Ormanlık alanlardan daha fazla karbon emebilen göletlerin bahçenizdeki iklim değişikliği ile nasıl mücadele edebileceklerini gösteren yeni bir araştırma, göletlerin karbon döngüsündeki ve iklim değişikliği ile mücadeledeki önemini ortaya koyuyor.
HABER: Yasemin ÇALIŞ
Antarktika’dan tropik bölgelere, dünyanın kıtalarındaki ve adalarındaki tüm bitki ve hayvanlar için en yaygın habitat olan göletler Alplerde buzulların yüzeyinde, ekvator ormanlarının derinliklerinde ya da şehrin ortasında, hatta Mars’ta da bulunabilirler.
20 yıl önce İngiltere’deki Freshwater Habitats Trust ve European Pond Conservation Network, göletler konusunda bir araştırma projesine başladı. Bu kuruluşlar, göletlerdeki biyolojik çeşitliliğin korunmasına yardımcı olmak için araştırmacıları ve uygulayıcıları bir araya getirdi. Çalışma göletlerin, “Peri Karides” ve “Tadpole Karides” gibi pek çok nadir canlıya ev sahipliği yapan, biyolojik çeşitlilik açısından sıcak noktalar olduğunu ortaya koydu.
Göletler, su taşkınlarını yavaşlatarak su baskınlarına engel olabilir ancak manzarayı zenginleştiren ve canlandıran bu “küçük su kütleleri”, küresel olarak jeokimyasal süreçlerin yoğunluğu ve dünyadaki sayıları göz önüne alındığında, atmosferik karbonu depolamak ve serbest bırakmak açısından da önemli bir yere sahipler.
Arka Bahçenizdeki Karbon Çukuru
Göletlerin karbon depolama hızlarını ölçmek zordur, çünkü birçok göletin yaşı bilinmiyor. Karbon oranlarının kesin ölçümlerini almak için, yaşı kesin olarak bilinen bazı küçük ova göletleri kullanarak alışılmadık bir fırsat bu çalışmada değerlendirildi.
[bctt tweet=”Göletlerin organik karbonu tutma oranları yılda metrekare başına 79 gr ile 247 gr arasında değişirken, bu oranlar ormanlık veya otlak gibi çevre habitatlara atfedilen 2-5 gr oranlarından çok daha yüksek.” username=”iklimhaber”]Çalışmaya konu olan bu göletler 1994 yılında İngiltere’nin kuzeydoğusundaki Hauxley Nature Reserve’de, bitkilerin ve omurgasızların kolonizasyonunu takip etmek için oluşturulmuştu.
20 yıl sonra bu göletler, organik bakımdan zengin, koyu renkli bir tortu tabakası biriktirmişlerdi ve bu tabaka kilden çok açıkça farklıydı. Biriken organik karbonu ölçmek için bazı göletlerden çökeltiler çıkartıldı.
Göletlerin organik karbonu tutma oranları yılda metrekare başına 79gr ile 247gr arasında değişirken, ortalama olarak 142 gr olduğu tespit edildi. Bu oranlar ormanlık veya otlak gibi çevre habitatlara atfedilen 2-5gr oranlarından çok daha yüksek.
Bununla birlikte, karbon döngüsünde göletlerin oynadığı rol oldukça karmaşık. Kuzey Kutbu’ndaki permafrost çözülmesi sonucunda ortaya çıkan göletler gibi bazı göletler daha fazla karbon salan önemli seragazı kaynakları haline de gelebilirler.
Hauxley göletleri de, kuruduklarında ya da yeniden su bastıklarında bir karbon emiciden, bir karbon kaynağına geçiş yapabilirler. Bununla birlikte, göletler 20 yıl boyunca bol miktarda karbon biriktirmiş ve çok sayıda hayvan ile bitkiye ev sahipliği yaptı.
Araştırmaya konu olan su birikintilerinde karbon emilimini artırmak için hiçbir şey yapılmadı, karbon yakalamayı maksimuma çıkarmak için yapay bir verimlilik artışı müdahalesi de yoktu. Bunlar, ılıman iklimlerin çoğunda tipik olarak yoğun bulunan tarlaların arasındaki, küçük ve sığ ova göletleridir. Bu ova göletlerini, arka bahçenizde bile kolayca oluşturabilirsiniz. Bu araştırma ile göletlerin karbon döngüsündeki ve iklim değişikliği ile mücadeledeki önemi belirginleşiyor.
Kaynak: Mike Jeffries – Northumbria Üniversitesi – The Conversation