Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre dünya, Avrupa Birliği’nin güncel kapasitesinden daha fazla bir rakama denk gelen 1,3 terawatt’lık yenilenebilir enerji kapasitesini önümüzdeki beş yıl içerisinde kurabilir.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) son yıllık raporundaki yenilebilir enerji kapasitesi tahmininde yer alan bir senaryoya göre 1,3 terawatt’lık (TW) temiz enerji kapasitesi 2023 yılına kadar kurulabilir. Ajansın daha geleneksel merkezi tahminlerinde bile küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin, güneş enerjisi kurulumları ve uyumlu devlet politikalarıyla birlikte 1 TW’lık büyüme göstereceği yönünde.
IEA yine de temiz enerji konusundaki olumlu görünümün sürdürülebilmesinde hükümet desteğinin ve pazar tasarımının, yenilenebilir kaynaklara yatırım yapılmasını ve santralların inşa edilmesine devam edilmesini sağlamak için kritik öneme sahip olduğu uyarısını yapıyor. IEA; güneş, rüzgar ve hidroelektrik enerjisinin gelecek beş yılda doğalgaz ve kömürü geride bırakacağını da belirtiyor.
Yenilenebilir enerjinin küresel elektrik üretiminde 2030’a kadar %30’luk bir paya sahip olması beklentisine karşın Asya’daki büyüyen kömür üretimi, en kirli fosil yakıtın elektrik üretimindeki en büyük kaynak olarak kalacağı anlamına geliyor.
Rapor, hidroelektrik santrallarının üretiminin 2023’e kadar %12’lik bir artışla yenilenebilir enerjideki en büyük paya sahip olmaya devam edeceğini ifade ediyor. Rüzgar üretiminin payını %7 artırması bekleniyor. Güneş enerjisinin ise şimdiki üretim kapasitesini üçe katlayarak, biyoenerjinin yerini alacağı ve üçüncü sıraya yerleşeceği söyleniyor.
IEA’ya göre Çin, 438 GW’lık kapasite artırımıyla Avrupa Birliği’ni (AB) geride bırakarak dünyanın en büyük yeşil enerji tüketicisi olacak. Brezilya ise 2023’e kadar toplam enerji tüketiminin neredeyse yarısını başta hidro ve biyoenerji olmak üzere yenilenebilir enerjiden karşılayacak.
IEA “modern biyoenerji”ye odaklanırken, 2017’deki tüm temiz enerji tüketiminin yarısının biyoenerjiden gelmesine karşın bunun yenilenebilir dünyanın “kör nokta”sı olduğunu belirtiyor. Bitkilerden üretilen sıvı yakıtlar, anaerobik sindirimden ve odun peletlerinde elde edilen doğalgazları içeren modern biyoenerji, endüstriyel binaları ısıtmak için kullanılıyor.
IEA Başkanı Fatih Birol, modern biyoenerjinin yenilenebilir enerji alanında dikkate alınmadığını belirterek, “Modern biyolojinin alanda liderlik yapmaya devam edeceğini tahmin ediyoruz” diyor.
Enerji kullanımından kaynaklanan küresel karbondioksit emisyonları, üç yıl sonra küçük bir değişim yaşayarak 2017 yılında %1,6’ya yükseldi.
Kömür şu anda dünyanın enerji talebinin yaklaşık %27’sini besliyor. IEA’nın 2017’deki son “Dünya Enerji Görünümü” raporuna göre, hükümetler daha temiz enerji politikasına doğru ilerledikçe 2040’da bu rakam %22’ye düşebilir. Ajansın bir sonraki küresel raporu Kasım ayında yayınlanacak.
Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…
Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…
Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…
Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…