;
Ekonomi

IEA Başkanı Birol: “Temiz Enerji Yatırımlarındaki Büyümenin Nedeni Ekonomik Gerekçeler”

fatih birol

Enerji sektörünün dünyada toplam bütçesinin 3 trilyon dolara ulaştığını söyleyen IEA Başkanı Fatih Birol, “Fosil yakıtlara 1 trilyon dolar, temiz enerjiye ise 2 trilyon dolar gidiyor. Temiz enerji yatırımlarındaki büyümenin esas nedeni iklim değişikliğiyle mücadele değil ekonomik gerekçeler” dedi.

TÜSİAD etkinliğine katılan ve organizasyonda söz alan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, son 10 yılda elektrik talebinin, enerji talebinden 2 kat daha fazla büyüdüğünü söyledi. Gelecek 10 yılda ise elektrik talebinin enerji talebinden 6 kat daha fazla büyüyeceğini öngördüklerini söyleyen Birol, “Dünya genelinde inşa edilen elektrik santrallarının yaklaşık %85’i yenilenebilir enerji, %5’e yakını nükleer, geri kalan %10 ise kömür ve gaz” bilgisini paylaştı.

Birol, dünyada satılan 5 araçtan birinin elektrikli olduğunu aktararak, “Çin’de şu anda satılan araçların %60’ı elektrikli. Çin’deki elektrikli araçların imalat fiyatı, içten yanmalıların maliyetine denk gelmeye başladı” şeklinde konuştu. Batarya teknolojilerinde de “muazzam” bir gelişmenin yaşandığını ifade eden Birol, maliyetlerin hızla düştüğünü söyledi. Birol, birçok ülkenin nükleer enerjiye geri döndüğünü, bunun da büyük ölçekli santralların inşası, mevcut santralların işletme ömrünün uzatılması ve küçük modüler reaktörler projesi şeklinde olduğunu dile getirdi.

Temiz enerjinin yeni bir yatırım alanı olduğunu kaydeden Birol, şöyle devam etti: “2015’te enerji sektörünün toplam bütçesi dünyada 2 trilyon dolardı. Bunun 1 trilyonu fosil yakıtlara, 1 trilyonu da temiz enerjiye gidiyordu. Bugün ise enerji sektörünün dünyada toplam bütçesi 3 trilyon dolar. Fosil yakıtlara giden yine 1 trilyon dolar ancak temiz enerjiye giden 2 trilyon dolar. Temiz enerji yatırımlarındaki büyümenin esas nedeni iklim değişikliğiyle mücadele değil ekonomik gerekçeler. Bu 2 trilyon dolarlık temiz enerji yatırımının %85’i gelişmiş ülkeler ve Çin’de. %15’i dünya nüfusunun üçte ikisinin yaşadığı gelişmekte olan ülkelerde. Bu da önemli bir sorun.”

Birol, AB ülkelerinin rekabet güçlerini arttırmak için yeni bir “sanayi master planı” geliştireceklerini, “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması” uygulamasıyla da ticari bariyerler konusunda önemli adımlar atacaklarını söyledi.

Söz konusu sınırda karbon vergisi uygulamasının 2026 itibarıyla gündeme geleceğini anımsatan Birol, bu uygulamanın Türkiye’yi de yakından ilgilendirdiğini belirtti. Birol, enerji dünyasındaki önemli değişikliklere ilişkin de “Petrol ve doğal gaz fiyatlarının makul seviyelerde düşecek olması bizim gibi ülkelere, AB’ye, Hindistan’a nefes alma imkanı sağlayacak ve enflasyonda da aşağı yönlü baskı yapacak” dedi.

Sanayi sektöründeki dönüşüme ilişkin de konuşan Birol, “Dönüşümü görmeyen, eski teknolojilerle kalmaya ve rekabet gücünü hızlı bir şekilde yitirmeye mahkum. Ülkeler, yarının sanayi sektöründe ve rekabette ciddi bir pozisyon almak için birçok ticaret tedbirlerine başvuracaklar. Bunlar hayatın parçası olacak. Önümüzdeki yıllarda enerji, sanayi ve ticaret politikalarının son derece uyumlu ve eşgüdümlü gitmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Birol, tüm bunlar dikkate alındığında kaygı duyduğu önemli bir konuya ilişkin ise “2025 yılı dünya ticaret savaşlarının başladığı yıl olabilir” değerlendirmesinde bulundu.