Savaşın yarattığı gerilim Bonn’daki iklim müzakerelerine de yansıdı.
Delegeler, Pazartesi günü Bonn’daki iklim zirvesinde, bir Rus yetkilinin konuşma yapması nedeniyle oturumdan ayrıldılar. Böylece savaşın yarattığı gerilim müzakerelere de yansıdı.
Protesto, Rusya’nın Ukrayna’nın işgalinden bu yana bir BM iklim forumuna ilk müdahalesi oldu ancak müzakerelerin sonlanmasına neden olmadı.
İklim diplomatları ve uzmanlar, hükümetlerin, jeopolitik gerilimleri ve yükselen enerji fiyatlarını iklim taahhütlerinden geri kalma bahanesi olarak kullanmamaları gerektiğini söyledi.
BM’nin iklim şefi Patricia Espinosa şu uyarıda bulundu: “İklim değişikliği, küresel programımızı geri çekmeyi göze alabileceğimiz bir gündem değil. Şimdi kararlara ve eylemlere ihtiyacımız var ve Bonn’da ilerleme kaydetmek tüm ulusların görevidir.”
Bu Kasım’da, Mısır’da COP27’ye altı aydan kısa bir süre kala çok az ülke, küresel sıcaklık artışlarını 1,5 derece üzerinde sınırlandırma hedefi doğrultusunda Ulusal Katkı Beyanı (NDC’ler) olarak bilinen emisyon kesintilerine ilişkin planlarını güncellemeyi hedefliyor.
Berlin’deki Mercator Küresel Ortak Kaynaklar ve İklim Değişikliği Araştırma Enstitüsü üyesi Artur Runge-Metzger, “COP26’da verilen taahhütler ile ısınmanın 1.5 derecede tutulmasını sağlayacak hedefler arasındaki fark ele alınmalı. Herkes Glasgow’dan çıkarken 1.5 derece hedefine %100 ulaşılmadığını biliyor. İleriye doğru büyük bir adımdı, ancak hâlâ bir fark var” dedi.
Climate Analytics’in CEO’su Bill Hare ise şu uyarıda bulundu: “Dünya felakete doğru uyurgezer gibi gidiyor. Hükümetler daha fazla önlem almanın çok zor olduğunu düşünüyor gibi. Aslında daha zor olacak olan, 3 derecelik bir artışın neden olacağı etkilerle uğraşmak. Daha bu yıl, Hindistan ve Pakistan’daki sıcak hava dalgası ve aynı bölgede seller gibi korkunç etkiler gördük. Bu sadece başlangıç”
Yükselen enerji fiyatları ülkelerin enerji güvenliklerini yeniden gözden geçirmeye zorlarken, ülkeler aynı zamanda daha fazla önlem alma fırsatına sahip. NewClimate Institute’dan Niklas Höhne, “AB, yenilenebilir enerji hedeflerini çoktan aşmaya kararlı olduğu için liderliği alabilir. En az bir büyük yayıcının öne çıktığını görmek ve diğerlerini de beraberinde getirmesi harika olur” dedi.
İki hafta sürecek Bonn görüşmelerinde herhangi bir eylem veya kesin kararlar alınması pek olası değil, ancak ülkeler için Glasgow’da kalan ayrıntıları düzeltmeleri ve Şarm El-Şeyh’teki Cop27 için kilit öncelikleri üzerine planlar yapmaları için bir fırsat.
Glasgow’da, müzakereciler nihayet 2015 anlaşmasını yürürlüğe koymak için gereken talimat ve anlaşmalar dizisi olan Paris Kurallar Kitabı hakkında anlaşmaya vardılar. Ülkelerin emisyon hedeflerine ulaşmak için karbon ticaretini kullanmasına izin verip vermemek gibi zorlu siyasi muammaları da içeren bu karmaşık teknik konular, binlerce saatlik müzakere süresini işgal etti.
Bununla birlikte, dünya ormanlarının korunması, yoksul ülkelere iklim bozulmasının etkilerine uyum sağlamaları için finansman sağlama araçları ile kayıp ve hasar sorusu da dahil olmak üzere zorlu sorunlar devam ediyor. Hangileri adapte edilecek ve hangi yoksul ülkelerin özel yardıma ihtiyacı olacak gibi konular gündemde.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…