Hindistan’ın, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında 2. İki Yıllık Güncelleme Raporu’nu sunması bekleniyor. Ülke, 2018 Ulusal Elektrik Enerjisi Planı’nda net bir resmi yol haritası belirledi. Bu planda %67’si fosil yakıtlardan oluşan elektrik sisteminin toplam kurulu güçteki payının 2027 itibarıyla %43’e indirilmesi öngörülüyor. Ancak yeni yayınlanan bir analiz Hindistan’da enerji dönüşümünün bu öngörünün ötesine de geçebileceğini gözler önüne seriyor.
Hindistan’ın, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında 2. İki Yıllık Güncelleme Raporu’nu sunması bekleniyor. Hindistan, Paris Anlaşması hedeflerinin büyük kısmını gerçekleştirme yolunda olduğunu açıklayacak.
2015’te Başbakan Narendra Modi, Paris Anlaşması çerçevesinde, ülkesinin iddialı iklim politikası hedeflerini Ulusal Katkı Beyanı’nda (NDC) açıklamış ve sürdürülebilir kalkınma ve iklim adaletine vurgu yapmıştı.
Paris Anlaşması kapsamında, her ülkenin 2020 yılı sonrası iklim eylemlerini ana hatları ile belirteceği ve var olan hedefleri güncelleyeceği yeni NDC’sini sunması gerekiyor. NDC’ler, her ülkenin yerel koşulları ve kabiliyetlerini dahil edilerek hesapladığı, emisyon azaltım ve iklim eylemi beyanlarını içeriyor.
Hindistan’ın mevcut NDC’sinde üç kilit hedef yer alıyordu:
– 2030 itibarıyla, elektrik kurulu gücünün en az %40’ını fosil olmayan kaynaklardan elde etmek (2015 ile karşılaştırıldığında, fosil olmayan kaynakların kurulu gücünde %33’lik bir artış).
– 2022 itibarıyla 175 GW’lık yenilenebilir enerji kurulu gücü kurmak, 25 güneş enerjisi sanayi parkı oluşturmak ve küresel güneş enerjisi ittifakını geliştirmek gibi adımları içeren yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği odaklı politikalar ile ülkenin 2030 yılı itibarıyla GSYİH emisyon yoğunluğunu 2005 değerleri üzerinden %33-35 oranında azaltmak.
– 2,5-3 milyar tonluk ek karbon yutağı alanı (yeni orman ve ağaç örtüleriyle karbondioksit biriktiren ve depolayan “hazneler”) oluşturmak.
Hindistan, 2030 itibarıyla elektrik kurulu gücünün %40’ını fosil olmayan yakıt kaynaklarından elde edilmesi hedefini gerçekleştirmek ve bu hedefin ötesine geçebilmek için 2018 Ulusal Elektrik Enerjisi Planı’nda net bir resmi yol haritası belirledi. Bu planda %67’si fosil yakıtlardan oluşan elektrik sisteminin toplam kurulu güçteki payının 2027 itibarıyla %43’e indirilmesi öngörülüyor.
Ancak yeni yayınlanan bir analiz Hindistan’da enerji dönüşümünün bu öngörünün ötesine de geçebileceğini gözler önüne seriyor. Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA), Hindistan’ın 2030 itibarıyla elektrik kurulu gücünün %40’ını fosil olmayan kaynaklardan elde etme hedefini 2020 itibarıyla gerçekleştirebileceğini öngörüyor.
IEEFA tahminlerine göre, Hindistan’ın termik kurulu gücü Mart 2019 itibarıyla 226 GW ile toplam kurulu gücün (360GW) %63’ünü teşkil edecek. 2019 sonunda ise, Hindistan’da fosil olmayan yakıt kaynaklarına dayalı kurulu gücün, ilk defa toplam kurulu gücün %40’ından fazlasını teşkil etmesi bekleniyor. Hindistan, güneş enerjisi kurulu gücünü üç yıldan kısa bir sürede dört misli artırarak, Eylül 2018 itibarıyla 25GW’ın üzerinde çıkardı. Hindistan’ın toplam yenilenebilir enerji kurulu gücü Eylül 2018 itibarıyla 75 GW’a çıkarak, toplam kurulu gücün %21’ini teşkil etti. Temmuz-Eylül 2018 çeyreğinde, yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam elektrik üretimindeki payı %11,9 ile rekor düzeye çıktı.
Hindistan’ın 2018 Ulusal Elektrik Enerjisi Planı’nda yer alan ve 2027 itibarıyla fosil yakıt kurulu gücünün toplam kurulu güçteki payının %43’üne indirilmesini öngören iddialı hedefi, değişken enerji kaynaklarının elektrik şebekesine hızlı entegrasyonu hakkındaki endişeler de olmak üzere, birçok zorlukla karşılaştı.
IEEFA’ya göre, bu iddialı elektrik sistemi dönüşümünün gerçekleştirilmesi için daha yapılması gerekenler olmasına rağmen, planlanan 26 GW’lık güneş enerjisi ihaleleri ve Başbakan Modi’nin açıkladığı dört yıl içinde 70-80 milyar dolar değerinde yenilenebilir enerji yatırımı hedefi, Hindistan’ın son derece olumlu bir ivme yakaladığını ortaya koyuyor.
Hindistan, “kendine düşenden fazlasını” üstlendiği bu iddialı enerji dönüşümü vizyonunu destekleyen belirgin sosyal, politik ve ekonomik gerekçelere de sahip. Başta Delhi’de olmak üzere, aşırı hava kirliliği ve bundan kaynaklanan sağlık maliyetlerine dair toplumsal endişeler arttı. Ayrıca rupi devalüasyonu ve 2018’de petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar, bir yandan ülkenin enerji güvenliği konusundaki kaygılarını artırırken, diğer yanda da dikkatleri Hindistan’ın giderek pahalılaşan ithal fosil yakıtlara olan aşırı bağımlılığına çekti. Buna ek olarak, Gujarat eyaletinin Mundra bölgesinde ithal kömür yakan termik santralların 10 milyar dolarlık maddi sıkıntısı da ülkede son zamanlarda yaşanan önemli finansal ve siyasi kaygıları artırıyor.
Kısa süre önce yayınlanan Küresel Kömürlü Termik Santrallar İzleme raporu, Hindistan elektrik sisteminin karbonsuzlaştırılmasını detaylarıyla ele almıştı. Raporda, 2018’in ilk altı ayında Hindistan’da 26 GW kurulu gücünde kömürlü termik santral planının rafa kaldırıldığı ya da iptal edildiği belirtilmişti. Gerçekten de, 2010’dan bu yana Hindistan’da çok büyük kapasitede (573 GW kurulu gücünde) kömürlü termik santral planı iptal edildi ya da rafa kaldırıldı. NTPC enerji şirketi 2018 başından bu yana 13 GW kurulu gücünde kömürlü termik santral planını rafa kaldırdı.
Ayrıca Hindistan, mevcut santralların iyileştirilmesine dair standartların yanı sıra, yeni santrallara de emisyon standartları getirdi. Hindistan Merkezi Elektrik İdaresi, 2027 itibarıyla standartlara uygunluk yatırımları gereksinimlerini kanıtlayamayan, ömrünü tamamlayan toplam 48 GW kurulu gücünde kömürlü termik santralın aşamalı olarak kapatılmasını planlıyor. Nisan 2016’dan bu yana 8 GW kurulu gücünde kömürlü termik santral kapatıldı.
Söz konusu iddia düzeyine rağmen, emisyon standartlarının mevcut kömürlü termik santrallara uygulanma hızında, başta özel sektöre ait olanlar olmak üzere, artış kaydedilmiyor. Uzun yıllar işletmede kalmaya devam edecek santralların emisyon standartlarına uygun hale getirilmesi için gerekli olan iyileştirmelerin yüksek maliyeti ise, zaten kömürlü termik santral sektörünün içinde bulunduğu büyük finansal sıkıntıyla başa çıkmaya çalışan hükümet için çözülmesi gereken bir diğer çok büyük sorun.
Hindistan hükümetinin, “Bir Dünya, Bir Güneş, Bir Şebeke” temasıyla da uyumlu olarak, Paris hedeflerini gerçekleştirirken, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğini artırırken, halkının ihtiyaç ve isteklerini karşılayacak yerli üretimi de desteklemesi gerekiyor.