;
Politika

İklim Kanunu Teklifi Görüşmeleri Kaldığı Yerden Devam Ediyor: Tepkiler Büyüyor

iklim kanunu

İklim Kanunu teklifine yönelik tepkiler artarken, halkın katılımı olmadan hazırlanan bu teklifin iklim adaletini hiçe saydığı ve iklim değişikliğine çözüm sunmadığını vurgulanıyor.

TBMM Genel Kurulu’nda bugün İklim Kanunu Teklifi’nin görüşmelerine devam edilecek. Meclise sunulan teklif birçok eleştiriye de neden oldu. Ekoloji Birliği ve İklim Adaleti Koalisyonu öncülüğünde bir araya gelen 100’den fazla ekoloji, kadın ve sivil toplum örgütü, İklim Kanunu’nun doğayı korumaktan çok ticari çıkarları gözettiğini belirtirken, halkın katılımı olmadan hazırlanan bu teklifin iklim adaletini hiçe saydığını ve çevresel sorunlara çözüm sunmadığını vurguladı. STK’lar teklifin geri çekilerek toplumun, doğanın ve iklimin yararını gözeten bir İklim Kanunu’nun hazırlanmasını talep etti.

Benzer bir tepki Türkiye’nin iklim alanında çalışan 15 sivil toplum kuruluşunu bir araya getiren İklim Ağı’ndan geldi. İklim Ağı TBMM’ye sunulan İklim Kanunu teklifinin, iklim değişikliğini neden olan fosil yakıtlardan çıkış planlamadığını, kurulması planlanan Emisyon Ticaret Sistemi’nin ise emisyon azaltımına hizmet etmeyeceğini söyledi. İklim Ağı da teklifin yeniden düzenlenmesi çağrısı yaptı.

CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç ise “İklim Kanunu” adıyla Meclis’e sunulan teklifin iklim krizine karşı bilimsel, kamucu ve toplumsal temelli bir mücadele ortaya koymaktan uzak olduğunu belirterek “Teklifin merkezine karbon ticaretini koyup, doğayı piyasa kurallarına teslim eden bu düzenleme, kamu yararı gözetmiyor. Sera gazı azaltımı için somut hedefler, kömürden çıkış planı, adil geçiş mekanizmaları, çiftçiyi ve işçiyi koruyacak sosyal politikalar bu teklifte yok. Emisyon ticaretiyle çevreyi kirletmenin bedelini ödeme imtiyazı yaratılıyor, ancak elde edilecek karbon gelirlerinin nasıl, kime ve hangi öncelikle kullanılacağı bile belirsiz. Ormanları, suyu, toprağı koruyacak tek bir yapısal düzenleme sunulmadan, sadece piyasa enstrümanlarıyla iklim kriziyle mücadele edilemez” dedi.

Genç, söz konuşu teklifin doğayı korumak için değil; doğayı pazara açmak, halkın sırtından toplanan gelirleri sermaye gruplarına aktarmak için hazırlandığını kaydederek “Ne yerel yönetimler sürece dahil edilmiştir, ne meslek odaları, üniversiteler ya da yurttaşlar dinlenmiştir. Bu teklifin tamamına karşıyız. Türkiye’nin doğasını, suyunu, havasını ve geleceğini koruyacak gerçek bir iklim yasasını savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Muhalefet partilerinin ve kitle örgütlerinin tepki gösterdiği toplam 20 maddelik kanun teklifinin ilk dört maddesi geçen hafta kabul edilmişti.