Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) tarafından yürütülen ve Avrupa Birliği hibeleri tarafından finanse edilen İklim Değişikliği Alanında Ortak Çabaların Artırılması Projesi (İklimIN) kapsamında 2019 yılı boyunca devam eden iklim değişikliği eğitimleri kısa bir süre önce tamamlandı. 12’si büyükşehir belediyesi olmak üzere toplamda 20 il ve çevresinde (komşu illerle birlikte yaklaşık 60 ilde) gerçekleştirilen eğitimler aracılığıyla yerel paydaşların iklim değişikliği ile mücadele alanında politika üretme, geliştirme ve uygulama kapasitelerinin artırılması ve karşılıklı bilgi alışverişi sağlandı. 17 modül halinde verilen eğitimlerin tamamına linkten ulaşabilirsiniz. Biz de eğitim modüllerinin kısa versiyonlarını iklimhaber.org okuyucularıyla paylaşarak, daha fazla insanın bu değerli bilgilere ulaşımını hedefliyoruz. Koronavirüs (Covid-19) salgınının tüm dünyayı etkisi altına aldığı bugünlerde, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Çevre Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. E. Didem Evci Kiraz’ın “İklim Değişikliğinin İnsan Sağlığına Etkileri” başlıklı özetini okuyucularımızın ilgisine sunuyoruz.
Yazı: Prof. Dr. E. Didem Evci Kiraz, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Çevre Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı
İklim değişikliği halk sağlığı açısından değerlendirildiğinde; iklim değişikliğinin etkileri altı ana başlıkta toplanabilir:
– Sıra dışı hava olayları
– Su kaynaklarında değişim
– Deniz seviyesinin yükselmesi
– Sıcak/soğuk hava dalgaları
– Hava kalitesinde değişim
– Ultraviyole radyasyon artışı
Bu altı etki, insan ve toplum sağlığını etkilerken; sağlık veya tam iyilik halinin gerçekleşebilmesi için gereken “sağlığın sosyal belirleyicileri”ni de (ekonomik istikrar, eğitim, sosyal ve toplumsal yapı, sağlık ve sağlık hizmetleri, mahalleler ve inşa edilmiş çevre) etkiliyor. Ortaya çıkan etkiler ise sekiz ana başlıkta incelenebilir:
– Sıcak ve soğukla ilişkili hastalıklar
– Ultraviyole radyasyonun yan etkileri
– Hava kirliliğinin yol açtığı sağlık sorunları
– Gıda ve su ile ilişkili hastalıklar
– Değişen bulaşıcı hastalık etkenleri
– Vektörlerle ilişkili hastalıklar
– Ruhsal sorunlar
– Yeniden ortaya çıkan ve yeni hastalıklar
“İklim değişikliği ve sağlık ilişkisi” üzerine yapılan tüm açıklamalar teorik temele dayanıyor. Henüz “İklim değişikliği ve sağlık ilişkisi”ni birlikte ele alan kanıt havuzunun gücü zayıf. Araştırma yöntemleri kullanarak, sahada, birinci-ikinci-üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında, sektör ve disiplinlere ayırarak-birleştirerek, kısa ve uzun erimli çalışmalarla ve kestirimlerle zenginleştirerek veri üretmeye ihtiyaç var. Verileri kanıt düzeylerine göre analiz etmek ve raporlamak karar vericiler, politika yapıcılar için yol gösterici olacak.
Söz konusu gelişmeler oluncaya kadar bilim durmayacak, karar verici ve politika yapıcılar da, iklimle ilgili tüm tarafların bir araya geldiği konferanslarda (COP) alınan kararlardan da anlaşıldığı üzere, çıkar yol bulmaya çalışacaklar. Özellikle halk sağlığı uzmanlarının ve topluma sağlık hizmeti sunanların gelecekteki ana konusu “iklim değişikliği ve sağlık”tır. Konunun alt başlıklarını; çalışmaların hızlanması, öncelik sırasına konması için aşağıdaki gibi sınıflamakta yarar var.
İklim Değişikliği ve Sağlık Gündemi
Türkiye iklim değişikliği ve sağlık alanında ilk harekete geçen ülke sayılmalı. Sağlık Bakanlığı iklim değişikliği eylem planı çalışmalarına başından beri katkı verirken, sağlık alanındaki çalışmaların da yürütücüsü konumunda. Sağlık Bakanlığı, 2010 yılında, iklim değişikliği eylem planına destek olarak, iklim değişikliğinin sağlık etkilerini azaltmaya yönelik bir eylem planı hazırlığı başlattı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) maddi desteği ile Ankara’da 2011 ve 2013 yılında iki hazırlık toplantısı gerçekleştirildi. Çalışmaya DSÖ ve paydaş kurumlar destek verdi. 10 Nisan 2015’te “İklim Değişikliğinin Sağlık Üzerine Olumsuz Etkilerinin Azaltılması Ulusal Programı ve Eylem Planı Açılış Toplantısı” ile Ulusal Program ve Eylem Planı’nın sunuşu gerçekleştirilmiştir. Ardından yol haritası belirlenmesi ve il eğitimleriyle çalışmalar devam etti.
Bu çalışmaların yerel düzeyde yaygınlaştırılması için “İklim Değişikliğinin Sağlık Etkilerine Hazırlıklı Olma, Uyum, Erken ve Hızlı Yanıt ve Dayanıklı Toplumlar Yerel Eylem Planları”na ve bu planların bütçede karşılıklarının olmasına ihtiyaç var. Aynı şekilde; var olan veya hızla yapılması gereken iklim değişikliğine uyum yerel eylem planlarına dahil edilmeli.
Bir mahalleyi vuran ani ve yoğun sıcak hava dalgasının, o mahallede yaşayan insanları en az hasta etmesi, en az yaralaması, en az öldürmesi, en az iş ve güçten kalmalarını sağlaması için aşağıdaki şekilde yönetilmesi beklenir:
Mahalle, şehir, bölge ve ulusal düzeyde çok daha gelişmiş yönetim şekilleri uygulanabilir. Bu noktada, 2018 ve 2019 yıllarında düzenlenen COP’larda dünyanın başarısızlığı tekrar tekrar dile getirildi. Dünya iklim değişikliğinin sağlık etkilerine hazır değil. Bu konuda DSÖtarafından ilk kez derli toplu yayımlanan “Sağlık ve İklim Değişikliği 2018 Özel Raporu”ve “Sağlık ve İklim Değişikliği Araştırması 2019” dönüm noktası niteliğinde. Raporlarda hızlı, sistemli, işbirliği içinde, dünyayı etkileyecek düzeyde, ulusal önceliklere göre uyarlanmış adımlar atılması isteniyor. Bugüne kadar bu adımların atılmasını engelleyen tüm engellerin, özellikle de parasal engellerin ortadan kaldırılması önemle vurgulanıyor.
Not: Türkiye’de 2019 yılında yayınlanan “İklim Değişikliğinin İnsan Sağlığına Etkileri” başlıklı yayın, Avrupa Birliği/IPA II Fonu tarafından karşılanan “Türkiye’de İklim Değişikliği Alanında Ortak Çabaların Desteklenmesi Projesi” kapsamında, Prof. Dr. E. Didem Evci Kiraz tarafından hazırlandı. Bu modül Türkiye’de bir ilktir. İklim değişikliği ile ilgili teorik anlatımlar, geçmiş veriler ve deneyimler ile gelecek yaklaşımları incelenerek, ölçülebilir kanıtların ışığında geliştirilmiştir. http://www.iklimin.org/wp-content/uploads/egitimler/seri_14.pdf adresinden ulaşılabilir.
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…
Çatışmalardan etkilenen bir grup ülke, halklarının karşı karşıya olduğu doğal afet ve güvenlik krizleriyle mücadele…
COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan ve komşuları hâlâ büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı ancak yenilenebilir…
COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan, 2229 kişiyle zirvede en büyük delegasyona sahip ülke olarak kaydedildi.…
Fosil yakıt lobicileri COP29’da iklim açısından en hassas ülkelerin delegasyonlarını gölgede bıraktı; zirveye iklim açısından…