın, bu emisyonları azaltmak için halihazırda teknolojiye sahip olan petrol ve gaz endüstrisinden gelen metanla başlayabileceğini söyledi.

Cohen, “Bu roket bilimi değil. Egzotik bir teknolojiye gerek yok” dedi.