İtalya’nın Venedik kentinde bulunan Veneto Parlamentosu, iklim değişikliği önergesini reddettikten iki dakika sonra, 1966 yılından bu yana görülen en büyük su baskınını yaşadı.
Venedik‘teki Büyük Kanal‘da bulunan Veneto Bölge Parlamentosu, üyelerin iklim değişikliğiyle ilgili önergeleri reddetmesinden iki dakika sonra 1966 yılından bu yana görülen en büyük su baskınını yaşadı. Su baskını sonrası hükümet, kentin de içinde yer aldığı Veneto bölgesinde acil durum ilan etti. Venedik kentine ve halkına yardım için ilk aşamada 20 milyon Euro fon ayrıldı.
BBC Türkçe’den Övgü Pınar’ın haberine göre lagün üzerine kurulu ve kanallarla çevrili Venedik’in %80’i salı akşamı deniz seviyesinin 187 santimetre yükselmesinden olumsuz etkilenmişti. Bugün de kentte deniz seviyesi bir ara 113 santimetre yükseldi.Venedik yönetimi, yarın kentte suların yeniden yükseleceği ve öğlene doğru 145 santimetreye ulaşacağı uyarısı yaptı.
İtalya’da Bakanlar Kurulu bugün, günlerdir tarihi yapıların, evlerin, iş yerlerinin deniz suyuyla dolması ve büyük hasara yol açan su baskınları üzerine Venedik’e yardım için özel gündemle toplandı. Toplantıda, Veneto bölgesinde hasara uğrayan yerler için acil durum ilan edilmesi kararlaştırıldı.
Acil durum ilanı, Başbakan Giuseppe Conte’nin Venedik’e giderek hasarı yerinde incelemesinin ardından geldi.
Salı akşamı yaşanan su baskınında Venedik’e bağlı Pellestrina adasında iki kişi hayatını kaybetmiş, evleri, iş yerlerini, otelleri su basmıştı. Elektrik ve telefon şebekesinde kesintiler yaşanmış, okullar tatil edilmişti. Turistler ve evlerinde mahsur kalanlar itfaiye ve sahil güvenlik güçlerince kurtarılmıştı.
Venedik’in büyük kısmının sular altında kalmasına yol açan seller, Belediye Başkanı Luigi Brugnaro tarafından iklim değişikliğiyle ilişkilendirilmişti. Brugnaro, sel felaketinin kentte “yüz milyonlarca Euro hasara yol açtığını” ve “silinmez izler bırakacağını” söylemişti.
Situazione drammatica pic.twitter.com/gS63ZK2j3Q
— Luigi Brugnaro (@LuigiBrugnaro) November 12, 2019
Uzmanlar, Venedik’te gelgitler ve meteorolojik şartlardan dolayı deniz seviyesinin yükselmesinin ve kenti su basmasının sıra dışı bir olay olmadığına, ancak son yıllarda bu vakaların sıklığının arttığına dikkat çekiyor. Tek bir olayın doğrudan iklim değişikliğiyle ilişkilendirilmesi doğru olmasa da sıra dışı iklim olaylarının sıklığının artması bir uyarı işareti olarak değerlendiriliyor.