Akbelen Ormanı’nın kesilmesine karşı mücadele eden İkizköylüler, OGM yetkilileri hakkında “Görevi kötüye kullanma” ve “Temel milli yararlara karşı faaliyette bulunmak üzere yarar sağlama” gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği KARDOK, Milas’ın İkizköy mahallesi Akbelen mevkiindeki ormanlık alanda YK Enerji A.Ş.’ye Maden Açık İşletme İzni verilmesine dair Orman Genel Müdürlüğü’nün kararı nedeniyle Orman Genel Müdürü ve Genel Müdür Yardımcıları hakkında Milas Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
KARDOK tarafından Milas Cumhuriyet Başsavcılığına verilen dilekçede, orman kesimi ile ilgili idari prosedürün devam ettirilmesinin TCK 305. Maddesi “Temel Milli Yararlara Karşı Faaliyette Bulunmak Üzere Yarar Sağlama”, TCK 257. maddesi “Görevi Kötüye Kullanma”, ve 2872 Sayılı Çevre Kanununa muhalefet ettiği gerekçesi ile Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri hakkında kamu davası açılması talep edildi.
Davanın gönüllü avukatlığını üstlenen İsmail Hakkı Atal; dünya genelinde yürütülen pek çok bilimsel çalışmanın orman ekosistemlerinin tahrip edildiği bölgelerde COVID-19’un insanlara bulaşma riskinin %70 arttığına dikkat çekerek, “Bugün artık ormansızlaşmanın bir halk sağlığı sorunu olduğunu her zamankinden daha yakıcı biçimde deneyimlemekteyiz. Elimizdeki tüm bilimsel deliller gösteriyor ki; Akbelen Ormanının kesilmesi COVID-19 salgınının artmasına yol açarak halk sağlığı sorununa neden olacaktır. Ayrıca, yine bilim insanları yaptıkları çalışmalarla termik santrallar gibi sanayi tesislerinden ve maden ocaklarından atmosfere salınan partikül maddelerin, yani tozların üstlerine yapışan virüsü kilometrelerce uzağa taşıyarak hastalığın yaygınlaşmasına neden olduklarını ispatladılar. Örneğin COVID-19 salgınından en çok etkilenen ülkeler arasındaki İtalya’daki veriler, İtalya’nın endüstrileşmiş, havası kirli kuzeyinde COVID-19 ölüm oranının %12, geri kalanında %4,5 olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bütün bu bilimsel çalışmaları da delil olarak sunduğumuz ve Akbelen Ormanı’nın YK Enerji’ye tahsisi kararının iptalini talep ettiğimiz OGM’ye karşı bir davamız da Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde sürüyor. Bütün bu riskleri bilmelerine rağmen, orman kesiminde inat etmekte olan Orman Genel Müdürü ve yardımcıları hakkında ‘Görevi kötüye kullanma’ ve ‘Temel milli yararlara karşı faaliyette bulunmak üzere yarar sağlama’ suçlarından soruşturma ve kovuşturma yapılmasını ve kamu davası açılmasını Savcılıktan talep etmiş bulunmaktayız” dedi.
“Bu Kararları Alanların Kanun Önünde Hesap Vermesini İstiyoruz”
Suç duyurusu dilekçesini Milas Cumhuriyet Başsavcılığına veren KARDOK Derneği Başkanı Hasan Yorulmaz ise, “Tam 40 yıldır termik santralların ve kömür madeninin zehirli gazı, tozu yüzünden zaten Milas halkı olarak sağlığımızdan istemeye istemeye feragat ettik. Kimse bize ‘kömürden elektrik mi istersiniz, sağlıklı bir yaşam mı’ diye sormadı bu santralleri, madenleri açarken. Şimdi üstüne bir de bu hava kirliliğinin COVID-19 salgınını daha da kötüleştireceğini öğreniyoruz. Milas zaten COVID-19’un çok ağır yaşandığı bir yer oldu. Çok sayıda kaybımız var. Bu salgın bizimki gibi orman içi köylerde bir nebze daha az yayılmıştı. Ama şimdi Akbelen Ormanı’nı kaybedersek, kömürün tozu ile hastalık hızla İkizköy ve çevre köylerimize de yayılacak. Ne için, kimin faydasına sağlığımızdan oluyoruz, ölüyoruz? Artık yeter. Bu ölümcül kararları alanların kanun önünde hesap vermesini istiyoruz” diye konuştu.
İkizköy Çevre Komitesi adına konuşan Nejla Işık ise, “YK Enerji’nin ve Orman İşletmesinin kesim için 15 Temmuz Perşembe günü Akbelen Ormanı’na kesim için geleceğinin duyumunu aldık. Çok sıkıntılıyız, çok stresliyiz. Bu kadar haykırmamıza rağmen, bu kadar sitem etmemize rağmen, “Burası bizim akciğerimiz, kesemezsiniz” dememize rağmen, halen daha bunların planları yapılıyor. Hukuki sürecimiz başlamışken, davamız sonuçlanmamışken, biz buraya bilirkişinin gelmesini beklerken, bayram tatilini fırsata çevirmeyi planlıyorlar. Kesinlikle köylü olarak yine bunun önünde duracağız. Kesinlikle kestirmeyeceğiz. Artık, ellerinizi Akbelen Ormanı’ndan çekin. Dünyayı, Türkiye’yi talan ettiğiniz yeter. Artık yeter!” diyerek İkizköylülerin duygularını özetledi.
İkizköy Çevre Komitesi geçen ay Akbelen Ormanı’nın kesim kararının iptali ve maden genişletilmesi çalışmasının ÇED’e tabi tutulması için internet üzerinden imza kampanyası başlatmıştı. Kampanyada bugüne kadar 19.175 kişi imza verdi.
Ne Olmuştu?
Aynı orman alanının kesimi için 2019 yılı Kasım ayında harekete geçen Milas Orman İşletme Müdürlüğü’nün çalışması, o zaman da İkizköylülerin alandaki müdahalesi ile durdurulmuş, yüzlerce imzalı dilekçe ile yapılan başvuru sonucu Orman Müdürlüğü kesimi 2020 yılı programından çıkarmak zorunda kalmıştı.
Bu yıl Nisan ayında ise İkizköy’ün Akbelen mevkiindeki 740 dönümlük yaşlı ve doğal kızılçam ormanının Tarım ve Orman Bakanı’nın oluru ile YK Enerji A.Ş. açık maden işletme izni verilerek tahsis edildiği ortaya çıktı. Kesimi durdurmak için KARDOK Derneği tarafından Mayıs ayında Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde Tarım ve Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü’ne karşı dava açıldı. Mahkeme, idarenin savunmasını aldıktan sonra konunun bilirkişi tarafından incelenmesine karar vererek, KARDOK tarafından yapılan yürütmeyi durdurma talebine ilişkin kararını bilirkişinin incelemesi sonrasında oluşturacağını karar bağladı. 1979’dan beri Muğla’daki termik santrallara yakıt sağlayan ve neredeyse kesintisiz 15 km boyunca uzanan açık ocak linyit madeni, bu tarihe kadar ÇED’den muaf tutuldu ve on binlerce dönüm orman ve tarım alanını yok ederek işletildi. 2014 yılındaki özelleştirmelerle Yeniköy ve Kemerköy Termik santralları ile birlikte özel sektöre devredilen linyit madeninde YK Enerji hâlâ ÇED’siz kapasite artırımı yapmaya çalışıyor.
Madendeki yeni saha açma ve kapasite artırımı çalışmalarının, termik santrallarda yürütülen kapasite artırımı projesi ile birlikte entegre ÇED’e tabi tutulması gerektiği gerekçesi ile İkizköylüler 2020 yılının Aralık ayında mahkemeye başvurmuşlardı. Muğla 3. İdare Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme heyeti son olarak, farklı ruhsat alanlarının birleştirilerek maden kapasite arttırımı projelerinin ÇED mevzuatının uygulanması zorunluluğundan kaçırıldığı iddiasını yerinde incelemek için İkizköy Linyit İşletmesi’nde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi. Keşif tarihinin ve bilirkişi heyetinin belirlenmesi bekleniyor.