;
Politika

Havacılık Sektörü Koronavirüs Karşısında Taleplerde Bulunuyor

Koronavirüs salgınıyla birlikte havayolu trafiği durma noktasına geldi. Bunun üzerine, havayolu şirketleri çevre taahhütlerini yerine getiremeyeceğini dile getirmeye başladı.  

Havayolları, havacılığın sebep olduğu emisyonlarla mücadele etmek adına getirilen küresel anlaşmanın yeniden planlanması için lobicilik yapıyor. Gerekçe ise, koronavirüs salgınının kararlaştırılmış hedeflere ulaşılmasını zorlaştırması.

Kampanyacılar havayollarını yükümlülüklerinden kaçınmaya çalışmakla suçluyorken, sektöre göre COVID-19 krizi sonucu uluslararası seyahatlerin dondurulmasıyla birlikte bu bir hayatta kalma meselesine dönüştü.

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nü (ICAO) göreve çağırarak karbon dengelemesi ve azaltımı şemasını iyileştirmezse havayollarının anlaşmadan çekileceğini belirtti.

Bu sistem altında, karbon emisyonlarında belirlenen 2019 ve 2020 seviyelerine kıyasla artışa sebep olan havayollarının bu miktarı dengelemesi için ödeme yapması gerekiyor.

Eğer uluslararası havacılıkta (CORSIA) hiçbir değişikliğe gidilmezse, pandemi boyunca uçakların uçurulmaması, şemanın ana hatlarının tahmin edilenden çok daha düşük olacağı ve karbon hedeflerinin çok daha zorlayıcı olacağı anlamına geliyor.

İklim Haber'i Telegram'da Takip Edin!İklim Haber'i Linkedin'de Takip Edin!

IATA, ICAO’ya yaptığı talepte ana hatların “uluslararası havacılığın sürdürülebilir kalkınmaya uyum sağlamasını garanti etmesi ve sektöre ekonomik bir yük bindirilmesini engellemesi” gerektiğini söyledi ve maliyetlerin çok yüksek olması durumunda bazı ülkelerin anlaşmadan çekilebileceğini ekledi.

COVID-19 krizi öncesi yapılan tahminlere göre, havayollarının CORSIA kurallarına ayak uydurabilmesi için 2035 yılına kadar karbon kredilerine küresel olarak yıllık 4 ila 18 milyar sterlin arası bir ödeme yapması gerekiyordu.

Koronavirüs karantinası öncesi, Birleşik Krallık düşünce kuruluşu Green Alliance tarafından yayımlanan bir raporda, bu miktarın Paris Anlaşması hedefleriyle uyuşmadığı tespit edilmişti.

ICAO konseyi CORSIA planlarını 13 Mart’ta resmî olarak onaylamıştı ve bu hareketiyle küresel salgın bahanesine sığınmak yerine iklim krizi taahhütlerini yerine getirme konusunda adım atmasıyla kampanyacılardan tam not almıştı.

Ancak görünen o ki havayollarının taahhütleri artık sallantıda.

CORSIA projesinin uzun süreli yürütücüsü ABD Çevre Savunma Fonu (US Environmental Defense Fund – EDF), var olan CORSIA kurallarının hükümetlere esneklik hakkı tanıdığını söylüyor.

Green Alliance politika danışmanı James Elliott, “Havacılık sektöründeki yüklerin azaltılması çağrısı anlaşılabilir. Ancak iklim acil durumu da acil müdahale gerektiren bir sorun. Eğer sektör COVID-19 krizi sonrası kendisini sürdürülebilir bir şekilde yeniden inşa edemezse, iklim değişikliği ile mücadele etmek adına acı verici aksamalara uğrayacak” dedi.

Elliott, sözlerini “Eğer CORSIA iyileştirilecekse, hedeflerin artırıldığı yönde bir değişikliğe gidilmeli” şeklinde sonlandırdı.

Greenpeace Birleşik Krallık’tan John Sauven, “Havayolları hem hükümetlerden çok büyük boyutlarda kurtarma paketleri talep ediyor, hem de karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik yükümlülüklerini yerine getirmemeye uğraşıyor” şeklinde konuştu.

Sauven, “Şemaların dengelenmesi büyük kirleticilerin kirletmeye devam etmeleri ve emisyon azaltma sorumluluğunu başkalarına yıkmaları için her zaman bir bahane olmuştur” dedi.

IATA ise CORSIA’dan çekildiği iddialarını yalanlıyor. Genel direktörü Alexandre de Juniac, “Çevre hedeflerimizden vazgeçmedik. Hastalıktan kurtulduğumuzda emisyonlarımızı azaltmaya devam edeceğiz. İçinde bulunduğumuz kriz, sektör açısından hayati önem taşıyor. Hükümetlere acil yardım çağrısında bulunuyoruz. Elbette çevre yükümlülüklerimize sadık kalacağız. Ancak bundan önce hayatta kalmalıyız. Sektör yok olursa çevre ile de hiçbir derdi kalmayacak” şeklinde konuştu.

Havayollarının mücadele verdiği bir başka alan ise biletlerin iadelerinin ödenmesi.

Küresel havayolları, koronavirüsün yol açtığı seyahat durgunluğu yüzünden dünya genelindeki 25 milyon çalışanın tehlikede olduğu konusunda uyardı.

IATA, havayolları endüstrisi hakkındaki bu uyarısını yaptıktan sonra hükümetlerden acilen destek istedi.

IATA haftalık toplantısında, hükümetler bir an önce yardımcı olmazsa zorunlu iş kayıplarının dünya ekonomisini olumsuz etkileyeceğini belirtti.

Alexandre De Juniac, havayollarının 35 milyar dolarlık iade talebiyle yüzleşebileceğini söyleyerek, yolcuların nakit para yerine kupon kabul etmesini umduğunu da ekledi.

7 Nisan’da konuşan Juniac, “Bizim için en önemlisi nakit paramızın tükenmemesi. Bu durumda, finansal olarak konuşuyorum, iptal edilen biletlerin para iadesini gerçekleştirmemiz neredeyse imkansız” dedi.

Havayollarının nakit rezervleri azalmaya başlıyor.

IATA, iptal edilen biletler için iade yapılmasının Avrupa Birliği’nde olduğu gibi dünyanın birçok bölgesinde zorunlu olduğunu ancak bu zorunluluğu yerine getirmenin mümkün olmadığını dile getirdi.

Buna karşın, havayolları kadar bazı müşterilerin de acil nakit ihtiyacı olduğunu söyleyen bazı tüketici grupları, havayollarının bu kuralları hiçe saymasına karşı çıkıyor.