;
Politika

İliç’teki Facianın Sorumluları Hakkında Suç Duyuruları Yapıldı

iliç

Türkiye’deki çeşitli ekoloji örgütleri İliç’teki Çöpler Altın Madeni’nde yığın liçi sahasında meydana gelen kaymanın ardından yaşanan felaketin sorumluları hakkında çevreyi kasten kirletmek ve görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulundu.

İstanbul Barosu, İliç’teki felaketin ardından maden sahibi şirket Anagold ve dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Türkiye’nin çeşitli illerindeki yaşam savunucuları da İliç maden felaketinin sorumlularının yargılanması için dün eş zamanlı olarak suç duyurularında bulundu.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ve Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin çağrısıyla Edremit Demokrasi Platformu bir basın açıklamasında bulundu. Yanı sıra MUÇEP de Muğla Adalet Sarayı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Yapılan iki açıklamada da yaşanan facianın 9 işçinin kimyasal zehirli atık altında kalmasına ve geri dönüşü mümkün olmayacak bir şekilde çok geniş bir alanda hava, su ve toprağın kirlenmesine neden olduğu vurgulandı.

Yaşanılan felaketin göz göre göre geldiğinin altı iki açıklamada da bir kez daha çizilirken, Edremit Demokrasi Platformu 2013 ve sonrasında açılan davalarda ve bilirkişi keşiflerinde yapılan uyarıların dikkate alınmadığını hatırlattı. MUÇEP adına basın açıklamasını okuyan Menteşe Meclisi Eşsözcüsü Rukiye Uslu’nun şu cümleleri de bunu destekledi: “Yaşanılan felaket, tüm uyarılara rağmen önlem alınmaması, daha fazla kâr ve rant için kapasite artışları ile daha fazla siyanürlü solüsyon kullanarak, uygun olmayan arazi koşullarında, bilimsellikten uzak ve can güvenliğini gözetmeden devam eden üretim sonucu göz göre göre gelmiştir.”

Türkiye’de Yaşanılan En Büyük Ekokırım Suçu

Açıklamalarda İliç’teki facianın Türkiye’de yaşanılan en büyük ekokırım suçu olduğu ve İliç’in bir ekokırım suç mahalli olduğu vurgulandı ve bu suça sebep olanlar hakkında çevreyi kasten kirletmek ve görevi kötüye kullanmaktan yargılanmaları için suç duyurusunda bulunuldu.

Edremit Demokrasi Platformu yaptığı açıklamada, “Ekokırım, doğanın katledilmesi, gelecek kuşakları da etkileyecek şekilde, ağır ve telafisi mümkün olmayan bir doğa tahribatıdır. Böylesi büyük ölçekte doğa tahribatına sebep olan kasıtlı fiiller ise ekokırım suçudur. İliç’te yaşananlar kesinlikle ihmal suçu değildir. Öngörüldüğü, uyarıldığı, ölçümlendiği, verileri bulunduğu halde, sonucu bilinerek kasıtlı bir şekilde işlenen bir suçtur. Ekokırım suçudur” ifadelerine yerdi.

Menteşe Meclisi Eşsözcüsü Uslu ise kimler hakkında suç duyurusunda bulunduklarına dair şunları söyledi: “Bu suça sebep olan Anagold Madencilik ve taşeronları, madene ‘ÇED Olumlu’ ya da ‘ÇED Gerekli Değil’ diyerek işletilmesine, kapasite artışına olur veren ve madenin denetimini yerine getirmeyen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, daha önce meydana gelen siyanür sızıntısında soruşturmayı kapatan kamu görevlileri, davalarda görev yapan ve tarafsız davranmayan bilirkişiler ve tüm diğer sorumlular hakkında çevreyi kasten kirletmek ve görevi kötüye kullanmaktan yargılanmaları için suç duyurusunda bulunuyoruz.”

“Devasa Ölçekli Suç Mahalli”

Edremit Demokrasi Platformu açıklamasında yer verilen şu cümleler ile ekolojik yıkımın boyutlarını aktarıldı: “Su döngüsü marifetiyle Fırat havzasının tamamına yayılmasına uzmanlar tarafından kesin gözüyle bakılan bu sınır ötesi doğa tahribatı, yani ekolojik yıkım, hava küre, yer küre ve su küreyi ağır ve geniş ölçekte kirletmiş, gelecek kuşakların sağlıklı bir çevrede yaşam hakkını ellerinden almıştır. Bu anlamda, İliç, hem coğrafya olarak sınır ötesini hem de o coğrafyada yaşayan gelecek kuşakları   etkileyen devasa ölçekli bir suç mahalli haline getirilmiştir.”

Doğa ve yaşam savunucularının Türkiye’nin pek çok il ve ilçesinde eş zamanlı olarak İliç’teki sorumlular hakkında bulundukları suç duyurusu şu şekilde:

Anayasanın 17.maddesi ile güvence altında alınan “Yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı”na ve Anayasa’nın 56. maddesinde yer alan “Sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkı” ile “Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek ödevi”ne dayanarak;

1-Çok sayıda insanı öldürme (TCK madde 81, 85/2),

2- “İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla” çevreyi kasten kirletme (TCK madde 18/4,5),

3-Görevi kötüye kullanma (Kamu görevlileri yönünden) (TCK madde 257)

4-Tespit edilecek diğer suçlar

nedeniyle, sorumluluğu olan Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. yöneticileri ve çalışanlarının, gereken idari önlemleri almayan, denetim yapmayarak olayın meydana gelmesine yol açan, izin ve ruhsatları veren kamu görevlilerinin tespit edilmesi, yapılacak soruşturma sonucunda, tespit edilen şüphelilerin atılı suçlardan yargılanmaları ve cezalandırılmaları, şüpheli şirkete verilen tüm izinlerin TCK madde 60 gereğince iptali istemli olarak kamu davası açılması talep edildi.