2024 Küresel Su İzleme Raporu, Avustralya, Suudi Arabistan, Çin, Almanya ve diğer ülkelerdeki üniversitelerden araştırmacılardan oluşan uluslararası bir ekip tarafından hazırlandı. Ekip, yağış, toprak nemi, nehir akışları ve sel gibi kritik su değişkenlerini değerlendirmek için Dünya’nın etrafındaki binlerce yer istasyonundan ve uydudan gelen verileri kullandı.
Küresel ısınma, insanların en hayati doğal kaynağı olan suyun Dünya’daki hareket şeklini değiştiriyor. Kayıtlara geçen en sıcak yıl olan 2024’teki su kaynaklı felaketlerin analizi, bu felaketlerin en az 8.700 kişiyi öldürdüğünü, 40 milyon kişiyi evlerinden uzaklaştırdığını ve 550 milyar dolardan fazla ekonomik hasara yol açtığını ortaya çıkardı.
Fosil yakıtların sürekli yanmasından kaynaklanan artan sıcaklıklar, su döngüsünü çeşitli şekillerde bozuyor. Daha sıcak hava daha fazla su buharı tutabilirken, bu da daha yoğun sağanak yağışlara yol açıyor. Daha sıcak denizler kasırgalara ve tayfunlara daha fazla enerji sağlayarak yıkıcı güçlerini de artırıyor. Küresel ısınma, toprakta daha fazla buharlaşmaya ve yağış düzenlerinin değişmesine neden olarak kuraklığı da artırabilir.
2024 yılında ölümcül ani seller Nepal ve Brezilya’yı vururken, nehir taşkınları orta Avrupa, Çin ve Bangladeş’te yıkıma neden oldu. Eylül ayında Güneydoğu Asya’yı vuran Süper Tayfun Yagi, aynı ay Avrupa’yı vuran Boris Fırtınası gibi iklim kriziyle daha da şiddetlendi.
Kuraklık da büyük hasara neden oldu; Güney Afrika’da mahsul üretimi yarıya indirildi ve 30 milyondan fazla insan gıda kıtlığıyla karşı karşıya kaldı. Çiftçiler ayrıca meraları kuruduğundan hayvanlarını itlaf etmek zorunda kaldılar ve hidroelektrik barajlarından elde edilen üretimin azalması geniş çapta elektrik kesintilerine yol açtı.
Raporun başyazarı Prof. Albert van Dijk, “2024’te Dünya tarihteki en sıcak yılını yaşadı ve bu rekorun en büyük sıkıntısını dünya çapındaki su sistemleri yaşadı” dedi.
Van Djik, 2024’ün aşırılıklarla dolu bir yıl olduğunu ancak bunun münferit bir olay olmadığını söyledi: “Bu, daha yoğun sellerin, uzun süreli kuraklıkların ve rekor kıran aşırı sıcaklıkların kötüleşen eğiliminin bir parçası” dedi. Rapor, karbon emisyonlarının artmaya devam etmesi durumunda 2025’te daha büyük tehlikelerin insanlığı beklediği konusunda da uyarıda bulundu.
Van Dijk, “Kaçınılmaz olarak daha ciddi aşırı olaylara hazırlanmalı ve uyum sağlamalıyız” derken şöyle devam etti: “Bu, daha güçlü sel savunması, kuraklığa daha dayanıklı gıda üretimi ve su kaynakları ve daha iyi erken uyarı sistemleri anlamına geliyor. Su, en kritik kaynağımız ve aşırı durumları (hem sel hem de kuraklık) karşılaştığımız en büyük tehditler arasında.”
Marmara ve Ege Denizi'ne yayılan müsilaj kâbusu geri döndü. Prof. Dr. Mustafa Sarı'nın açıklamalarının ardından…
Bilim insanları, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin 2021’deki çalışmasından bu yana küresel ısınmanın etkilerinin beklenenden daha…
Biden, Trump'ın başkanlık görevini devralmasından hemen önce, ABD’nin kıyı sularında fosil yakıt çıkarmaya yönelik sondaj…
Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu’ndan Mehmet Dalkanat Afşin ve Elbistan'ın bir kömür santralını daha…
S&P Global Mobility’nin yeni bir çalışmasının sonuçlarına göre, elektrikli araç pazarı 2025’te, diğer segmentlerdeki durgun büyümeye…
Türkiye’de 2024’te Danıştay, zeytinlikleri madenciliğe açan yönetmeliği iptal etti; Kirazlıdere ve Karaburun Termik Santral Projeleri’nin…