Bilim

İklim Krizi Bulaşıcı Hastalıkların Yayılmasını Artırıyor: En Çok Savunmasızlar Etkileniyor

İklim krizinin şiddetlendirdiği bulaşıcı hastalıklar, sosyoekonomik açıdan savunmasız toplumlar için potansiyel bir halk sağlığı tehdidi oluşturuyor.

Bulaşıcı Hastalıklar Dergisi’nde yayımlanan bir makale, iklim değişikliğinin çeşitli vektör, su ve gıda kaynaklı enfeksiyonların bulaşma etkinliğini nasıl artırabileceğini ve bu değişikliklerin sosyoekonomik açıdan savunmasız popülasyonları ne ölçüde etkileyebileceğini anlatıyor.

Seragazı emisyonları nedeniyle dünyanın sıcaklığı giderek artıyor. Küresel 10 yıllık ortalama sıcaklık, 2022’de sanayi öncesi seviyelerin 1,15 derece üzerine çıktı. İklim değişikliği sıcak hava dalgalarını, selleri ve kuraklıkları doğrudan etkileyebilirken, birçok bulaşıcı patojenin bulaşma gücünü dolaylı olarak da etkileyebilir.

Bu patojenlerin bulaşıcı doğası ve salgın potansiyeli, özellikle seragazı emisyonlarına en az katkıda bulunan ancak iklim değişikliğinin zararlı etkilerinden orantısız bir şekilde etkilenen  savunmasız nüfuslar için potansiyel bir halk sağlığı sorunu olabilir.

Dang humması, enfekte Aedes sivrisinek ısırığı yoluyla insanlara bulaşan vektör kaynaklı bir enfeksiyondur. Artan kentleşme oranları, insan hareketliliği ve iklim değişikliği nedeniyle küresel nüfusun %50’den fazlası şu anda dang hummasına yakalanma riskiyle karşı karşıya.

Küresel ısınmanın, dang humması vektörlerinin (Aedes sivrisineği) bolluğunu ve küresel dağılımını kolaylaştıracağı tahmin ediliyor. Daha yüksek rakımlarda ve ılıman bölgelerde daha yüksek bulaşıcılık yaşanacağı da tahminler arasındaki bu durum, önceden mevcut bağışıklık ve donanımlı sağlık sistemlerinin bulunmaması nedeniyle bu bölgelerin deneyimsiz popülasyonlarını olumsuz yönde etkileyebilir.

Batı Nil Virüsü de (BNV), enfekte sivrisinek ısırıkları yoluyla insanlara bulaşır. Daha yüksek ortam sıcaklığı, sivrisineklerdeki çoğalmayı artırarak, büyüme hızını hızlandırarak ve kan öğünleri arasındaki aralıkları azaltarak BNV’nin uyumunu geliştirebilir.

Bahar ılımanlığı Avrupa’da BNV bulaşmasının güçlü bir göstergesi. Coğrafi bölgelere ve iklim koşullarına bağlı olarak, 2040 – 2060 yılları arasında Avrupa’da BNV enfeksiyonu riskinin beş kat artacağı tahmin ediliyor. Batı Avrupa ise bundan en çok etkilenecek bölge olacak.

Gıda Kaynaklı Enfeksiyonlar

Ilıman koşulların bu bakterinin çoğalmasını kolaylaştırması nedeniyle yaz aylarında Salmonella’nın neden olduğu gıda kaynaklı enfeksiyonların sıklığı artıyor. Daha yüksek sıcaklıklar ve yoğun yağışlar aynı zamanda Campylobacter’in Kuzey Avrupa’daki zamansal ve coğrafi dağılımını da etkiliyor.

Campylobacter vakalarının sayısının 2100 yılına kadar 200 kat artacağı tahmin ediliyor. Bu artıştan diğer iklim değişikliği türleriyle birlikte bulaşma mevsiminin (yaz ayları) uzaması sorumlu olabilir.

Su Kaynaklı Enfeksiyonlar

Kirli su, kötü sanitasyon ve evlerde, okullarda ve sağlık merkezlerinde temel hijyen eksikliğinden kaynaklanan hastalıklar nedeniyle dünya çapında her yıl yaklaşık 1,4 milyon ölüm meydana geliyor.

İklim değişikliği su kaynaklı enfeksiyonların önde gelen nedeni haline geldi. Artan küresel sıcaklık, okyanuslardan suyun buharlaşmasına ve ardından atmosferik nem içeriğinin artmasına neden oluyor. Bu değişiklikler şiddetli yağışlara ve sellere neden oluyor ve bu da su kaynaklı enfeksiyon salgınlarının artmasına katkıda bulunuyor. İyimser ve kötümser koşullar göz önüne alındığında, sıcaklığa bağlı enterik (bağırsak kaynaklı) enfeksiyonlardan kaynaklanan aşırı ölüm sayısının 2050-2065 yılına kadar yılda 10 bin ila 75 bin arasında değişebileceği tahmin ediliyor.

Son yıllarda okyanus ısınmasına bağlı olarak tuzlu sudaki deniz bakterilerinin (Vibrio parahaemolyticus ve Vibrio vulnificus) habitatlarında önemli bir artış gözlemlendi. Bu bakteri popülasyonları ciddi gastrointestinal enfeksiyonlara neden olabilir ve bunlar daha da ilerleyerek nekrotizan fasiit, septisemi ve ölüm gibi daha ciddi sonuçlara yol açabilir.

Orta ila yüksek emisyon koşulları göz önüne alındığında, Vibrio vulnificus popülasyonunun 2080 yılına kadar ABD’nin sahil kıyısındaki her eyaletine yayılması bekleniyor. Bu, önümüzdeki yıllarda enfeksiyon risklerinde eş zamanlı bir artışa yol açabilir.

İklim değişikliğine atfedilebilen enfeksiyon oranlarının kontrol edilmesiyle ilgili zorluklar, erken uyarı sistemleri aracılığıyla enfeksiyonların salgın öncüllerinin sürekli izlenmesiyle bir dereceye kadar aşılabilir.

Önceki Haberler

Genç İklim Aktivistlerinden Türkiye’ye Çağrı: “Daha Güçlü İklim Hedefi Talebimize Siz de Destek Verin”

Türkiye’nin yetersiz iklim hedeflerine karşı Cumhurbaşkanı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dava açan…

5 Temmuz 2024

“Doğal” Gazın Petrol ve Kömürden Daha İyi Olmamasının 5 Temel Nedeni

Sadece içinde “doğal” sözcüğü geçiyor diye doğal gaz gezegen, insanlar ve iklim için güvenli anlamına…

5 Temmuz 2024

AB’nin İklim Hedeflerine Ulaşmak için Yatırımı İkiye Katlaması Gerekiyor

Araştırma kuruluşlarından oluşan bir konsorsiyum, AB’nin 2030 iklim hedefine ulaşmak için yatırımları iki katına çıkarması…

5 Temmuz 2024

CHP’li Kasap: “Termik Santral İşçileri Alıkonuldu, Zorla Çalıştırılıyor”

Kütahya Seyitömer Termik Santralı'nda yaklaşık 800 çalışan, iş bırakma eylemi başlattı. CHP milletvekili Ali Fazıl Kasap, iş bırakma…

4 Temmuz 2024

Alaska Buzulları Geri Dönüşü Olmayan Noktaya İlerliyor

Yeni bir araştırma, mevcut erime nedeniyle buz kaybının devam etmesi halinde, Alaska buzullarının geri dönüşü…

4 Temmuz 2024

İkizköy Çevre Komitesi: “Akbelen Ormanı Bir Kez Daha Katlediliyor”

İkizköy Çevre Komitesi, 5 yıldır korumak için mücadele verdikleri Akbelen Ormanı’nda YK Enerji’nin yeni bir…

4 Temmuz 2024