Güney Afrika, önerilen bir küresel uyum hedefi olarak ülkeleri, iklim direncini 2030 itibarıyla %50 ve 2050 itibarıyla en az %90 oranında artırmaya yönelik çalışmaya çağırdı.
Ülkenin Çevre Bakanı Barbara Creecy, COP26 iklim görüşmeleri öncesinde kilit konularda ilerleme sağlamak üzere tasarlanmış bir bakanlar toplantısında, ülkelerin hassas toplulukların aşırı hava olaylarına, sel baskınlarına, kuraklıklara ve deniz seviyesinin yükselmesine uyum sağlama yeteneklerinin ölçülebilir bir şekilde artırılması konusunda anlaşmaları gerektiğini söyledi.
Creecy, özellikle Afrika’da, gelişmekte olan küçük ada devletlerinde ve en az gelişmiş ülkelerde sağlık yararlarının artırılmasına, gıda ve su güvenliğine ve altyapının beklenen iklim etkilerine uyarlanmasına odaklanılması gerektiğini söyledi.
Londra’daki Park Plaza otelinde, bir grup ülkeden 51 bakanın bir araya geldiği iki günlük zirvede tartışılan beş temadan biri de uyumun artırılmasıydı.
Toplantıdan sonra gazetecilere konuşan COP26 Başkanı Alok Sharma, ülkelerin COP26’nın “uyum konusundaki küresel hedefte ilerlemeyi hızlandırma” ihtiyacı üzerinde anlaştığını söyledi. Sharma 18 aydan uzun süren sanal tartışmaların ardından yüz yüze görüşmeleri “olumlu” ve “son derece canlandırıcı” olarak nitelendirdi.
Paris Anlaşması kapsamında ülkeler, ulusların uyum kapasitesini artırmak, dayanıklılığı güçlendirmek ve iklim değişikliğine karşı kırılganlığı azaltmak için uyum konusunda küresel bir hedef belirlemeyi kabul etti.
Ancak anlaşma, hedefin nasıl olması ve ilerlemenin nasıl değerlendirilmesi gerektiğini belirlemekte yetersiz kaldı.
Emisyonları ve küresel sıcaklık artışını sınırlamaya yönelik çabaları takip etmek için iyi kurulmuş yöntemler olsa da, bölgesel iklim etkilerine uyum sağlamanın çeşitli yolları için ortak bir ölçü bulmak zor.
Bu ayın başlarında tüm ülkelere gönderilen bir mektupta Sharma, COP26’nın, ilerlemenin değerlendirilmesi ve göstergeleri tanımlamak için bir çalışma programı başlatması gerektiğini söyledi.
Güney Afrika da dahil olmak üzere yaklaşık 100 gelişmekte olan ülke, 2015 iklim anlaşmasının imzalanmasından bu yana hedefin tanımlanması ve uygulanmasına yönelik olan ilerlemeyi “kırılgan” olarak tanımlamıştı.
COP26’da başarı için ölçütler belirleyen beş maddelik bir planda “COP26’nın önemli bir ivme sağlaması gerekiyor” denildi.
İklim müzakerecisi ve Güney Afrika çevre bakanının baş politika danışmanı olan Zaheer Fakir, gelişmekte olan ülkelerin önceliklerini yansıtmanın önemli olduğunu söyledi.
Creecy ayrıca bir sonraki toplu iklim finansmanı hedefi için bir rakam yayımladı ve 2030 itibarıyla yıllık 750 milyar doların harekete geçirilmesini önerdi. Konuyla ilgili görüşmelerin Glasgow’da, gecikmiş 100 milyar dolarlık bir hedefin ötesine nasıl geçileceği konusunda ciddi bir şekilde başlaması bekleniyor.
Toplantıdan önceki bir teklifte, yaklaşık 100 gelişmekte olan ülke, zengin ülkelerin diğer kaynaklardan da destek alarak 2025’ten itibaren yılda en az 100 milyar dolar kamu finansmanı sağlaması önerildi.
Her iki fikir de, finansmanı sağlaması beklenen ülkelerden çok fazla destek almadı.
Ancak BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Yönetici Sekreteri Patricia Espinosa, finans konusundaki tartışmanın tonunun değiştiğini söyledi.
Espinosa, iki günlük toplantıdaki tartışmaların “sıra dışı” olduğunu, çünkü bakanların yalnızca yerleşmiş pozisyonlarını tekrarlamak yerine “birbirleriyle gerçekten sohbet ettiklerini” söyledi. Potansiyel uzlaşmaların ortaya çıktığını belirten Espinosa gerekli olan adımların ise henüz atılmadığını söyledi.
Önümüzdeki üç ay içinde ilerleme kaydetmek için İngiltere, küçük bir grup ülkeye belirli konulardaki tartışmaları ilerletme yetkisi verdi.
Kanada’dan Jonathan Wilkinson ve Almanya’dan Jochen Flasbarth, bağışçı ülkelerin iklim finansmanı için 100 milyar dolarlık dönüm noktası niteliğindeki fonu nasıl karşılayacağına ve aşacağına dair bir yol haritası sunmakla görevlendirildi.
Ruanda ve İsviçre, ülkelerin iklim planlarının beş veya 10 yıllık bir süreyi kapsayacak şekilde uyumlu hale getirilmesi konusunda bir anlaşmaya yönelik resmi olmayan bir bakanlık görüşmesi yapacak, Singapur ve Norveç ise karbon piyasalarında ortak bir zemin arayacak.
Bu esnada İngiltere, kömürden çıkmak için çekişmeli bir küresel anlaşmayı takip ederek, 1.5 derece sıcaklık hedefini ulaşılabilir bir konumda tutmak için çalışmalarına devam edecek.
Sharma, G20’nin geçen hafta bu gündeme katılmamasından dolayı “hayal kırıklığına uğradığını” söyledi ve “Bütün ülkeler azaltılmamış bir kömür planına imza atmadıkça, 1.5 derece hedefini ulaşılabilir bir konumda tutmak son derece zor olacak” dedi.