;
Politika

İklim Krizi için Yas Tutmakla Krize Karşı Harekete Geçmek Arasındaki Bağlantı Nedir?

YAZI:  Sarah DeWeerdt*

ÇEVİREN: Ece Kahraman

İklim değişikliğine karşı insanları harekete geçiren nedir? Yeni başlayanlar, elbette, iklim değişikliğinin gerçek, insan eliyle yaratılmış ve hayati derecede ciddi olduğuna dair bilimsel fikir birliğini kabul etmeliler. Fakat araştırmalar bilimsel göstergelerin yeterli olmadığını ortaya koyuyor. İklim değişikliği ile savaşmak için duygusal bir sebebe de ihtiyacımız var.

İnsanların Avustralya’daki Büyük Set Resifi ile ilgili görüşlerini inceleyen bir çalışmaya göre; simgesel yerler ya da yapılar, insanlara bu yerleri koruyup kollamak için bir neden veriyor. Dahası, bu duruma simgesel yerler ile hiç bir duygusal bağı olmayan topluluklarda da rastlanabiliyor.

Büyük Set Resifi, simgesel ekosistem denince akla gelebilecek mükemmel bir örnek. UNESCO Dünya Mirası listesindeki bu bölge, tüm dünyadaki mercan resiflerinin %10’unu bünyesinde barındırıyor. Pek çok Avustralyalının gurur kaynağı olan bu resifler, şnorkelle ya da tüple dalıp doğal hayatı izlemek isteyen turistler için de mükemmel bir seçenek.

Diğer pek çok simgesel ekosistemde olduğu gibi, Büyük Set Resifi de iklim değişikliğinin tehdidi altında. 2016’da deniz suyunun aşırı ısınması sonucunda, sığ su mercanlarının %30’u beyazlayarak öldü. Bir sonraki yıl, aynı sebeple mercanların %20’si daha yok oldu. Karbon salımı bu derece yüksek seviyelerde devam ederse, resiflerin 2040’lı yılların ortasına dek her yıl şiddetli beyazlama dalgalarına maruz kalacağı öngörülüyor.

Araştırmacılar yaşanan beyazlama dalgası öncesi ve sonrasında Büyük Set Resifi’ni ziyaret etmiş 4.681 turist ile görüştü. Katılımcıların neredeyse yarısını Avustralyalılar, diğer yarısını ise başka ülkelerden, büyük ölçüde de İngiltere, Almanya, Fransa ve ABD’den gelen turistler oluşturdu.

Katılımcılara Büyük Set Resifi deyince akla gelen ilk kelime soruldu. 2017’de gelen turistlerin 2013 yılında ziyaret eden turistlere göre daha fazla negatif kelime kullandığı görüldü; “kırılgan”, “kirlilik” ve “zarar” gibi. Bunun yanı sıra “vahşi”, “çeşitlilik” ve “saf” gibi nötr ve pozitif kelimeler de kullanıldığı belirtiliyor.

Yapılan araştırmanın Nature Climate Change dergisinde yayımlanan sonuçlarına göre, 2017 yılının turistleri seçtikleri kelimelerle hislerini dışa vuruyor. Araştırmacılar, “Normalde, turistlerin ziyaret ettikleri bölgeye yerel halk kadar bağlılık göstermesi beklenmez, fakat Büyük Set Resifi gibi simgesel bir bölgenin zarar görmesi durumunda turistlerin en az yerel halk kadar hassaslaştığı görülüyor” diyor.

Araştırma sonuçları, bölgede olan fakat henüz Büyük Set Resifi’ni ziyaret etmemiş turistlerle yapılan anket neticesinde de benzer cevaplar alındığını gösteriyor. İnsanlar resifleri görmeseler de onlar için üzülüyorlar.

2017’deki turistlerin, 2013’teki turistlere göre resiflerin öneminin altını çizen ve daha korumacı kelimeler seçtiği görülüyor. Araştırmacılar bunu gelişen ekolojik empatinin bir göstergesi olarak kabul ediyor, yani tutulan ekolojik yasın bir diğer yüzü.

Araştırmadan çıkan diğer bulgular Büyük Set Resifleri’nde yaşanan felaketin insanları ümitsizliğe düşürdüğüne ve insanların kendilerinde yardım edecek gücü bulamadığına işaret ediyor. 2017’deki turistlerin daha kötümser bir tutum sergilemesi ve alınacak önlemlerin işe yarayacağına dair olan inançlarının 2013 turistlerine kıyasla çok daha düşük olması araştırmanın bir diğer sonucu.

Bu veriler, iklim savunucularının doğayı korumak konusunda insanları umutsuzluğa sürüklemeden harekete geçmelerini sağlayacak yeni yollar bulması gerektiğini gösteriyor.

Sonuç olarak, 2017’deki turistlerin %73’ü, “iklim değişikliği aksiyon gerektiren en önemli tehditlerden biri” önermesini haklı buldu. 2013’te bu oran %56’ydı.

Her ne kadar Büyük Set Resifi’nin durumu insanlar üzerinde bir etki yaratmış olsa da, araştırma sebep-sonuç ilişkisi kurmak amacıyla tasarlanmadığı için bu çalışmadan yeterince net cevaplar alamıyoruz. Yine de bulgular, simgesel yapıların gücü ve etki alanı ile ilgili bize önemli bir ipucu verebilir.

*Yazının orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.