Daha farklı bir okyanus ekosistemi için yeni koruma hedeflerine ve stratejilerine ihtiyaç bulunuyor.
Yeni bir çalışma, iklim değişikliğinin okyanusları ve özellikle korunan alanları nasıl etkileyeceğini gösteriyor. Bilim insanları, iklim değişikliğinin okyanusları nasıl değiştirebileceğini belirlemek için bir dizi farklı ısınma senaryosu kullandılar.
Çalışmanın başyazarı Steven Mana’oakamai Johnson’a göre, “Her üç senaryoda da, okyanusun yarısından fazlasındaki koşullar yepyeni olacak, yani son 50 yılda olduğundan yeni ve kayda değer ölçüde farklı olacak.”
Okyanus, atmosfer ile arasındaki güçlü bağlar nedeniyle, fosil yakıt emisyonlarını emmeye devam edecek. Okyanusun iç kimyası, büyük deniz koruma alanlarının %97’si için güncellenmiş koruma önlemlerine gereksinim duyacak şekilde dönüşecek. Ve kontrolsüz iklim değişikliği, 2030’a gelindiğinde, ortamdaki asitlik artışına neden olabilir.
Halihazırda eşiğe çok yakın olan Tropikal ve Arktik sistemlerin, kimyasal bileşimlerinde aşırı değişimler yaşayan Büyük Set Resif’in içindeki korunan alanlarının ve Galapagos’un, bu yeni okyanus ortamlarını ilk önce sergilemesi muhtemel. 2060 yılına kadar, okyanusun neredeyse yarısının yeni koşullarla karşılaşmasını bekleyebiliriz. Ve yüzyılın sonunda, bu ortamların %87’si bugün onları bildiğimiz halinden sapmış olacak.
Çalışmanın yazarlarından James Watson, “Burada baktığımız şey, bütün bir çevrenin yok olma potansiyelinin olasılığı. Bazı yerlerde, bugün sahip olduğumuz ortamlar gelecekte var olmayacak. Buraları ziyaret edemeyeceğiz veya deneyimleyemeyeceğiz. Bu, yerine koyamayacağımız çevresel, kültürel ve ekonomik bir kayıp” dedi.
Sonuç olarak, bu dramatik değişiklikler, Johnson’ın ton balığı ile ilgili bir örnekte önerdiği gibi, bildiğimizden farklılaşmış bir okyanusla boğuşmak için muhtemelen yeni koruma hedeflerine ve stratejilerine ihtiyacımız olacağına işaret ediyor:
“Örneğin, ton balığı belirli okyanus koşullarında gelişir. Okyanus çok ısınırsa, ton balığı başka bir bölgeye gidebilir. Ülkeniz yiyecek veya geçim kaynağı olarak ton balığına bağımlıysa, bunun nasıl bir etkisi olacak? Veya korunan bir alanın yöneticisiyseniz ve artık bölgede olmayan bir türü koruyorsanız ne yaparsınız?”