Sofya’da düzenlenen BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nde ülkeler temel iklim raporlarının sunulması için belirlenecek zaman çizelgesi konusunda anlaşmaya varamadı. Çoğu ülke raporların bir sonraki BM küresel izleme raporu öncesinde hazır olmasını isterken, emisyon üretiminde önde gelen bazı ülkeler de kapsayıcılık gerekçesiyle öneriye karşı çıktı.
Geçen hafta düzenlenen Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) toplantısında ülkeler ana iklim bilimi raporlarının üretimi için belirlenmesi gereken takvim üzerine yine bir anlaşmaya varamadı. Bulgaristan’ın başkenti Sofya’nın ev sahipliği yaptığı toplantılarda çoğu ülke, iklim biliminin durumunu değerlendirmek üzere üç temel raporun 2028 ortasına kadar teslim edilmesini savundu. Bu tarih BM’nın kolektif iklim eylemlerinin bir değerlendirmesi anlamına gelen küresel izleme raporuyla aynı zaman denk gelirken, Çin, Hindistan, Suudi Arabistan, Rusya ve Güney Afrika’dan oluşan yüksek emisyon üreten ülkeler grubu, Kenya’nın da desteğini alarak hızlandırılmış bir zaman çizelgesi belirlenmesine karşı çıktı. Bu ülkeler, hızlandırılmış bir çizelgenin Küresel Güney’den bilim insanlarını sürece dahil etmeyi zorlaştıracağı endişesini dile getirdi.
Hükümetler, Ocak ayında yapılan “zorlu görüşmelerin” ardından bu yıl ikinci kez bir karar almayı başaramazken, o görüşmeler de aynı sonuçla sona ermişti. Konu, Şubat 2025’teki bir sonraki toplantıda tekrar tartışılacak. Aynı sırada ayrı bir uzman toplantısı da bu raporların taslağını 2024 yılının sonuna kadar hazırlamakla görevli olacak.
IPCC’nin İtibarı Sorgulanıyor
Toplantıya Güneydoğu Asya’da yer alan ve az gelişmiş ülkeler grubunda bulunan Timor Leste temsilcisi olarak katılan Adao Soares Barbosa, bir sonuca varılmaması üzerine yaşadığı hayal kırıklığını dile getirdi. Barbosa konuşmasında, “Eğer değerlendirme raporları küresel izleme sürecine bilgi sağlayamıyorsa başka ne işe yarıyorlar?” diye sorarak tepki gösterdi.
Sofya’daki toplantılarda Kenya’yı temsil eden Joyce Kimutai, ülkesinin önerilen kısaltılmış zaman çizelgesine karşı çıkmasının “süreci zorlaştırma” amacı taşımadığını, daha sınırlı kaynaklara sahip ülkelerin karşılaşacağı zorlukları vurgulamak için olduğunu iddia etti. Kimutai konuşmasında, “Çok sıkı bir zaman çizelgesi ile kapsamlı ve sağlam bir rapor üretmek olası görünmüyor. Bu durumu fazlasıyla sorunlu bulduk” dedi.
IPCC’nin birincil amacı, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne (UNFCCC) ile ulusal karar vericilere güvenilir bilimsel değerlendirmeler sunmak. Dünyanın dört bir yanından gönüllü olarak çalışan bilim insanları tarafından genellikle birkaç yıl süren çalışmalar sonucunda hazırlanan raporların bulguları şu ana kadar son derece etkili olmuştu. Bu raporlar, iklim değişikliği ile ilgili en son araştırmaları, gezegenin ısınmasını engellemeye yönelik çabaları ve küresel ısınmanın etkilerine uyum sağlamayı sentezliyor.
Mart 2023’te yayımlanan altıncı seri raporu, ilk UNFCCC küresel izleme raporunu bilgilendirmede önemli bir rol oynamış ve bu, hükümetlerin ilk kez “fosil yakıtlardan uzaklaşma” sürecine başlamayı kabul etmeleriyle sonuçlanmıştı. Söz konusu anlaşma da geçen yıl Aralık ayında Dubai’de yapılan COP28’de sağlanmıştı.
Ancak, üretimi azaltma gerekliliği konusunda net bir dil kullanılmasına karşı çıkan bazı fosil yakıt zengini ülkeler, örneğin Suudi Arabistan, daha önce IPCC raporlarının UNFCCC müzakerelerinde güçlü bir şekilde tanınmasına karşı çıkmışlardı.
Kasım 2028’den Önce Hazırlansın İsteniyor
Sofya’daki oturumun açılışını yapan IPCC Başkanı Jim Skea, “karmaşık ve zorlu” bir gündemle karşı karşıya oldukları konusunda uyarıda bulundu. Skea, rapor üretim takvimi üzerindeki tartışmanın, yaşanan süreçlerin değerlendirilmesinde bilimin kapsayıcılığı açısında geniş kapsamlı sonuçlar doğuracağını da sözlerine ekledi.
Toplantıda bilim insanları ve hükümet yetkililerine IPCC’nin idari kolu olan sekretarya tarafından hazırlanan bir öneri sunuldu. Bu öneriye göre, değerlendirme raporlarının Mayıs ve Ağustos 2028 arasında tamamlanması öngörülüyor. Bu tarih de küresel izleme sürecinin Kasım 2028’de sona ermesi planlanan tarihinden birkaç ay önceye denk geliyor.
Çeşitli kaynaklardan ve Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Ensititüsü’nden (ISSD) elde edilen toplantı özetine göre, AB üye devletleri, Birleşik Krallık, ABD ve en kırılgan durumdaki gelişmekte olan ülkeler dahil olmak üzere pek çok ülke, öneriyi destekleyerek bilimsel raporların küresel izleme sürecine dahil edilmesinin önemini vurguladı. Destekçiler, aksi takdirde IPCC’nin itibarının riske gireceğini de işaret etti.
IISD özetine göre, küçük ada devletleri ve en az gelişmiş ülkeler, IPCC’nin katkısının, kendi araştırmalarını üretme kapasitesine sahip olmayan ve iklim değişikliğinin halihazırdaki etkilerine en fazla maruz kalan ülkeler için hayati önemde olduğunu savundu.
Ancak, Hindistan, Suudi Arabistan ve Çin’in de dahil olduğu bir grup gelişen ülke, sürecin hızlandırılmasına karşı çıktı. Daha fazla zaman gerektiğini, bu sürenin Küresel Güney’den uzmanlar ve araştırmaların daha fazla dahil edilmesini sağlayarak “sağlam ve titiz” bilimsel sonuçlar elde edilmesine yol açacağını savundu. Güney Afrika, Rusya, Kenya, Cezayir, Burundi, Kongo, Ürdün, Libya ve Venezuela da buna benzer görüşleri ifade etti.
Gelişen Ülkelerden Araştırmacı Katılımı Düşük
Hindistan, “en iyi bilimsel sonuca varmak zaman alır, aceleye getirilmiş iş kalitesiz olur” ifadesini kullanırken, Suudi Arabistan, kısaltılmış zaman çizelgesinin “tamamlanmamış bir bilime” yol açacağını ve bu durumun dünyaya zarar vereceğini iddia etti.
Kenya’dan Kimutai, yaptığı açıklamada, bilimsel literatür üretmenin ve başvuruları gözden geçirmenin çok zaman aldığını, zengin ülkelerdeki meslektaşlarının aksine, Küresel Güney’deki bilim insanlarının iyi finanse edilen kurumlardan nadiren yardım alabildiklerine vurgu yaptı.
IPCC uzun zamandır Küresel Güney’den uzmanların yeterince temsil edilmesini sağlamakta zorluk yaşıyor. Bir çalışmaya göre, altıncı ve en son değerlendirme raporunda çalışan araştırmacıların sadece %35’i gelişen ülkelerden geliyor.
Sofya’da, birkaç delegasyon IPCC’nin kapsayıcılığı artırma yönündeki çabalarına dikkat çekti ve zaman çizelgesinin biraz uzatılmasının çözüm olmayacağını belirtti. Benzer görüşler, geçen haftaki görüşmeler öncesinde dağıtılan bir mektupta, gelişen ülkelerden 40 IPCC yazarının imzasıyla dile getirildi. Mektup, ülkeleri raporların küresel izleme süreci için zamanında hazır olmasını sağlamaya çağırıyordu. Kapsayıcılıkla ilgili endişeleri kabul eden mektupta, daha fazla zaman verilmesinin bu sorunu çözmeyeceğini, aksine araştırma dünyasındaki uzun süredir var olan eşitsizliklerle başa çıkmak için “bilinçli çabalar” gerektiğini savundu.
Uzun süren tartışmalara rağmen, Sofya’daki bilim insanları bir çözüm bulamadı ve zaman çizelgesi konusunda karar vermeyi Şubat 2025’teki bir sonraki IPCC oturumuna ertelemeye karar verdiler. Bu toplantıda ülkeler ayrıca raporların içeriğinin taslağı üzerinde de anlaşmak zorunda kalacak.