Hindistan ile aralarında ABD ile Almanya’nın da bulunduğu bir grup ülke, Güney Asya ülkesinin iklim dostu enerji geçişini teşvik etmeyi amaçlayan önemli bir uluslararası anlaşma olan “Adil Enerji Geçiş Ortaklığı” (Just Energy Transition Partnership – JETP) konusunda uzlaşmaya varamayacak.
Almanya hükümetinden bir yetkili, iki tarafın, Hindistan’ı kömür gibi fosil yakıtlardan uzaklaştırmasına yardımcı olmak için mali ve teknik destek içeren, Hindistan’ın iklim dostu enerji geçişini teşvik etmeyi amaçlayan JETP’İ daha fazla sürdürmeme konusunda anlaşmaya vardığını belirtti.
Uzmanlar, yıllarca süren zorlu müzakerelerin ardından Hindistan’ın, daha fazla borç altına girmesini gerektirebilecek kömürden çıkışa odaklanmış bir anlaşmaya ilgi göstermediğini söyledi. Bunun yerine, gelecekteki işbirliğinin, yenilenebilir enerji genişlemesi için finansman sağlamaya öncelik vermesi gerektiği ifade edildi.
COP29’da Clean Energy Wire’a açıklamalarda bulunun Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı Devlet Sekreteri Jochen Flasbarth, “Hindistan ile aramızda varılan anlaşma neticesinde artık bu yolda ilerlemiyoruz. Bu yaklaşımın Hindistan için cazip olmadığını fark ettik” dedi.
2021 yılında İskoçya’nın Glasgow şehrinde düzenlenen COP26 BM İklim Değişikliği Zirvesi’nde, gelişen ülkelerde iklim dostu dönüşümü finansal ve teknik destek ile ileriye taşıyacak JETP’nin dünyadaki ilk örneği ortaya çıkmıştı. ABD, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve Avrupa Birliği, Güney Afrika’nın kömürden çıkmasına yardımcı olmak amacıyla 8,5 milyar dolarlık bir anlaşma yaparak bu inisiyatife katılmışlardı.
Almanya’nın başkanlığında, Yediler Grubu’nun (G7) büyük ekonomileri, Endonezya, Senegal, Vietnam ve Hindistan ile benzer ortaklıklar kurmayı kabul etmişti. Hatta Hindistan Başbakanı Narendra Modi, 2022’de Almanya’da düzenlenen zirveye katılmıştı.
Tüm bunlardan sonra adı geçen diğer ortaklıklar hayata geçerken, iki yılın biraz üzerinde bir süre sonra Hindistan için yapılan JETP görüşmeleri sonlandırılmış oldu.
Dünyanın en kalabalık ülkesi unvanına sahip olan ve her geçen gün artan enerji talebiyle Hindistan, zengin ülkelerle görüşmelerin başladığı ilk günden itibaren kömür odaklı bir JETP’ye karşı çıktı ve bunun yerine yenilenebilir enerji ve beceri yatırımlarına odaklanan bir yaklaşım talep etti.
Ülke, enerji talebini karşılamak için hâlâ kömüre büyük ölçüde bağımlı. Üstelik 2023-24’te kömür üretimini %12 oranında artırarak 2022-23’e kıyasla, önümüzdeki altı yıl içinde üretimi yıllık %7 oranında artırmayı hedefliyor ve 2030’a kadar da iç kömür üretimini 1,5 milyar ton seviyesine çıkarmayı planlıyor.
Hindistan aynı zamanda yenilenebilir enerji projelerine büyük yatırımlar yapıyor ve 2030’a kadar da 500 GW temiz enerji kapasitesine ulaşmayı hedefliyor.
Flasbarth’ın açıklaması, JETP ile ilgili görüşmeleri takip eden analistler için sürpriz olmasa da bu konuda yapılan ilk resmi açıklama olarak dikkat çekti.
Hindistan’ın JETP’ye karşı isteksizliğini iyi bilen Hindistan’dan bir analist, ABD ve Almanya’nın görüşmeleri yönlendirdiğini ancak Hindistan’ın pek ilgi göstermediğini söyledi.
Analistler ise herhangi bir JETP anlaşmasının, kömüre bağımlı bir ülke olan Hindistan’ın enerji dönüşümünün karmaşıklıklarını yansıtmayacağını belirtiyorlar. Hindistan’da en az beş eyalet kömüre bağımlı ekonomilere sahip ve araştırmacılara göre 10 ila 15 milyon arasında insan yaşamlarını, doğrudan veya dolaylı olarak bu gezegeni ısıtan fosil yakıta bağlı olarak sürdürüyor.
Öte yandan STK’lar da, büyük ölçüde teknik ve finansal sorunlara odaklanan bir JETP’nin dönüşümün sosyal yönünü görmezden geleceğinden korkmuştu.
Hindistan merkezli bir STK olan Hindistan Çevre, Sürdürülebilirlik ve Teknoloji Forumu’nun adil dönüşüm direktörü Srestha Banerjee, “G7 ülkeleri için Hindistan, JETP anlaşması yapmak üzere değerlendirilen önemli bir ülkeydi. Ancak, geçen yıl boyunca bu momentum kayboldu. Hindistan hükümeti, borç yükü yüksek olan yapıları göz önünde bulundurularak bir JETP’ye girmeye karşı temkinli davrandı” yorumunda bulundu.
Flasbarth, görüşmelerin sona ermesinin ana nedenlerinden biri olarak, Hindistan’ın adil bir dönüşüm planı konusunda “ülkenin direksiyonunda kalıp kalmadığına dair bir tür şüphe” taşımasını görüyor. Bağışçı hükümetlerin, bu endişelerin yersiz olduğunu defalarca belirtmeye çalıştığını ifade eden Flashbarth, “Eğer temel kararlar üzerinde bir yetkiniz yoksa, kendi ülkenizde bir dönüşümü organize edemezsiniz” dedi. Falshbart ayrıca bu tür şüphelerin çokça olması nedeniyle Hindistan ile başka yolları tartıştıklarını da söyledi. Flashbart sözlerine şöyle devam etti:
“Kömürden çıkış yerine, işbirliğinin ana odağı yenilenebilir enerji olabilir. Hindistan, 500 gigavatlık güneş enerjisi hedefliyor, ancak ülke bu hedefe ulaşmakta ilerleme kaydetmiyor. Bunu başarmak için birlikte ne yapabileceğimizi konuştuk. Almanya, Hindistan’a odaklanan bir yenilenebilir enerji yatırımcıları konferansı düzenlemeye yardımcı olmuştu ve yanı sıra küresel tedarik zincirlerini çeşitlendirmeye yönelik ortak bir tartışma başlatmıştı. Biz Almanlar, gaz gibi mono-bağımlılıkların bizleri nereye götürdüğünü öğrendik. Bunun tekrar olması istemiyoruz dönüşüm endüstrileri ve Hindistan gibi ülkeler de bunu istemiyor.”
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…
Karadeniz'de iki Rus petrol tankerinin ağır hasar almasıyla petrol sızıntısı yaşandığı açıklandı. Greenpeace ise iki…
Yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın geçiş ekibi, elektrikli araçlara ve şarj istasyonlarına yönelik desteğin kesilmesini…
İklim değişikliği açısından dönüm noktası olarak nitelendirilen ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan görülen davanın duruşmaları sona…
Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, GES ve RES projelerinin yapı denetim kapsamından çıkarılmasının, yatırımcıların…
Dünya Ekonomik Forumu’nun yeni bir çalışmasına göre, küresel seragazı emisyonlarının %40’ını oluşturan sekiz sektördeki emisyon…