Yeni yayımlanan IPCC raporuna göre Akdeniz’de iklim daha sıcak ve kurak olacak. Hükümetler, iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve küresel ısınmayı 1,5 derecede tutmak için seragazı emisyonlarını hızla azaltmalı.
Binlerce bilim insanının katkı verdiği ve yüzlerce hükümet temsilcisinden oluşan WMO/UNEP Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), hazırlıkları 3 yıldır süren 6. Değerlendirme Raporu Birinci Çalışma Grubu’nun (İklim Değişikliğinin Fiziksel Bilim Temeli) Karar Vericiler İçin Özet Raporu’nu bugün yayımladı.
Raporun bölgesel değerlendirmelerine göre, Türkiye’nin içinde bulunduğu Akdeniz bölgesinde ortalama sıcaklıklar, aşırı sıcaklıklar, hidrolojik ve ekolojik kuraklık artıyor, ortalama yağışlar azalıyor. Kıyı bölgelerde daha fazla sel ve erozyon olması bekleniyor. Ayrıca rapor Akdeniz bölgesindeki ormanlık alanlarda, yangının çıkmasına uygun hava koşullarının artacağını da hesaplıyor.
Rapor, günümüzde iklim değişikliğinin ciddi etkilerini hissetmeyen hiçbir bölgenin kalmadığını, sıcaklık artışlarının felaket sınırına beklenenden hızlı yaklaştığını ve gezegen için kritik eşik olan 1,5 derece ısınmaya önümüzdeki 20 yıl içinde ulaşacağımızı ifade ediyor. Rapor çıktıları bir kez daha insanlığın geleceğinin CO2 ve diğer seragazı emisyonlarını hızla kesmesine bağlı olduğu konusunda uyarıyor.
Rapor, başta fosil yakıtların kullanımı kaynaklı emisyonların hemen kontrol altına alınmadığı takdirde gezegen için kasvetli bir resim çiziyor. Öte yandan, rapor, “iddialı emisyon azaltımlarının insan kaynaklı iklim değişikliği üzerinde ani ve sürekli etkileri olduğu” için, gelecekteki iklimin büyük oranda hala günümüz nesillerinin elinde olduğunu da açıkça ortaya koyuyor.
“Avrupa’nın güneyinde İtalya, Yunanistan ve Türkiye’de yıkıcı orman yangınlarına ve kuzeyinde Almanya’da, Belçika’da ise sellere tanık olduğumuz bu dönemde, IPCC’nin bu raporunun çıktılarının her zamankinden daha fazla dikkate alınması ve eksik eylemlerin ve hedeflerin tamamlanması” gerektiğine dikkat çeken Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) Direktörü Wendel Trio şöyle konuştu: “AB’nin mevcut planları Paris Anlaşması’nın sıcaklık artışını 2030’a kadar 1,5 derecede tutma hedefi için yetersiz. Türkiye’nin ise mutlak azaltım, karbonsuz ekonomi veya kömürden çıkışa dair hedef ve planları yok. Tüm bölgeyi diğer bir deyişle geniş Avrupa’yı iklim nötr bir coğrafya olma çabalarını hızlandırmaya çağırıyoruz.”
Avrupa İklim Eylem Ağı, tüm Avrupa ülkelerini, %100 yenilenebilir enerjiye geçiş yoluyla fosil yakıtların kullanımını hızla azaltıp aşamalı olarak bırakarak, sürdürülebilir tarıma geçerek ve insanlar ile yerleşim yerlerini iklim krizinin artık önlenemez olan etkilerine karşı hazırlayarak, krizle yüzleşmeye çağırıyor.
IPCC yazarlarından Prof. Dr. Murat Türkeş ise, raporun, bölgesel iklim değişikliklerine, sıcak hava dalgaları, ekstrem (aşırı) yağışlar, seller, taşkınlar ve kuraklıklar, orman yangınları vb. hava ve iklim olayları ve afetlerindeki değişmelere ve bu olayların insan kaynaklı iklim değişikliğiyle bağlantılarının nasıl olduğuna odaklandığını söyleyerek, “Rapora göre insan kaynaklı karbondioksit ve diğer seragazı salımları arttı, küresel-bölgesel sıcaklıklar çok hızlı yükseliyor. Bu kapsamda Paris Anlaşması’nın 1.5 derece ve 2 derece küresel ısınma hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için iklim değişikliği mücadelesinin ivedilikle kuvvetlendirilmesi gerektiğini açıklıyor.”
50 Yılda Bir Görülen Aşırı Sıcaklılar Artık 10 Yılda Bir Yaşanıyor
Rapora göre, daha önce yalnızca 50 yılda bir yaşanan aşırı sıcak hava dalgaları, küresel ısınma nedeniyle 10 yılda bir gerçekleşecek, sağanak ve kuraklıklar da daha sık yaşanacak.
Rapor, ısınma 1 dereceyi aştığı için iklim değişikliğinin bu etkilerini zaten yaşadığımızı belirtiyor. Isı dalgaları, kuraklıklar ve şiddetli yağmurlar, dünya daha fazla ısındıkça daha sık ve aşırı hale gelecek. IPCC ilk kez, bu aşırı olayların olasılığını çok çeşitli senaryolarla belirledi.
Rapor, insan kaynaklı ısınmanın meydana gelmeye başladığı 1900’e kadarki 50 yıl ile karşılaştırıldığında, 10 yılda bir görülen şiddetli yağmur olaylarının artık 1,3 kat daha olası ve %6,7 daha yağışlı olduğunu buldu. Daha önce 10 yılda bir görülen kuraklıklar her beş veya altı yılda bir gerçekleşebilir.
Bilim insanları, iklim değişikliğinin bu etkilerinin halihazırda yaşandığını, ABD Pasifik Kuzeybatısındaki sıcak hava dalgası gibi olayların Haziran ayında yüzlerce kişiyi öldürdüğünü ve Brezilya’nın şu anda 91 yılın en kötü kuraklığını yaşadığını vurguladı. Raporun başyazarı ve Sao Paulo Üniversitesi’nden çevre fizikçisi Paulo Artaxo, “Kanada’daki sıcak hava dalgası, Kaliforniya’daki yangınlar, Almanya’daki ve Çin’deki sel, Brezilya’nın merkezindeki kuraklıklar, iklim aşırılıklarının çok ağır bir bedele sahip olduğunu çok açık bir şekilde ortaya koyuyor” dedi.
Gelecek daha da korkunç görünüyor; daha fazla ısınma, daha sık görülen aşırı olaylar anlamına geliyor.
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…
Karadeniz'de iki Rus petrol tankerinin ağır hasar almasıyla petrol sızıntısı yaşandığı açıklandı. Greenpeace ise iki…
Yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın geçiş ekibi, elektrikli araçlara ve şarj istasyonlarına yönelik desteğin kesilmesini…
İklim değişikliği açısından dönüm noktası olarak nitelendirilen ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan görülen davanın duruşmaları sona…
Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, GES ve RES projelerinin yapı denetim kapsamından çıkarılmasının, yatırımcıların…