Havayolu kaynaklı emisyonların küresel ısınmaya olan etkisine dair şu ana kadar yapılmış en kapsamlı çalışma, havayolu ulaşımının 2000 ile 2018 yılları arasında küresel ısınmaya katkısının neredeyse iki katına çıktığını gösteriyor.
Havayolu ulaşımının ne kadar ısınmaya neden olduğuna dair şu ana kadar gerçekleştirilen en kapsamlı analiz, uçak kullanımının küresel ısınmaya katkısının 2000 ile 2018 arasında neredeyse iki katına çıktığını ortaya koydu. Havayolundaki hızlı büyüme, katkısını azaltmaya yönelik çabaları çok geride bırakıyor.
İngiltere Manchester Metropolitan Üniversitesi’nden David Lee, “Çok hızlı bir şekilde büyüyor. Çok etkileyici” dedi.
Lee, araştırmanın, koronavirüs salgını nedeniyle uçuşlardaki büyük düşüşten önce, yalnızca 2018’e kadar gittiğini söylüyor. Lee, “Ancak koronavirüsün neden olduğu, sadece bir kesinti, uzun vadede pek bir fark yaratmayacak” diye ekledi.
Uçakların iklim üzerinde birçok başka karışık etkileri de oluyor. Örneğin jet motorlarından gelen is, tıpkı bulutlar gibi, hem dışarı çıkan ısıyı Dünya’nın yüzeyine geri yansıtarak bir ısınma etkisine hem de güneş ışığını uzaya geri yansıtarak bir soğutma etkisine sahip olabilen kontraillerin (yoğunlaşma izi) oluşumunu tetikliyor.
Benzer şekilde motorlardan çıkan nitrojen oksitler, önemli seragazı türleri olan ozon gazını artırdığı gibi metan gazını da yok ediyor.
Bu nedenle araştırmayı gerçekleştiren, Almanya’daki Atmosfer Fiziği Enstitüsü’nden Ulrike Burkhardt’ın dahil olduğu araştırma ekibi, uçakların genel etkisinin önceki tahminlerini geliştirmek için bilgisayar modellerini kullandı. Bulgular, kontraillerin önceden düşünüldüğünün yarısından daha az ısınmaya neden olduğunu gösteriyor.
Ancak yine de, kısa ömürlü kontrailler, karbondioksit emisyonlarından daha fazla ısınmaya neden oluyor.
Bu yüzden ekip, genel olarak insan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel ısınma etkisinin %3,5’undan havayolunun sorumlu olduğunu hesapladı. Bu, %5 civarında olan önceki tahminlerden daha az. Havayolunun karbondioksit emisyonlarının yaklaşık %2’sinden sorumlu olduğunu gösteren rakamlar ise, havayolunun ısınmaya neden olduğu diğer yolları hesaba katmıyor.
Lee, “Asıl sorun büyüme. Oldukça çarpıcı bir şekilde yükseliyor” dedi.
Lee, biyoyakıtlara geçmenin de çözüm olmadığını, çünkü biyoyakıtlar için yetiştirilen mahsullerin tüm etkileri hesaba katıldığında, emisyonları çok fazla düşürdüklerinin net olmadığını belirtiyor.
Ancak, atmosferdeki karbondioksiti sentetik gazyağına dönüştürmek için yenilenebilir enerji kullanmak emisyonları büyük ölçüde azaltabilir. Sentetik gazyağına geçmek, bireysel uçuşları karbon nötr hale getirebilir. Lee bu şekilde kontrail maddelerden kaynaklanan ısınma etkisinin yarı yarıya azaltılabileceğini söylüyor çünkü sentetik gazyağı, jetlerdeki çoğu isi üreten aromatik kimyasalları içermiyor.
Lee, “Bunu yapmak mümkün, ancak geniş ölçekte nasıl yapacağımızı bilmiyoruz. Ve yerin altını kazmak daha ucuz olduğu sürece, asla büyük ölçekte yapılmayacak” diyor ve fosil gazyağı kullanımının yasaklanacağı bir tarih belirlenmesi gibi büyük bir politika girişiminin gerekli olduğunu söylüyor.