İngiliz uzmanlara göre, Elon Musk Twitter’ı devraldığından bu yana iklim acil durumunu inkâr eden, genellikle şiddet içeren tweet’ler bir bombardımana dönüşmüş durumda.
YAZAR: Anna FAZACKERLEY
ÇEVİRİ: Erhan ARCA
İngiltere’nin kimi önde gelen bilim insanları, Twitter’ın geçtiğimiz yıl Elon Musk tarafından devralınmasından beri sosyal medya platformu üzerinden iklim krizi inkârcılarından gelen tacizlerin büyük ölçüde arttığını ve bununla başa çıkmakta zorluk çekildiğini belirtiyor.
Bu süre zarfında, “güvenilir” içeriğin önceliklendirilmesini sağlayan önemli kişilerin işten çıkarıldığını belirten bir bilim insanına göre, Twitter’ın sürdürülebilirlik birimi ortadan kayboldu. Aynı zamanda, iklim acil durumu hakkında dezenformasyon yaymış olan Donald Trump ve sağ görüşlü Jordan Peterson gibi milyonlarca takipçisi olan kullanıcının hesapları yeniden etkinleştirildi.
İklim bilimcileri, değişimin çarpıcı olduğunu söylüyor ve sıklıkla düşmanca yorumlarla dolu bir “bombardıman” karşısında kendilerini duyurabilmek için mücadele ediyorlar.
University College London’da yer sistemi bilimi profesörü ve How to Save Our Planet de dahil olmak üzere popüler kitapların yazarı Mark Maslin, “Büyük bir değişiklik oldu” dedi ve ekledi: “Artık çok fazla tacize ve kaba yoruma maruz kalıyorum. Hepimizin başına geliyor, ancak ben iklim inkârcılarına meydan okuduğum için ciddi bir şekilde hedef alındım.”
Maslin, Twitter’ın eskiden Sürdürülebilirlik Başkanı olan Sean Boyle ile düzenli olarak görüşmeler yaptığını ancak Musk’ın Nisan 2022’deki devralmasından kısa bir süre sonra toplu işten çıkarmalar sırasında Boyle’un da işten çıkarıldığını söylüyor. Ayrıca Maslin, Boyle’un platformda güvenilir bilgilerinin üst sıralara çıkmasını sağlamak üzerine tartışmalarda bulunduğunu belirtti.
Maslin şunları da söyledi: “Kimin iyi kimin kötü kullanıcı olduğunu anlamak için iklim değişikliği bir testti. Ancak o kovuldu ve Twitter, Vahşi Batı’ya döndü.”
Bilimsel kanıtlarla komplo teorilerine karşı duracaklarını ve platformda kalmaya devam edeceğini söyleyen Maslin, “İnsanların çözümlerin olduğunu anlamalarını istiyorum. Gerçeği savunmak için yorumlar ne kadar kötü olursa olsun sosyal medyada olmamız gerekiyor” dedi.
Exeter Üniversitesi’nde görev yapan ve Met Office Hadley Merkezi’nde iklim değişikliği üzerinde çalışan istatistikçi Doug McNeall, Musk’ın gelmesinden önce bile birçok hesabı Twitter’da engellediğini veya sessize aldığını belirtirken “Bu noktaya geldim çünkü kesinlikle zihinsel sağlığımı etkiliyordu” şeklinde açıklama yaptı.
Para aldığını düşündüğü insanlar da dahil olmak üzere, iklim şüphecileriyle oldukça güçlü bir şekilde tartışarak yıllar geçirdiğini ifade eden McNeall, “Ama sizi taciz eden insanlarla uzun süre etkileşimde bulunmanın gerçek bir kişisel maliyeti olabilir” dedi.
McNeall, bilim insanlarının Twitter’daki yanlış bilgileri nasıl ayıklayacaklarını belirlemesinin zor olduğunu da söyledi. “İnsanların olup bitenler hakkında dezenformasyon görüp görmediklerini veya iyi bilimsel bilgiler alıp almadıklarını anlayamıyorum” diye konuşan McNeall, bunun gerçekten endişe verici olduğunun altını çizdi.
94 bin takipçisi olan Reading Üniversitesi’nde iklim bilimi profesörü Ed Hawkins, iklim inkârcısı hesaplardan gelen, genellikle komplo teorileri veya uzun süredir çürütülmüş konuları içeren tweet’lerde “büyük bir artış” gördüğünü söyledi. Yorumların büyük bir bölümünün kişisel ve saldırgan olduğunu ekleyen Hawkins, “Bir iklim bilimcinin hafif popüler tweet’leri artık bir yanıt yağmurunun hedefi oluyor” dedi.
Hawkins, birçok inkârcı hesabın Twitter’a ücretli abonelikleri olduğunu fark ettiğini ve bu nedenle yanıtlarda daha üst sıralarda göründüklerini öne sürerken “İklim değişikliği inkârcıları tarafından, iklim inkârının gerçekten olduğundan daha yaygın görünmesini sağlamak için koordineli bir çaba gibi görünüyor” diye ekledi.
Exeter Üniversitesi İklim Etkileri Bölümü Başkanı ve Hadley Merkezi İklim Etkileri Başkanı olan Profesör Richard Betts; “Son haftalarda açık düşmanlık arttı. Genellikle insanlar sadece saçmaladığınızı söylüyorlar. Bir konuşma istemiyorlar” dedi.
468 uluslararası iklim bilinciyle yapılan ve geçen ay kampanya grubu Global Witness tarafından yayımlanan bir anket, önde gelen bilim insanlarının tacize en çok maruz kalan kişiler olduğunu ortaya koydu. En az 10 makale yayımlamış olanların yarısının iklim çalışmaları nedeniyle çevrimiçi tacizlere maruz kaldıklarını bildirdi. Taciz bildiren kadın bilim insanlarının sekizde biri cinsel şiddet tehdidiyle de karşı karşıya kaldı.
Twitter’a yorum için yapması için başvuruldu, ancak yanıt alınamadı.
Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.
