;
Bilim

İklim Krizi Spor Endüstrisinin de Geleceğini Tehlikeye Atıyor

Yeni bir araştırmaya göre bunaltıcı sıcaklar, yangınlar, seller ve yükselen deniz seviyeleri spor endüstrisi için büyük bir tehdit oluşturuyor. 

Küresel spor endüstrisinin emisyonlarını azaltmada başarısız olduğunun altını çizen yeni bir rapora göre, giderek ivmelenen iklim krizi dünya çapındaki büyük spor etkinliklerinin geleceğini de tehdit ediyor.

Çalışma, gelecek yıllarda neredeyse bütün sporların -kriket, Amerikan futbolu, tenis, atletizm, sörf, golf vb- sıcak hava dalgalarından, yangınlardan, sel ve yükselen deniz seviyelerinden dolayı ciddi aksaklıklar yaşayacağını gösteriyor.

Spor endüstrisinin küresel emisyonlarının, orta büyüklükte bir ülkenin emisyonlarına eş değer olduğu tahmin ediliyor. Spor yöneticileri ve oyuncularının da iklimsel çöküşe karşı mücadelede büyük bir rol oynayabileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Raporu yayımlayan, Rapid Transition Alliance koordinatörü Andrew Simms, “Spor endüstrisi, toplumdaki en etkili rol modellerinden bazılarını yaratıyor. Spor, iklim acil durumunu durdurmak için gerekli hız ve ölçekte hareket etme şeklini değiştirebilirse, diğerleri de bunu takip edecektir” dedi.

Ayrıca çalışmaya göre, önümüzdeki 30 yıl içerisinde İngiliz ligi futbol alanlarının dörtte biri her sezon yükselen deniz seviyelerinden hasar görecek ve Kış Olimpiyatları’nı artan sıcaklıklar sebebiyle gerçekleştirmek hayli zorlaşacak.

Raporda birçok büyük spor etkinliğinin halihazırda iklim krizinden etkilendiğinin de altı çiziliyor. Geçtiğimiz yıl Rugby Dünya Kupası’nda devasa bir tayfun yaşanmış ve Avustralya Açık Tenis turnuvaları da aylarca süren orman yangınlarından etkilenmişti.

Greenpeace’ten Rosie Rogers bulgulara dair yorumda bulundu. Rogers, “Sellerden boğucu sıcaklıklara, spor etkinlikleri de iklim acil durumundan kaçamıyor. Ancak spor sektörünün iklim acil durumunu körükleyebildiği de görülüyor” dedi. Rogers, koronavirüs pandemisinin spor endüstrisini etkilemesiyle, yeşil iyileşmenin spora olan yansımalarına bakarak işlerin nasıl farklı yapılabileceğini düşünebileceklerini söylüyor.

“İster uçakları trenlerle değiştirmek, ister tek kullanımlık plastik kullanmamak, ister fosil yakıt sponsorluğunu kesmek olsun, spor, iklim krizinde kazanan tarafta olduğunu gösterebilir.”

Çalışma ayrıca yüzlerce spor yönetimi arasından sadece beşinin sıfır karbon taahhüdü bulunduğunu gösteriyor. Formula 1, Dünya Atletizm Birliği ve Wimbledon’u da düzenleyen All England Lawn Tennis Club 2030 itibarıyla karbon nötr olma taahhüdünde bulunmuştu.

Çalışmanın yazarı David Goldblatt spor endüstrisinin daha fazlasını yapması gerektiğini belirtirken “Dünyada çok az sayıda eylem, sporu oynayan ve izleyenler gibi olağanüstü büyük, küresel ve sosyal olarak çeşitli bir alana hitap ediyor. Karbon sıfır dünyasını spor dünyasının önceliği yapmak, tüm siyasetin önceliği haline getirmeye büyük katkı sağlayacaktır” dedi.

Sporda iyi yönetişim için küresel bir organizasyon olan Play the Game’in uluslararası direktörü Jens Sejer Andersen, raporun, endüstrinin iklim çöküşüyle mücadelede liderlik yapması gerektiğinin altını çizdiğini söyledi. Andersen, “Etkinliklerimizi ve görevlerimizi düzenleme şeklimizi gözden geçirmeye hazır olmalıyız… Ama burada durmayacağız. İklim eylemi spor yönetişiminin önemli bir parçası olmalıdır” dedi.

Andersen ayrıca iklim krizinin organizasyonun 2021’deki uluslararası konferansının ana konularından biri olabileceğini de belirtti.