Grönland’da yalnızca Temmuz ayında 197 milyar tonluk buz tabakası eriyerek Kuzey Atlantik Okyanusu’na karıştı. 2012 yılında da benzer bir olayın yaşandığı ancak şu an yaşanan erimenin süre ve miktar olarak çok daha fazla olduğu söyleniyor.
Grönland’ı düşündüğümüzde çoğumuzun aklına buzlarla kaplanmış, göz kamaştırıcı ve ürkütücü bir manzara gelir; erimiş su havuzlarının hızı kontrol edilemeyen nehirlere dönüştüğü bir manzara ve orman yangınları değil.
Ancak sosyal medyadan paylaşılan görsellere, bölgedeki bilim insanlarına ve uydu görüntülerine göre Grönland tam da böyleydi.
Temmuz ayının sonlarında Grönland buz tabakasında başlayan olağandışı erimenin 1 Ağustos’a kadar devam ettiği ve sıcaklıkların donma noktasının üzerine nadiren çıktığı yüksek rakımlar da dahil olmak üzere buz örtüsünün %60’ının eridiğine dair verilerin olduğu söyleniyor.
Geçtiğimiz perşembe buz tabakasında, uydu ve diğer verilere dayanan bilgisayar modellemelerine göre, 12.5 milyar ton buz tabakasının erimesiyle 1950 yılından bu yana tek günde kaydedilen en büyük erime miktarının yaşandığı belirtiliyor.
Colorado, Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi’nden (NSIDC) kıdemli araştırmacı Ted Scambos, “Hava durumu verilerini ve gözlemlerini kullanarak buz tabakası kütlesindeki net değişim, düşen kar ve buz miktarına dair bir kayıt oluşturan bu modellemenin kesinliği oldukça yüksek” dedi ve ekledi: ”Sonuçları veri olarak kabul ediyorum. Bir günde 12.5 milyar ton buz eridi ve bu 1950’den bu yana tek günde yaşanan en büyük miktar”.
2012 yılından bu yana, 31 Temmuz’da en az 1 milimetre kalınlığında buz tabakası yüzeyinin %60’ı eridi. Danimarkalı kutup araştırma enstitüsünün yürüttüğü internet sitesi Polar Portal’dan ve NSIDC’den alınan verilere göre 10 milyar tondan fazla eriyen buz tabakası okyanusa karıştı.
197 Milyar Ton Su Deniz Seviyelerini Bir Ayda 0.5 Milimetre Artırmaya Yeter
Danimarkalı Meteoroloji Enstitüsü’nde iklim araştırmacısı Ruth Mottram’a göre, Temmuz ayında buz tabakasından 197 milyar ton su Atlantik Okyanusu’na aktı.
Enstitüden bir başka araştırmacı Martin Stendel, 197 milyar ton suyun deniz suyu seviyelerinin sadece bir aylık bir sürede, 0.5 milimetre artmasına yeteceğini belirtiyor.
Mantıksız görünüyor olabilir ancak deniz seviyelerinde gerçekleşen her artış yaşanacak fırtınalarda, 2012’deki Sandy Kasırgası’nda New York metrosunun bir kaç parçasını su basması gibi kıyı bölgelerdeki altyapılarda su basma olasılığını artırıyor.
Bu yaz buz tabakasında yaşanan erime ve kar yağışı eksikliğinin sonucunda Columbia Üniversitesi’nde iklim bilimci Marco Tedesco “Bu yıl Grönland en çok, deniz seviyelerinde artışa sebep oldu” dedi.
Geçtiğimiz hafta Avrupa’da sıcaklıkların aşırı artmasına sebep olan hava sistemiyle aynı olan, bütün Grönland’ı saran yüksek basınç alanı, geçtiğimiz hafta ortalama sıcaklıkların 15 ila 30 derece üzerine çıkmasına sebep oldu.
Maryland-Baltimore County Üniversitesi’nde ve NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde buzulbilimci Christopher Shuman, Grönland’ın en yüksek yeri 3215 metrede bulunan ve sıcaklıkların nadiren donma noktasının üzerine çıktığı gözlem evi Summit Station’da sıcaklıkların 11 saat boyunca donma noktasının üzerinde seyrettiğini belirtiyor.
2019’da yaşanan olağandışı erime, Grönland’da 2012 yılında yaşanan rekor sıcaklık ve erime dönemiyle karşılaştırılıyor. 2012’de yaşanan erime miktarı şu an yaşanan erime miktarını geçiyor olsa da Shuman’a göre Summit Station’da yaşanan ısınmanın “süre ve boyutu” bir öncekinden çok daha fazla. 2012 yılındaki sıcaklıklar donma noktasının üzerinde mevcuttakinin yarısı süresinde kaldı ve 2012 yılında sıcaklıklar 33.73 derce iken bu sene 34.02 dereceyi buldu. Ancak 2012 yılındaki aşırı hava olayında buz tabakasının %97’sinin eridiği söyleniyor.
Grönland’ın bazı bölgelerinde, ortalamanın altındaki yağışlar ve ısınan hava, Grönland’ın buzla kaplı olmayan batı kıyıları boyunca orman yangınlarına bile yol açtı. Uydu görüntüleri ve karada çekilen fotoğraflar ağaçsız bölgelerin yandığını ve kurudukları zaman yangına daha yatkın hale gelen bataklıkları yok ettiğini gösteriyor. Bu yangınlar turbalık alanlarda çok önceden ayrışan organik maddelerin seragazı ortaya çıkarmasına sebep oluyor.
Çalışmalara göre, 2012’de yaşanan buzul erime dönemi gibi olaylar her 250 yılda bir yaşanıyor. Ancak 2012’dekine benzer bir olayın bir kaç yıl sonra tekrar yaşanması iklim krizinin bu tür olayların ihtimalini ne kadar artırdığını ortaya koyuyor.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…