IEA: “Korumacı Adımlar Temiz Enerjideki Büyümeyi Yavaşlatabilir”

Temiz enerjiye olan yatırımların, ülkelerin ekonomik ve sanayi stratejilerinde merkezi bir yer tuttuğunu vurgulayan IEA Başkanı Birol, “Bazı ülkelerin temiz enerji teknolojilerinde pazar payını artırma çabası, ek vergiler gibi korumacı adımları da beraberinde getirebilir. Bu da temiz enerjideki büyümeyi önümüzdeki 3-4 yıl içinde yavaşlatabilir” dedi.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen 55. Yıllık Toplantıları kapsamında temiz enerji politikaları ve küresel enerji sektörüne ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Birol, dünyada güneş ve rüzgar enerjisi, elektrikli araçlar ve bataryalar gibi temiz enerji teknolojilerinin hızla yaygınlaştığını, bu gelişmenin iklim değişikliğiyle mücadeleden çok daha öteye geçtiğini ifade etti.

Temiz enerjiye olan yatırımların, ülkelerin ekonomik ve sanayi stratejilerinde merkezi bir yer tuttuğunu vurgulayan Birol, “Temiz enerjinin yarının sanayisi olduğunu artık herkes biliyor. Ancak bazı ülkelerin bu teknolojilerde pazar payını artırma çabası, ek vergiler gibi korumacı adımları da beraberinde getirebilir. Bu da temiz enerjideki büyümeyi önümüzdeki 3-4 yıl içinde yavaşlatabilir” dedi.

Birol, özellikle güneş enerjisi ve elektrikli araç teknolojilerindeki maliyetlerin hızla düştüğünü belirterek, “Güneş enerjisi şu anda dünyanın birçok yerinde en ucuz santral türü. Çin’de elektrikli araçların fiyatı artık neredeyse benzinli araçlarla aynı seviyeye ulaştı” ifadelerini kullandı.

Fatih Birol, Avrupa Birliği’nin (AB) Sınırda Karbon Vergisi uygulamasına olan kararlılığına da dikkat çekerek, Türkiye’nin bu sürece hazırlıklı olması gerektiğini söyledi. Birol, “Türkiye’nin ticaretinin yaklaşık %50’si AB ile. 2026 itibarıyla AB, Türkiye’nin ihracatındaki karbon ayak izini sıkı şekilde inceleyecek. Bu nedenle hem hükümetin hem de ihracatçıların şimdiden önlem alması gerekiyor” dedi.

Kritik Minerallerin Önemi Artıyor

Temiz enerji dönüşümünde kritik minerallerin önemine de değinen Birol, elektrikli araçlar, rüzgar türbinleri ve batarya teknolojilerinde bakır ve lityum gibi madenlere olan talebin arttığını belirtti.

Birol, “Büyük maden şirketleri kömürden bakır ve lityum gibi minerallere yöneliyor. Bugün petrol neyse, yarın bakır buna benzer bir önem taşıyacak. Türkiye bu konuda tecrübeli bir ülke ve kritik mineraller alanında daha fazla rol alabilir” dedi.

Birol, temiz enerji teknolojilerinde lider konumda olan Çin’in küresel enerji talebi açısından belirleyici olduğunu ifade ederek, “Geçmişte dünya gaz ve petrol tüketimindeki büyümenin büyük kısmı Çin’den kaynaklandı. Ancak Çin ekonomisindeki yavaşlama, enerji piyasalarını etkileyebilir. Buna rağmen Çin’in temiz enerji teknolojilerinde ve batarya sektöründe liderliğini sürdüreceğini düşünüyorum” dedi.