;
Politika

İliç’e Giden Otobüs Sivas’a Alınmadı: “Kamuoyu Oluşması İstenmiyor”

iliç

Erzincan İliç Çöpler Kompleks Altın Madeni’nde yığın liç alanında meydana gelen kaymanın ardından Ekoloji Birliği İstanbul’dan bölgeye gitmek üzere bir otobüs kaldırdı ancak otobüs kolluk kuvvetlerince Erzincan’ın komşu şehri Sivas’a alınmadı. Otobüste bulunan İklim Adaleti Koalisyonu üyesi Levent Büyükbozkırlı: “Herhangi bir kamuoyu oluşması istenmiyor. Bu olay bu kadar sıcakken bizim de buradaki katliama vurgu yapmamız, burayı ön plana çıkartmamız hiç arzu ettikleri şeyler değil.”

YAZI: Erhan ARCA

13 Şubat’ta Erzincan İliç’te, Çöpler Kompleks Altın Madeni’ndeki siyanür ve ağır metaller içeren yığın liçi alanında kayma meydana geldi, milyonlarca ton kontamine çamur Sabırlı Deresi yatağı ve eski maden ocağı alanına aktı. Ne yazık ki dokuz maden işçisi kayan çamurun altında kaldı. Ekoloji Birliği, işlenen ekokırım suçunu yerinde görmek, bilgilenmek ve tepkilerini dile getirmek adına 17 Şubat’ta İstanbul’dan İliç’e doğru yola çıktı ancak Sivas Valiliği’nin kararı ile Sivas il sınırlarına dahi girmeleri engellendi. Bunun üzerine otobüs Reşadiye yakınlarında bir akaryakıt istasyonunda basın açıklamasını gerçekleştirdi.

Kolluk kuvvetlerince Sivas il sınırında durdurularak Erzincan İliç’e gitmesi engellenen otobüste bulunan İklim Adaleti Koalisyonu üyesi Levent Büyükbozkırlı bu noktaya kadar da en az beş kere GBT işlemi için durdurulduklarını ve bölgede jandarma ve çevik kuvvetin yoğun bir şekilde bulunduğunu ifade etti.

Seyahat Etme Özgürlüğü Hiçe Sayıldı

Otobüsün Sivas’a alınmamasının gerekçesi olarak Erzincan ve ilçelerine girişin Sivas Valiliği tarafından yasaklanması gösterildi. Yapılan basın açıklamasında bu durum, “Kolluk nezaretinde Reşadiye’de bir dinlenme tesisine girmeye zorlanan arkadaşlarımızın en temel hakkı olan seyahat etme özgürlüğü ellerinden alınmıştır” cümleleri ile ifade edilirken Valilik kararı hakkında görüşlerini paylaşan Büyükbozkırlı, “Sivas’tan Erzincan’a girişlerde asayişe engel olabilecek, herhangi bir kanunsuzluk çıkartabilecek profilde kişilerin bölgeye girmesine engel olunması gibi çok muğlak bir ifade yer alıyordu” dedi ve ekledi: “Biz İliç’e gidiyoruz diye yola çıktığımız için bunu potansiyel bir tehdit olarak görüyorlar. Biz ekoloji aktivisti olduğumuzu, buraya protesto için gittiğimizi açıklamamıza rağmen bunu bir potansiyel huzursuzluk sebebi olarak görüyorlar.”

Kendilerinin “kanunsuzluk çıkartabilecek profilde kişiler” olarak değerlendirilerek seyahat özgürlüklerinin kısıtlanması hakkında yorumlarını paylaşan Büyükbozkırlı, “Herhangi bir kamuoyu oluşması istenmiyor. Bu olay bu kadar sıcakken bizim de buradaki katliama vurgu yapmamız, burayı ön plana çıkartmamız hiç arzu ettikleri şeyler değil. Bu nedenle bizi sakıncalı olarak addediyorlar” dedi.

Sivas’a alınmayan otobüs Reşadiye yakınlarındaki akaryakıt istasyonuna dönerek burada sabaha kadar bekledi. Büyükbozkırlı bu bekleme süresi boyunca da kolluk kuvvetlerinin yakın takibinde olduklarını ifade etti. Cumartesi gecesi Sivas’a alınmayan otobüs Pazar günü Sivas’ı bypass ederek Karadeniz yolu üzerinden Malatya’ya gitmeyi planladı. Büyükbozkırlı, burada da kolluk kuvvetlerinin kendilerine engel olduğunu aktardı. Malatya’ya gitmek üzere bir ara yol kullanmayı planlayan otobüsün burada da kolluk kuvvetlerince durdurulması ardından ekoloji aktivistleri Jandarma Komutan Yardımcısı ile görüştü. Otobüs sakinlerinin Erzincan’a değil, Malatya’ya gideceklerini belirtmelerine karşın ikna olmayan kolluk kuvvetleri otobüsün bu yolu kullanmasına engel oldu. Tekrar Reşadiye yakınlarındaki akaryakıt istasyonuna dönen otobüs basın açıklamasını burada gerçekleştirdi.

Basın açıklaması öncesinde İl Emniyet Müdürü’nün bölgeye gelerek kendilerine engel olmaya çalıştığını ifade eden Büyükbozkırlı, yasal haklarını kullanmaktaki ısrarları sayesinde yapabildikleri basın açıklamasına engel olamayan emniyet müdürünün “basın açıklamasını kayda alacağım, bir şey görürsem hemen gözaltı yaparım” dediğini not düştü.

“Bizimle Aynı Otobüste Oldukları için Bloke Edildiler”

Yapılan basın açıklamasının ardından otobüs, Amasya Çambükü Köyü’ndeki OSB’ye karşı verilen çevre mücadelesine dayanışma ziyareti gerçekleştirerek İstanbul’a doğru yola çıktı. Otobüsten ayrılan iki basın mensubu ise kendi imkanlarıyla İliç’e doğru yola çıktı. Basın mensuplarının Erzincan’da iki saate yakın polis kontrolünde tutulduğunu aktaran Büyükbozkırlı, daha önce kendileri ile aynı otobüsteyken kimlik bilgileri alınan bu kişiler hakkında “basın mensubu olmalarına karşın bizimle aynı otobüste oldukları için bloke edildiler” yorumunda bulundu.

Yanı sıra yapılan basın açıklamasında İliç’e gitmek üzere özel araçları ile yola çıkan Malatya Çevre Platformu üyelerinin de çeşitli engellerle karşılaştığı şu cümlelerle aktarıldı: “Dersim’den yola çıkan Malatya Çevre Platformu’ndan arkadaşlarımız da çeşitli engellerle karşılaşmış, İliç’e girmeyi başaran arkadaşlarımız daha sonra ablukaya alınmış arkasından da İliç dışına çıkartılmıştır. Arkadaşlarımız, DEM Parti Milletveliki Ayten Kordu ile birlikte bir basın açıklaması gerçekleştirebilmişlerdir.”

“Bilgiye Ulaşmamız Engelleniyor”

Ekoloji Birliği’nin yaptığı basın açıklamasında İliç’e girişlerin yasaklanma amacı “olayların örtbas edilmesi, gerçeklerin görülmesinin ve kayıt altına alınmasının engellenmesi ve yöre halkı ve çalışanlarla dayanışmanın engellenmesi” olarak ifade edilirken, “Bağımsız medyanın ulaşabildiği kısıtlı sayıda bilgi ve görüntünün dışında bilgiye ulaşmamız engellenmektedir. Ortada bir suç ve bir ekokırım yok ise ne saklanmak istenmektedir?” sorusu dile getirildi.

Bölgeye girişlerinin engellenmesi hakkında da konuşulan açıklamada, “İliç, Anagold Madencilik şirketi, işbirlikçisi kamu kurumları, yerel otoriteler ve siyasiler tarafından bir cehenneme çevrildiği gibi şimdi de hapishaneye çevrilmiştir” denilirken, madenin acilen kapatılması, tüm işletme izinleri ve ruhsatların iptal edilmesi ve tüm sorumluların yargılanması gerektiği vurgulandı.

Açıklama şu cümlelerle noktalandı: “Ekoloji hareketleri heyetinin keyfi uygulamalarla seyahat hakkının gasp edilmesini kabul etmiyor, iktidarın bu tutum ve politikaları kınıyoruz. Ekokırım suç mahaline gidişimiz engellenemez.”