Politika

Halk Sağlığını Tehdit Eden Çevre Yatırımlarını Tamamlamamış Santrallar Çalıştırılmamalı

Halk sağlığına tehdit oluşturarak, baca gazı arıtma sistemleri veya kül depolama sahaları için gerekli çevre yatırımlarını tamamlamamış olan santralların ek sürelerle çalışmalarına izin verilmemesi ve kimsenin istihdam sorunu yaşamayacağı adil bir geçiş planı ile emekli edilmesi gerekiyor. Santralların olduğu illerdeki çevre kuruluşları tarafından muafiyetlerin uzatılmaması için 2019 yılında başlatılan ve 105 bin kişiye ulaşan imza kampanyası ve sosyal medyada yapılan #izinvermeyin çağrılarının yetkililer tarafından duyulacağını umuyoruz.

YAZI: Buket ATLI, Temiz Hava Hakkı Platformu Koordinatörü, info@temizhavahakki.com

2013 yılında kömürlü termik santralların özelleştirilmesinin ardından, bu santralların çevre yatırımlarını tamamlamaları için 2019 yılının sonuna kadar süre tanınmıştı.1 Bu süre içerisinde santrallar, filtre ve baca gazı arıtma sistemleri gibi çevre yatırımlarını yapmadan altı yıl boyunca zehirli gazları doğrudan havaya saldı. Şubat 2019’da Çanakkale, Kahramanmaraş, Karabük, Kütahya, Manisa, Sivas, Şırnak ve Zonguldak’ta bulunan en az 10 santrala iki yıl daha çevre mevzuatına uymaları için yapmaları gereken yatırımlardan muafiyet tanıyacak yasa tasarısı TBMM’ne geldi. Termik santrallarınn bulunduğu illerdeki yerel grupların başlattığı ve bir haftada 60 binden fazla insanın temiz hava hakkı için imza verdiği kampanya ve sivil toplum kuruluşlarının tepkisi TBMM’de karşılık buldu. Kömürlü termik santralların baca gazı arıtma tesisi, kül barajı gibi çevre yatırımlarına iki yıl daha erteleme getiren yasa tasarısı (Madde 45) bütün siyasi partilerin ortak önergesi ile Maden Kanunu teklifinden çıkarılarak komisyona geri çekildi.

Fakat TBMM sözünü tutmadı ve Kasım 2019’da 15 adet kömürlü termik santrala 4. kez çevre mevzuatına uyum için gerekli yatırımları yapmadan 2,5 yıl daha kirletme izni verecek yasa tasarısı tekrar oylandı (Madde 50) ve kabul edildi. Yine de, #Temizhavahaktır #2yılbeklemez diyerek imza veren, sosyal medyadan paylaşım yapan ve milletvekillerini telefonla arayan 100 bin vatandaş ve kurumun sesi duyuldu ve özelleştirilmiş santrallara gerekli çevre yatırımlarını yapmadan bir süre daha çalışma izni veren tasarı maddesi (Madde 50) Cumhurbaşkanı tarafından veto edildi.

2020 İtibariyle Çevre Mevzuatına Uyulması Konusunda Nasıl Gelişmeler Oldu?

Yasa Tasarısının veto edilmesinin ardından; Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Çevre Kanunu’nun 11 ve 15’inci maddeleri gereği, 01.01.2020 itibariyle beş termik santralın tamamen, bir termik santralın ise kısmi olarak faaliyetlerinin durdurulmasına, diğer yedi santraldan dördüne geçici faaliyet belgesi verilmesine, 3 santrala ise gerekli çevre izinlerinin verilmesine karar verildiğini açıkladı. Afşin Elbistan B Termik Santralı, Yatağan Termik Santralı, Orhaneli Termik Santralı ve Çayırhan Termik Santralı’na 01.01.2020 tarihinde yatırımlarını yapması için bir yıl süre tanıyan Geçici Faaliyet Belgesi verildi. Fakat 01.01.2021 itibariyle tanınan süre doldu ve yatırımlarını tamamlayıp çevre izni aldıklarına dair bir kamuoyu bilgilendirmesi olmadı. Bu da bize; halk sağlığını korumak amacıyla santrallara daha fazla muafiyet verilmeyeceği söylenmiş olmasına rağmen, gerekli yatırımlarını tamamlamamış santrallara geçici izinler ve ek süreler verilerek havamızı kirletmelerine göz yumulduğunu düşündürüyor.

Ayrıca, Ocak ayında artık uygulanmaya başlayan çevre mevzuatına uymadığı için kapatılan santrallar Haziran 2020’de geçici çalışma ruhsatı ile 7 gün 24 saat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından izlendiği ve vatandaşımızın sağlığını ilgilendiren hususların değerlendirildiği belirtilerek tekrar çalışmaya başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından; “Eğer aykırı bir durum tespit edersek geçmişte olduğu gibi cezai işlem ve kapatma sürecinin yürütüleceği” belirtilmişti2.

Fakat, Haziran 2020 yılından beri Afşin- Elbistan bölgesinde yaşayan vatandaşlar yine eskiden olduğu gibi siyah dumanların olduğu fotoğraflar paylaşırken, 2021 kış aylarında yeniden kara kar yağdı. Geçici izin alan santralların çevre izni alabilmek için gerekli yatırımları yapıp yapmadığı ve bu izinlerle çalıştırıldıkları sürede ortaya çıkan emisyon verileri kamuoyuyla paylaşılmıyor. Vatandaşlardan gelen çarpıcı görüntüler, şu anda çevre yatırımlarını tamamlamadan çalışmasına izin verilen santrallar, temiz havanın hayati değerinin daha iyi anlaşıldığı COVID-19 salgını sürecinde halk sağlığı öncelikleriyle bağdaşmadığını açıkça gösteriyor.


Fotoğraf: Haziran 2020 itibariyle Kahramanmaraş’ta tekrar çalışmaya başlayan Afşin – Elbistan A Termik Santrali sonucunda kış aylarında kara kar yağdı.

Ayrıca, 2019 yılında muafiyet tanıyan değişikliğin veto edilmesi ve santralların yapmaları gereken yatırımlardan sorumlu oldukları sürecin başlamasına dört gün hala santrallardan çıkan küllerin depolandığı atık depolama sahalarının sızdırmazlığı ile ilgili konularda kolaylıklar sağlayan bir değişiklik yapıldı.3 Kül depolama sahalarında yeterli çevre yatırımını yapmamış olan santralların çevre izni alarak çalışmaya devam etmesine olanak sağlayan bu değişikliklere karşı sivil toplum kuruluşları tarafından açılan davalarda yapılan düzenlemede hukuka uygunluk bulunmadığı ve anılan kuralların uygulanması halinde, insan ve çevre sağlığı üzerinde telafisi imkânsız veya güç zararların doğabileceği gerekçeleri ile yürütmeyi durdurma kararı verildi. Kısacası, kül depolama sahası yatırımları yapılmadığı halde yönetmelik değişikliği kapsamında çevre izni alabilmiş santrallerin izinleri artık geçerli değil ve derhal faaliyetlerinin durdurulması gerekiyor.

Özelleştirilmiş Ama Gerekli Yatırımlarını Tamamlamamış Santrallar İçin Ne Yapılması Gerekiyor?

30 yılı aşkın süredir çalışan ve ekonomik ömrünü doldurmuş kömürlü termik santrallar, yıllarca tanınan muafiyetler nedeniyle Çanakkale, Kütahya, Manisa, Muğla, Zonguldak, Kahramanmaraş, Sivas ve Muğla illeri başta olmak üzere Türkiye’nin pek çok yerinde hava, toprak ve suyu kirletmeye devam ediyor. Şubat ayında Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL) tarafından açıklanan bir araştırmaya göre, Türkiye’deki kömürlü termik santraller her gün 13 kişinin yaşamını kaybetmesine sebep oluyor. Temiz Hava Hakkı Platformu olarak yaptığımız çalışmalarda, Türkiye’de 2017-2019 yılları arasında genel olarak hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği kılavuz değerlere indirilseydi, trafik kazalarının en az 6 katı kadar ölümün engellenebileceğini hesapladık.4

Bir hayatı kurtarmanın bile ne kadar değerli olduğunu çok daha iyi anladığımız pandemi sürecinde, halk sağlığını ve temiz hava soluma hakkını tehlikeye atacak kirletici kaynaklara karşı yetkililerin acil önlemler alması gerekiyor. COVID-19 salgınıyla mücadelede ön saflarda yer alan sağlık çalışanlarının da aralarında bulunduğu, 90 farklı ülkeyi temsilen bir araya gelen 40 milyondan fazla doktor, hemşire ve sağlık uzmanı, G20 liderlerine ‘sağlıklı toparlanma’ çağrısı yapan bir mektup gönderdi.5 Mektup hükümetlerden, hali hazırda değerlendirilmekte olan ekonomik teşvik paketlerinde, halk sağlığı, temiz hava, temiz su ve istikrarlı iklim koşullarına yapılacak yatırımları önceliklendirilmelerini talep ediyor. Türkiye’nin de iklim krizine neden olan fosil yakıtlara daha fazla destek veya muafiyet verilmekten vazgeçmesi, Paris Anlaşması’nı onaylaması ve artık kömürden çıkış planı/zamanı açıklaması şart.

Şu anda da halk sağlığına tehdit oluşturarak, baca gazı arıtma sistemleri veya kül depolama sahaları için gerekli çevre yatırımlarını tamamlamamış olan santralların ek sürelerle çalışmalarına izin verilmemesi ve kimsenin istihdam sorunu yaşamayacağı adil bir geçiş planı ile emekli edilmesi gerekiyor. Santralların olduğu illerdeki çevre kuruluşları tarafından muafiyetlerin uzatılmaması için 2019 yılında başlatılan ve 105 bin kişiye ulaşan imza kampanyası ve sosyal medyada yapılan #izinvermeyin çağrılarının yetkililer tarafından duyulacağını umuyoruz.6

Kaynakça:
1) 2013 yılında,  Elektrik Piyasası Kanunu’nun Geçici 8. Maddesi ile 10 santrale, baca gazı arıtma tesisi başta olmak üzere çevre yatırımlarını 2019 yılına kadar erteleme izni verildi. Geçici 8. Madde için Cumhuriyet Halk Partisi tarafından, Anayasa Mahkemesi nezdinde iptal davası açıldı. Anayasa Mahkemesi 2014 yılında, “elektrik üretim şirketlerine çevre mevzuatına uyumuna yönelik yatırımların gerçekleştirilmesi ve çevre mevzuatı açısından gerekli izinlerin tamamlanması amacıyla 31/12/2018 tarihine kadar süre tanınması ve bu süreyi de üç yıla kadar uzatma hakkının verilmesi, vatandaşın sanayileşmenin getirdiği hava ve su kirlenmesi nedeniyle sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının hem de oldukça uzun bir süre ortadan kaldırması anlamına gelmektedir” ifadeleri ile iptal etmiştir. Bahsi geçen termik santrallerin, Anayasa Mahkemesi Kararı’na uymayarak, hukuka aykırı olarak havayı kirletmeye devam ettikleri gerçeğinin ortaya çıkması ile, 2015 yılında yeni bir yasal düzenleme ile, yeniden bu termik santrallere 2019 yılı sonuna kadar süre tanındı.

2) Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ocak ayında kapatılan santrallerin Haziran 2020’de de yeniden açıldığını açıklamıştı:’Soma termik santralinin 6 ünitesinden 4’üne, Kangal Termik Santrali’nin kapalı olan 2 ünitesine, Çatalağzı Termik Santrali’nin kapalı olan 2 ünitesine, Seyitömer Termik Santrali’nin 4 ünitesinden 2’sine, Tunçbilek Termik Santralimizin de 3 ünitesinden 2’sine, Afşin Termik Santrali’nin 4 ünitesinden 2’sine 1 yıl geçici çalışma ruhsatı verildi’.

3) 26.12.2019 Tarih ve 30990 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan “Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in 22. Maddesi ile değişen Geçici Madde-3’e yürütmeyi durdurma ve iptal istemi ile TEMA Vakfı ve TMMOB tarafından dava açıldı. Kül depolama sahalarında yeterli çevre yatırımını yapmamış olan santrallerin çalışmaya devam etmesine neden olan bu değişikliklere karşı açılan davalarda  yapılan düzenlemede hukuka uygunluk bulunmadığı ve anılan kuralların uygulanması halinde, insan ve çevre sağlığı üzerinde telafisi imkânsız veya güç zararların doğabileceği gerekçeleri ile yürütmeyi durdurma kararı verildi.

4) Temiz Hava Hakkı Platformu (2020), Kara Rapor 2020: Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri https://www.temizhavahakki.com/kararapor2020/

5) https://www.temizhavahakki.com/liderlere-mektup/

6) https://www.temizhavahakki.com/cevre-yatirimlarini-yapmayan-santraller-acilen-durdurulmali/

Önceki Haberler

BM İklim Şefi Finans Müzakereleri Yavaş İlerlerken G20 Liderlerinden Destek İstedi

BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…

16 Kasım 2024

Aliyev Bir Senedir Paris Anlaşması’nı Bir Kez Olsun Anmamış!

İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…

16 Kasım 2024

COP29’daki İlk Günün Fosili Ödülü G7’ye Gitti!

G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…

16 Kasım 2024

Fosil Yakıt Liderleri COP29’da “Kırmızı Halıyla” Karşılandı

Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…

16 Kasım 2024

Fosil Yakıt Endüstrisinin Desteğiyle Oluşturulacak Fon “Şimdilik” İptal

Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…

15 Kasım 2024

Metan Emisyonlarını Azaltmak için Taahhüt Var, Eylem Yok

UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…

15 Kasım 2024