Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yeni raporuna göre, dünya yenilenebilir enerji kapasitesinde yaklaşık son 30 yıldaki en hızlı büyüme görülüyor.
2023’te toplamda 510 gigawatt yenilenebilir enerji kapasitesi devreye alınırken, bu 2022’ye kıyasla yaklaşık %50’lik bir artış anlamına geliyor. 2023’teki bahsi geçen artışın %75’i ise güneş enerjisinden geldi.
Küresel yenilenebilir enerji kapasitesindeki büyümede Çin başı çekerken, Avrupa, ABD ve Brezilya’daki yenilenebilir enerji kapasite artışı da rekor seviyeye ulaştı.
İklim değişikliğiyle mücadelenin yanı sıra ülkelerin enerji arz güvenliğinde kritik rol oynayan yenilenebilir enerjide büyümenin giderek hızlanacağı öngörülürken, 2028’e kadar dünyanın yenilenebilir enerji kapasitesinin 7 bin 300 gigawatt’a ulaşacağı hesaplanıyor.
Bu artış hızının sürmesiyle, küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030 itibarıyla bugünkü seviyesine göre 2,5 katına çıkacağı öngörülüyor. Söz konusu büyümenin %95’inin güneş ve rüzgar enerjisinden sağlanması beklenirken, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretiminde en büyük kaynak olan kömürü 2025 itibarıyla geride bırakacağı tahmin ediliyor.
Yenilenebilir enerjideki benzeri görülmemiş büyümeye rağmen geçen ay Dubai’de düzenlenen COP28’te anlaşmaya varılan “yenilenebilir enerji kapasitesini 2030 itibarıyla üç katına çıkarma” taahhüdünün gerçekleşmesi için yatırımların hızlanması gerekiyor.
Küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması, söz konusu kapasitenin 2030 itibarıyla 11 bin gigawatt’a ulaşması anlamına geliyor.
Bu hedefin başarılması için politikalara ilişkin belirsizliklerin giderilmesi, yetersiz şebeke yatırımlarına ilişkin sorunların çözülmesi ve bürokratik bariyerlerin kaldırılarak izin süreçlerindeki aksamaların giderilmesine ihtiyaç duyuluyor.
IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, mevcut politikalar ve piyasa koşullarında küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030 itibarıyla 2,5 katına çıkacağını belirterek, “Bu, COP28’deki hedef için yeterli değil ancak bu hedefe yaklaşıyoruz ve hükümetler bu arayı kapatmak için gereken araçlara sahip. Şu anda kara rüzgar ve güneş enerjisi dünyanın neredeyse her yerinde yeni fosil yakıt santrallarından daha ucuz. Bu kaynaklar, birçok ülkedeki mevcut fosil yakıt santrallarından da daha ucuz” ifadesini kullandı.
Birol, buna rağmen başa çıkılması gereken bazı büyük problemler olduğuna işaret etti. Makroekonomik zorlukların bunlar arasında olduğunu belirten Birol, şunları kaydetti:
“Bana göre uluslararası toplum için en büyük zorluk, gelişmekte olan ekonomilerde yenilenebilir enerji projelerine hızla finansman sağlanması ve kapasitenin artırılması. Bu ülkelerin birçoğu yeni enerji ekonomisinde geride kalıyor. Küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılmasında başarıya ulaşılması, bu ülkelerde söz konusu zorlukların aşılmasına bağlı olacak.”
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…
Karadeniz'de iki Rus petrol tankerinin ağır hasar almasıyla petrol sızıntısı yaşandığı açıklandı. Greenpeace ise iki…
Yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın geçiş ekibi, elektrikli araçlara ve şarj istasyonlarına yönelik desteğin kesilmesini…
İklim değişikliği açısından dönüm noktası olarak nitelendirilen ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan görülen davanın duruşmaları sona…
Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, GES ve RES projelerinin yapı denetim kapsamından çıkarılmasının, yatırımcıların…