Yeni bir çalışma, daha önce Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan 21 şehirden yalnızca Sapporo’nun, yüzyılın sonuna kadar emisyonlar önemli ölçüde azaltılmadığı takdirde, oyunlara yeniden adil ve güvenli koşullar sağlayabileceğini ortaya koydu.
Waterloo Üniversitesi tarafından yönetilen uluslararası bir araştırma ekibi, 1920’lerin tarihsel iklim verilerini ve gelecekteki iklim değişikliği eğilimlerini gözden geçirdi.
Araştırma, St. Moritz ve Lillehammer gibi kış oyun alanlarının, güvenilir olmayan koşulları sebebiyle Oyunlar’a ev sahipliği yapamayacakları ortaya koydu.
Araştırmalar, ev sahibi şehirlerdeki Şubat ayı ortalama gündüz sıcaklığının istikrarlı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Sıcaklıklar, 1920’lerden 1950’lere kadarki olan dönemdeki 0,4 dereceden, 1960’lardan 1990’lara kadar olan dönemde 3,1 dereceye çıktı. 21. yy’da ise 6.3 dereceye ulaştı. Bunlara gelecek ayki Pekin Oyunları dahil.
Reuters’e verdiği demeçte, Waterloo’da Coğrafya ve Çevre Yönetimi Profesörü olan Daniel Scott, “Şu anda sahip olduğumuz yörüngeye devam edersek, yüzyılın sonuna kadar oyunlar çerçevesinde Sapporo’nun iklim açısından güvenilir tek yer olmasını sağlayacağız. Bununla beraber Sapporo’nun ne zaman değişeceğini de öngörmek zorundayız” dedi.
Sapporo, 1972’de olimpiyata ev sahipliği yapmıştı.
Avrupa, ilki 1924’te Chamonix’te olmak üzere oyunların yarısından fazlasına ev sahipliği yaparak Kış Olimpiyatlarının beşiği oldu.
Ancak Avrupa’nın Alp bölgeleri iklim krizinin etkisi altında. Bu nedenle Scott, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC), gelecekte bir yer seçerken daha esnek olması ve daha yüksek yerlere yönelmeleri gerektiğini söyledi. Kayak yarışı gibi etkinlikleri yürütmek için daha yüksek rakımlara gereksinim olacak.
Avusturya’daki Innsbruck Üniversitesi’nden Robert Steiger, “İklim değişikliği Kış Olimpiyat Oyunlarının coğrafyasını değiştiriyor ve ne yazık ki kış sporlarıyla ünlü bazı ev sahibi şehirleri ortadan kaldıracak” dedi.
İklim değişikliği bir süredir IOC radarındaydı ve Olimpiyat kuruluşu 2014’te Olimpizmin üçüncü ayağı olarak sürdürülebilirliği ekledi.
Araştırmaya göre IOC, sporda ve tüm sektörlerde en iddialı emisyon taahhütlerinden birine sahip.
Glasgow’daki Birleşmiş Milletler İklim Konferansı öncesinde, 2024’te doğrudan ve dolaylı emisyonlarını %30 oranında azaltarak ‘iklim pozitif’ olmayı hedeflediğini duyurdu.
2030’dan itibaren, Olimpiyat ev sahibi şehirler, sözleşmeye bağlı olarak iklim pozitif olmak zorunda kalacak.
Araştırmacılar ayrıca uluslararası sporcular ve koçlarla anket yaptı. %89’unun değişen hava koşullarının rekabet koşullarını etkilediğini hissettiğini ve %94’ünün, iklim değişikliğinin sporlarının gelecekteki gelişimini etkileyeceğinden korktuğunu ortaya çıkardı.
Raporda ayrıca, kar sporları sporcuları arasındaki daha yüksek kaza ve yaralanma oranlarının kısmen daha yüksek ortam sıcaklıklarına ve kötü kar koşullarına bağlanabileceği belirtildi.
Son üç Kış Olimpiyatları kayak, snowboard ve serbest stil sporcular arasında kaydedilen en yüksek yaralanma oranlarına sahipti (diğer Kış Oyunlarına kıyasla %55 daha yüksek).