YAZI: Şenol BALİ
İklim Adaleti Koalisyonu’nun Marmara’dan başlayan kervan yolculuğunun, Ege-Güney Marmara, Zonguldak ve İliç‘ten sonraki rotası Güneydoğu Anadolu Bölgesi oldu. Mezopotamya Kervanı ismiyle yapılan ziyaretin 17 Eylül’deki ilk durağı Şırnak’ın Cizre ilçesi oldu.
Kervan, Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nin çağrısıyla iki yılı aşkın bir süredir Cudi Dağı’nda devam eden ağaç kıyımına dikkat çekmek için Şırnak’ta düzenlenen basın açıklamasına katıldı. Müdahale ile sona eren basın açıklamasının ardından Silopi ilçesinde bulunan termik santralına giden kervan, burada santralın yarattığı tahribatlara ilişkin bir basın açıklaması yaptı
Gittikleri yerlerdeki ekolojik sorunlara ilişkin tespit çalışması yapan kervan, ardından ise tespit ve izlenimlerinin yer aldığı basın açıklamaları düzenliyor. “Mezopotamya Kervanına katıl, termik santralları kapat” pankartının açıldığı açıklamaya, koalisyon bileşenleri katılım sağladı. Açıklamada , Silopi Asfaltit Termik Santralı’nın havayı, suyu, toprağı kirlettiğini ve yöredeki insanlarda başta kanser ve solunum yolu hastalıkları olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına açtığını belirtildi. Kervan üyesi Demet Parlar’ın okuduğu açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Şırnak-Silopi’deki Ciner-GSD Holding ortaklığında işletilen ve bölgedeki asfaltit madenini yakıt olarak kullanan Silopi Termik Santralı, Şırnak’ın en büyük enerji tesisidir ve Türkiye’nin tek asfaltit yakıtlı termik santralıdır. 135 megawattlık ilk ünitesi 2009 yılında devreye alınmış, üçüncü ve son ünite 2015’te faaliyete geçerek 405 megawattlık kapasiteye ulaşmıştır. Silopi Asfaltit Termik Santralı da tıpkı kömürlü santrallar gibi havayı, suyu, toprağı kirletiyor ve yöredeki insanlarda başta kanser ve solunum yolu hastalıkları olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Maliyeti 800 milyon dolar civarında olan Silopi Termik Santralı, yenilenebilir ve temiz enerji maliyetlerinin daha düşük olduğu bilinmesine karşın, işletilmeye devam etmekte ve ekolojik zararlarına ek olarak ekonomik yönden de elektrik üretimine yük olmaktadır. Bunun maliyetin bedeli elektrik faturalarımıza gelen fahiş zamlarla yine yoksul kesimlere ödetilmektedir.’
Parlar, termik santralların kapatılması yönündeki mücadeleden ve adil bir dünya talebinden vazgeçmeyeceklerini ifade etti. Parlar, şu sözlere yer verdi: “Bu eylem planında birinci öncelik, iklim krizinin baş sorumlusu olan kömürlü santralların kapatılması ve kömürden çıkış olmalıdır. Bu kapsamda, 2030 yılı itibarıyla tüm kömürlü santralların kapatılmasını öngören bir yol haritası hazırlanmalı. Türkiye’nin eylem planı, iklim krizinden etkilenmesi muhtemel, kırılgan toplum kesimlerinin sosyal şartlarını iyileştirmek için somut adımlar içermeli ve bunlar vakit kaybetmeden hayata geçirilmeli. Silopi Asfaltit Termik Santralı’nın da bu planlama kapsamında faaliyetine son verilmeli, bölgede geçimini asfaltit madeninden ve termik santraldan sağlayan halka adil geçiş kapsamında istihdam imkanları sağlanmalı. İklim Adaleti Koalisyonu olarak termik santralların kapatılmasına yönelik mücadelemizden ve adil bir dünya talebimizden vazgeçmeyeceğiz.”
İklim Koalisyonu üyesi Çiğdem Özbaş, İklim Haber’e yaptığı açıklamada koalisyon bünyesinde 75 ayrı kurumun olduğu bilgisini verdi. Gittikleri bölgedeki çevresel sorun ve tahribatları görünür kılmaya çalıştıklarını söyleyen Özbaş, şu ifadelere yer veriyor: “İklim Kervanı, Nisan ayında Uluslararası Glasgow Anlaşması ağı tarafından başlatıldı. İlk kervan İkizköy Akbelen’deki orman nöbetiyle başladı, Çanakkale Karabiga Termik Santrallar bölgesinde sonlandı. Zonguldak, İliç, Afşin’e kervanlar düzenledik. Marmara Yaşasın Platformu ile Marmara’da toprak, su, hava kirliliğini görünür kılan, ekolojik yıkım alanlarına inceleme gezisi yapan ve yerellerde mücadele özneleri ve örgütleriyle bir araya geliyoruz.”
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki dört ili kapsayan ve “Mezopotamya Kervanı” diye adlandırdıkları ziyaretler hakkında konuşan Özbaş, “Mezopotamya Kervanı’nı nisan ayından bu yana planlamaya çalışıyoruz. Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nin Cudi yürüyüş çağrısı üzerine Mezopotamya Kervanı’nı 17-19 Eylül tarihlerine düzenleme kararı aldık” dedi.
Özbaş, şöyle devam etti: “Kervan, Akbelen’deki orman nöbetinin, Aydın’daki Jeotermal karşıtı mücadelenin ve Türkiye’de yaşanan ekolojik yıkımlara karşı direnişlerin parçası oldu. Kemerköy, Yeniköy, Yatağan, Aliağa, Çan, Karabiga, Zonguldak, Sivas, Afşin, Elbistan, Silopi santrallarının havamıza, suyumuza toprağımıza halk sağlığına etkilerini yerinde tespit ettik. Türkiye’nin her tarafında emek, ekoloji, kadın, gençlik ve barış hareketlerinin kesişimi olan bir koalisyon inşa ediyoruz.” Özbaş, Mezopotamya’dan sonra 10-14 Kasım tarihlerinde Çukurova bölgesine gideceklerini de aktardı.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…