IEA, küresel enerji sektöründen kaynaklanan metan emisyonlarının resmi olarak bildirilenden %70 daha yüksek olduğunu açıklarken, kömür endüstrisinin katkısı ilk kez ortaya kondu.
Paris merkezli Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2022 Küresel Metan Takip raporunda, dünyanın metan emisyonlarını azaltmak için izleme çabalarını ve politika eylemini hızlandırması gerektiğini söyledi.
Kömür endüstrisinin katkısı, sorunun kaynaklarında ilk kez sorumlu tutuldu ve 42 milyon ton (Mt) ile fosil yakıt sektörünün diğer önemli aktörlerini geride bıraktı. Bu katkı paylarını, sırasıyla petrolden ve doğalgazdan kaynaklı 41 Mt ve 39 Mt izledi.
Rapor, her ülke için, sorunu dizginleyen bazı ilerleme belirtilerinin olasılığının görüldüğü, ilk kapsamlı emisyon tahminlerini sunuyor.
IEA, “Enerji sektöründen kaynaklanan metan emisyonları geçen yıl %5’in biraz altında büyüdü. Böylece 2019 seviyelerinin altında kaldı. Bu, emisyonları sınırlamaya yönelik bazı çabaların şimdiden işe yaradığını gösteriyor” dedi.
100’den fazla ülke, geçen yıl İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlenen COP26 iklim konferansında, metan emisyonlarını 2030 yılına kadar 2020 seviyelerine göre %30 azaltmak için ABD ve AB liderliğindeki bir girişime katıldı.
Ülke bazında ise geçen yıl enerji sektöründe en fazla metan emisyonuna 28 milyon tonla Çin yol açarken, bu ülkeyi 18 milyon tonla Rusya ve 17 milyon tonla ABD takip etti.
IEA’ye göre, enerji sektörü metan emisyonlarının %40’ına yol açarken, sektör kaynaklı metan emisyonları resmi rakamlardan %70 daha yüksek.
Londra merkezli iklim araştırma grubu Ember’den Anatoli Smirnov, “Metan sızıntıları, yanan kömürün iklim üzerindeki etkisini çoğaltıyor. Bu konu artık göz ardı edilemez. Kömür şirketleri bugüne kadar uygun maliyetli teknolojilere rağmen metan sızıntılarını azaltmak için çok az şey yaptı” dedi.
Geçen yılki fosil yakıt faaliyetlerinin neden olduğu tüm metan emisyonlarının yakalanması ve satılması halinde doğal gaz piyasalarında 180 milyar metreküp ilave doğalgaz oluşacağı hesaplandı. Bu rakam, Avrupa’nın elektrik üretim sektöründe kullandığı doğalgaz miktarına eşit ve piyasalardaki mevcut arz sıkışıklığını rahatlatmak için yeterli olarak görülüyor.
IEA Başkanı Fatih Birol, verilere ilişkin değerlendirmesinde, artan doğalgaz fiyatlarına dikkati çekerek, “Günümüzün yükselen doğalgaz fiyatlarında, dünya çapındaki petrol ve gaz operasyonlarından kaynaklanan metan emisyonlarının neredeyse tamamı hiçbir net maliyet olmadan önlenebilirdi. Metan emisyonlarının ölçümü açısından alarm veren bir eksik raporlama söz konusu ve bu konuda daha fazla şeffaflık gerekiyor. Küresel Metan Taahhüdünün, emisyonların azaltılmasında bir dönüm noktası olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.