BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, çevresel bozulmanın silahlı grupların etkilerini genişletmelerini ve kaynakları kendi avantajlarına göre manipüle etmelerini sağlayacağını belirtirken, çatışmanın önlenmesi girişimlerinin iklim risklerini hesaba katılarak uygulanması gerektiğini vurguladı.
BM Güvenlik Konseyi’nde terörizm ve iklim değişikliği bağlamında açıklamada bulunan António Guterres, “Irak ve Suriye’de, IŞİD olarak da bilinen terör örgütü DEAŞ, su kıtlığından yararlandı ve kendi iradesini topluluklara dayatmak için suyun kontrolünü ele geçirdi” dedi.
“İklim değişikliği tüm hastalıkların kaynağı değil, ancak çarpan etkisi var. İstikrarsızlık, çatışma ve terör için ağırlaştırıcı bir faktör” diyen Guterres, 15 Konsey üyesini bu zorlukları “Erdemli bir barış, dayanıklılık ve sürdürülebilir kalkınma döngüsü” yaratmak üzere “entegre bir mesele” olarak konuyu ele almaya çağırdı.
BM Genel Sekreteri, şu anda iklim değişikliğine karşı en savunmasız bölgelerin aynı zamanda güvensizlik, yoksulluk, zayıf yönetişim ve terör belasından da büyük ölçüde mustarip olduğunu hatırlattı: “İklim, karmaşık çatışmaları etkiliyor ve kırılganlığı artırıyor… Geçim kaynaklarının kaybı insanları umutsuzluğa düşürdüğünde, koruma, gelir ve adalet vaatleri – teröristlerin bazen gerçek planlarını gizlediği halde – daha çekici hale geliyor” dedi.
Beş Eylem Noktası
Guterres, çok boyutlu bir küresel güvenlik vizyonu sunan Ortak Gündemimiz adlı dönüm noktası raporunda yer alan ve yakın zamanda önerdiği “Yeni Barış Gündemi”nin önemini vurguladı.
Bunu göz önünde bulunduran Genel Sekreter, konseyin harekete geçmesi gerektiğine inandığı beş alanı sıraladı:
BM Genel Sekreterine göre, “çatışmalar ve terörizm bir boşlukta gerçekleşmediği”, ancak yoksulluk, insan hakları ihlalleri ve kötü yönetişim gibi “derin çatlakların” sonucu olduğu için, eşitsizliği ele almak adına kalıcı barışı inşa etmek gerekiyor.
Konsey üyelerini en savunmasız insanları ve toplulukları korumaya, insani gelişmeye yatırımı desteklemeye, çevre savunucuları dahil tüm toplulukların katılımıyla kapsayıcı yönetimi teşvik etmeye, kadınların ve gençlerin seslerini yükseltmeye çağırdı.
Son BM COP26 İklim Konferansı’na atıfta bulunan Guterres, gelişmiş ülkelerin iklim eylemi için gelişmekte olan ülkelere yılda en az 100 milyar sağlama sözünü tutmaları gerektiğini hatırlattı.
Ancak, önümüzdeki 10 yılda uyum ve dayanıklılık maliyetlerinin artacağı konusunda uyardı. Finansman mekanizmaları artan ihtiyaçları karşılamalı ve en çok etkilenen nüfus için dahi erişilebilir olmalıdır.
Guterres, iklim değişikliğinin kademeli etkilerini anlamanın ve öngörmenin barış ve güvenliği güçlendirmeye yönelik tüm çabaları güçlendirdiğinin altını çizdi. “Ayrıca afet riskinin azaltılmasında mevcut uzmanlığımızı geliştirmemiz ve iklim riskini tüm ekonomik ve finansal kararlara entegre etmemiz gerekiyor” dedi.
Guterres, ülkeleri, bölgesel ve uluslararası aktörlerin siyasi, teknik ve mali kapasitelerinden yararlanırken, sahadaki uzmanlıktan da en iyi şekilde yararlanmaya çağırdı.
Son olarak, Sahel ve Somali gibi yerlerdeki Afrika barış misyonlarının genellikle sınırlı manevra alanı olduğu ve büyük finansman belirsizlikleriyle karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.
Konseyden öngörülebilir bir finansman sağlamasını isteyerek “Bu konuyu mümkün olan en kısa sürede yeniden değerlendirmenizi rica ediyorum” dedi.
COP29 başmüzakerecisi Yalchin Rafiyev’in "üç yıllık teknik süreçte ilk kez tartışma için uygulanabilir bir temel"…
BM iklim müzakerelerine ilk defa heyet gönderen Taliban, Afganistan’ın iklim finansmanından yararlanmasını talep ediyor. Geçimi…
Climate Action Tracker tarafından yapılan analiz, mevcut politikaların devam etmesi durumunda ortalama sıcaklık artışının 2100…
Önde gelen bağımsız ekonomistlerden oluşan bir grubun yaptığı yeni bir çalışma, yoksul ülkelerin, 2030 yılına…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Türkiye’nin ilk olarak COP28'te duyurulan nükleer enerji kapasitesini 2050'ye…
COP29 zirvesinde iklim finansmanı müzakereleri hız kazanırken, yeni bir çalışma, IMF’nin iklimle ilgili felaketlerden zarar…