Eski AB çevre komiseri, birliğin ormansızlaşma yasasını erteleme kararı almasının üzerine, doğanın korunması ve iklim kriziyle mücadelede geri adım niteliği taşıyan yollara girilmemesi konusunda uyarılarda bulundu.
Litvanyalı AB Milletvekili ve aynı zamanda Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu’nun Başkan Yardımcısı Virginijus Sinkevičius, şirketlere ürünlerinin ağaç kesimiyle ilişkilendirilmediğinden emin olmaları için bir yıl ek süre tanınması amacıyla ormansızlaşma yasasının değiştirilmesine karşı çıktığını söyledi. Sinkevičius, “Son dakika değişikliği, AB’nin karar alma süreçlerine güvenilirliğe zarar verir” ifadesini kullandı.
Yaklaşık beş yıl boyunca AB çevre komiseri olarak görev yapan ve yasayı hazırlamaktan sorumlu olan Sinkevičius, bu yasanın, kakao, kahve, soya, palm yağı ve kauçuk gibi ormansızlaşmaya neden olan tarım ürünlerinin yanı sıra, çikolata, deri ve mobilya gibi ürünlerin AB’de satışını yasaklayacağını belirtti.
AB ise geçen ay, dünya genelindeki sanayileşmiş ve önemli orman alanlarına sahip ülkelerin yoğun lobicilik baskıları sonrası yasaya bir yıllık bir erteleme kararı aldı. Sinkevičius, yasayı uygulamada yaşanan sorunların bir geçiş dönemi ile çözülebileceğini, AB yasama organları arasında yeniden müzakerelerin açılmasına gerek olmadığını belirterek, “Ek bir yıl, yasalara uymak için yeterince çaba göstermeyenleri biraz ödüllendirmek gibi oldu” dedi.
Bazı büyük şirketlerin yasaların uygulanmasını beklediklerini çünkü bunun “adil rekabet”i de beraberinde getirdiğine de değinen Sinkevičius, ormansızlaşmayı engellemeye çalışan işletmelerin, doğa koruma konusunda “kısıtlamalara” gidecek rakiplerine karşı ek maliyetler yaşadıklarını ve buna rağmen “aynı rafta” yer almaya devam edeceklerine de dikkat çekti.
2023 yılında, ormansızlaşmanın nedenleri arasında sığır yetiştirme, tarım ürünleri üretimi, madencilik, yol yapımı ve büyük yangınlar gibi etkenler yer alarak, dünya genelinde 6.37 milyon hektar orman kaybedildi. Bu durum Orman Beyannamesi Değerlendirmesi’nde de yer aldı.
Sinkevičius, AB kurumları için yeni beş yıllık dönemin başında yeşil gündeme dair eylem planlarının geriye çekilmesi için artan baskılardan bahsediyordu. Nitekim Avrupa Parlamentosu’ndaki aşırı sağcı milletvekillerinin, 2035’te benzinli ve dizel arabaların satışının yasaklanmasına yönelik hedefi iptal etmeyi ve CO2 azaltma stratejisini askıya almayı önerdiği biliniyor.
Yeşil politikalar hakkında genel bir konuşma yapan Sinkevičius, “Şu anda geri vitese geçmek, yapılabilecek en büyük hata olur” dedi ve yeni komisyonun ilk 100 gününde vaat ettiği “temiz sanayi anlaşması” için de “Geleceğimizin ekonomisini nasıl gördüğümüzün önemli bir ilk testi” olacak ifadesini kullandı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de, “rekabetçi sanayiler ve kaliteli işler” için bir “temiz sanayi anlaşması” sözü verdi. Ancak anlaşmaya dair detaylar hâlâ belirsiz durumda.
Sinkevičius, 2019’da çevre, balıkçılık ve okyanuslar konusundaki AB politikasından sorumlu Avrupa Komiseri olarak görevine başladığında, 28 yaşındaydı ve AB’nin en genç komiseri olmuştu. Doğayı korumanın her zaman bir tür “yokuş yukarı mücadele” olduğunu belirten Sinkevičius, “Avrupa’nın gerileyen ekonomisine odaklanılmasına rağmen, yeni komisyonun doğayı koruma konusunu unuttuğuna dair bir endişem yok” dedi.
Von der Leyen ise görevde olduğu süre boyunca, çiftçilerin öfkeli protestoları sonrası, 2030’a kadar pestisit kullanımını yarıya indirme hedefini iptal etti. Sinkevičius, bu hedefe her zaman eleştirel baktığını ve bunu “abartılı” bulduğunu söyledi. %50’lik azaltım hedefinin, pestisit kullanımını zaten azaltmış olan üye devletler için haksızlık olduğunu belirten Sinkevičius, sözlerine şöyle devam etti:
“Çok az bir miktardan %50 kesmek acı verici olacak. Oysa komşumun 20 kat daha büyük bir miktardan %50 kesmesi gerektiğini görüyorum. Ve bu büyük bir sorun. Bu yüzden daha özel çözümler bulmamız gerektiğini önerdim.”
Aslında, pestisit yasa taslağı, AB için %50’lik azalma hedefi altında, pestisit kullanımındaki tarihi farkları dikkate alarak ulusal hedefler belirlemişti ve farklı çabalar gerektiriyordu.
Kendisini parti aidiyetini bir kenara bırakması gereken eski bir Avrupa Komiseri olarak tanımlayan Sinkevičius, Avrupa Parlamentosu’ndaki Yeşiller ile diğer ana akım AB yanlısı gruplar, merkez sağdaki Avrupa Halk Partisi, Sosyalistler ve merkezci Renew Grubu arasında bir köprü olmayı umduğunu söyledi. Sinkevičius ayrıca Yeşillerin, merkez sağın daha sağa yönelik müttefikler araması durumunda izole olabileceğini de kabul ederek, “Gerçekten AB yanlısı bir koalisyon istiyorsanız, Yeşiller sizin cevabınızdır çünkü biz istikrarlıyız, biz güveniliriz” yorumunu yaptı.
Milas'a bağlı İkizköy'de bulunan Akbelen Ormanı'nda Limak Holding ve İçtaş Holding ortak iştiraki YK Enerji tarafından işletilen Yeniköy-Kemerköy Termik Santralı'nın kömür…
2024 yılı boyunca 12 bin 863 Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Gerekli Değildir duyurusu; Çevre, Şehircilik…
İnsan sağlığı ve çevre üzerinde büyük risk oluşturan plastik krizi şiddetlenirken plastik endüstrisi, önümüzdeki 20…
İlk başkanlık döneminde ABD’yi Paris İklim Anlaşması’ndan çeken ve 125’ten fazla çevre koruma mevzuatını zayıflatan…
Dünya Meteoroloji Örgütü, iklim değişikliği etkilerinin 2024’te dünyayı etkisini aldığını duyururken, fosil yakıtlardan bir an…
Tüm dünyanın büyük umutlarla beklediği 2025’i kutlamalarla karşılamaya hazırlanırken WWF- Türkiye “Ne kutlama ama..” diyerek,…