ABD başkanlık seçimleri, ülkenin ekonomik toparlanması çerçevesinde, petrol, gaz ve kömür üretiminin önündeki düzenleyici engelleri ortadan kaldırmaya kararlı bir politikacı ile iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi planlayan bir politikacıyı karşı karşıya getiriyor.
Haber: Valerie Volcovici, Timothy Gardner
Çeviri: S. Sena Akkoç
Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump, enerji ve otomobil endüstrilerini sağlığı ve çevreyi korumaya yönelik düzenlemelerin maliyetlerinden kurtarmak için eski Başkan Barack Obama’nın iklim gündemini ortadan kaldırmaya odaklandı.
Obama’nın başkan yardımcısı olarak görev yapan Joe Biden, koronavirüs salgınından sarsılan ABD ekonomisini yeniden canlandırmak için yeni bir yeşil altyapıya odaklanarak iklim değişikliğiyle mücadele stratejisini güçlendirdi.
Bir yandan ölümcül orman yangınları Batı Kıyısı’ndaki üç eyaleti de yerle bir ederek ABD’lilere iklim değişikliğinin risklerini hatırlatırken 3 Kasım seçimlerinin önemli konularından bazıları ise şu şekilde:
İklim Planları
Fosil yakıtlardan daha hızlı bir çıkış çağrısına kulak veren Biden, ilk dört yıllık dönemi için 2 trilyon dolarlık bir harcama önererek 2035 yılına kadar da %100 temiz elektriğe ulaşmayı hedefliyor.
Biden’in önerileri arasında enerji verimliliği için 4 milyon binanın iyileştirilmesi, 1,5 milyon enerji verimli ev ve toplu konut inşası ve 100.000’den fazla sakini olan şehirlerde toplu taşıma yatırımları da yer alıyor.
Enerji şirketleri, Biden’ın planlarının yeni teknolojilerdeki hızlı ilerlemelere bağlı olduğuna dikkat çekti.
Biden, emisyonsuz ancak atık sorunları olan yüksek teknolojili nükleer enerji araştırmalarını destekliyor.
Trump’ın kampanya web sitesinde bir iklim planı yok. Bunun yerine, Trump yönetiminin Obama dönemindeki düzenlemeleri çözmeye odaklandığı vurgulanıyor. Trump, iklim konusunda ana akım bilimi de reddetti. Ancak Eylül ayında Florida kıyılarında sondajı yasaklama kararını açıklarken, Cumhuriyetçi milletvekillerinin kendisine “Teddy Roosevelt’ten bu yana en çevreci başkan” olabileceğini söylediğini belirtti.
Biden gibi Trump da ileri nükleer teknolojiyi destekliyor.
Otomobil Kaynaklı Emisyonlar
Biden, Obama yönetimi sırasında belirlenen otomobil emisyon standartlarını güçlendirmek istiyor. Düzenlemeleri, “endüstriyi öldürmek” olarak gören Trump, Mart ayında standartları daha da zayıflattı.
Biden ayrıca otomobil üreticilerine sıfır emisyonlu arabalar üretmeleri için teşvikler ve temiz araçlar için federal bir tedarik programı önerdi. Ayrıca yeni Amerikan yapımı otobüslerin 2030 yılına kadar sıfır emisyon olması, 500 bin elektrikli araç şarj istasyonunun kurulması ve fosil yakıtlara yapılan finansal desteklerin son verilmesi çağrısında bulundu.
Mavi Yakalılar
Trump’ın, kömür hakkında güzel, temiz kömür hayalleri bulunuyor ve Trump yönetimi, 2017’nin başlarında hava ve su düzenlemelerini azaltma planlarını açıklarken madencileri Beyaz Saray’a davet etmişti.
Ancak doğalgaz bolluğu ile rüzgar ve güneş enerjisinin düşen fiyatları nedeniyle Trump, görev süresi boyunca kömür santrallarının kapanmalarını durduramadı. Kömür yakıtlı elektrik üretimi geçen yıl %18 düşüşle 1975’ten beri en düşük seviyeye geriledi.
Trump ayrıca önemli bir mavi yakalı iş kaynağı olan sondaj ve fosil yakıt endüstrilerini korumaya odaklanıyor.
Biden, partisinin liberal kanadından hidrolik çıkarmaya ülke çapında bir yasak getirme baskılarına direndi. Bu sondaj tekniği, iklim değişikliğiyle bağlantılı emisyonları artırıyor, ancak ülke çapında işleri destekliyor ve ABD’nin dünyanın en büyük petrol ve gaz üreticisi olmasını sağlıyor. Biden ayrıca madencilik çalışmalarına alternatifler sunarak kömür topluluklarına yatırım yapmayı da destekliyor.
İklim Diplomasisi
Trump, küresel ısınma ile mücadele etmek için ülkeleri bir araya getiren 2015 Paris İklim Anlaşması’ndan, Çin’den sonra en çok seragazı salımına sahip olan ABD’yi çıkarmak için harekete geçti ve bu anlaşmanın çok maliyetli olduğunu söyledi. Çevre Koruma Ajansı başkanı Andrew Wheeler, Demokratların liderliğindeki iklim değişikliği mücadelesinin yoksullara zarar verdiğini söylüyor.
Biden, ABD’yi iklim değişikliği konusundaki liderliğine geri getireceğini ve Paris İklim Anlaşması’nın hedeflerini ilerletmek için gelecekteki iklim müzakerelerinde ABD’nin rolünü iddialı bir şekilde yenileyeceğini söyledi.
Biden aynı zamanda Çin’i “Kuşak-Yol Projesi” (BRI veya eski ismiyle OBOR) yoluyla kömür santrallarını finanse etmeyi bırakmaya ikna etmek için diplomatik bir girişimde bulunmak istiyor.
Haberin aslına buradan ulaşabilirsiniz.
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…
Karadeniz'de iki Rus petrol tankerinin ağır hasar almasıyla petrol sızıntısı yaşandığı açıklandı. Greenpeace ise iki…
Yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın geçiş ekibi, elektrikli araçlara ve şarj istasyonlarına yönelik desteğin kesilmesini…
İklim değişikliği açısından dönüm noktası olarak nitelendirilen ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan görülen davanın duruşmaları sona…
Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, GES ve RES projelerinin yapı denetim kapsamından çıkarılmasının, yatırımcıların…
Dünya Ekonomik Forumu’nun yeni bir çalışmasına göre, küresel seragazı emisyonlarının %40’ını oluşturan sekiz sektördeki emisyon…