;
Ekonomi

Gelişmekte olan Ülkeler: Zengin Uluslar İklim için Silah, Moda ve Teknoloji Şirketlerini Vergilendirsin

iklim

Gelişmekte olan ülkeler, zengin ulusların iklim eylemi için kendilerine yüz milyarlarca dolar vermesini istiyor ve bu rakamın savunma, teknoloji ve moda şirketlerinin yanı sıra finansal işlemlerin vergilendirilmesi yoluyla artırılabileceğini öne sürüyor.

Almanya’nın Bonn şehrinde 2025 sonrası yeni bir iklim finansmanı hedefiyle ilgili BM toplantılarında, 134 gelişmekte olan ülkeden oluşan şemsiye grup, zengin hükümetlerin yılda 1,1 trilyon dolar toplayabileceğini söyledi. Böylece daha yoksul ülkeler emisyonlarını azaltabilir, iklim değişikliğine uyum sağlayabilir ve halihazırdaki zararları karşılayabilir.

Climate Home tarafından incelenen G77+Çin’in yayınlanmamış bir pozisyon belgesi, zengin ülkelerin 441 milyar dolar toplamak için “yalnızca” yıllık GSYİH’lerinin %0,8’ini harcamaları gerektiğini ileri sürüyor. Bunun, yılda 1,1 trilyon dolara ulaşmaya yetecek kadar özel finansmanı harekete geçireceğini de ekliyor.

GSYİH’nin %0,8’inin, gelişmekte olan ülkelerin şu anda borçlarının faizini ödemek için harcadıkları GSYİH’nin %6,9’undan çok daha az olduğu da belirtiliyor.

Raporda, gelişmiş ülkelerin “finansal işlem vergisi”, savunma şirketi vergisi, moda vergisi ve “Büyük Teknoloji Tekel Vergisi” gibi vergi araçlarıyla 441 milyar dolar toplayabileceği belirtiliyor. Çalışmada iklim değişikliğine öncelik verecek siyasi iradenin varlığının iklim eyleminin geleceğini belirleyeceği vurgulanıyor.

Etkili Benzer Düşünceli Gelişmekte Olan Ülkeler grubu adına sık sık konuşan Bolivyalı müzakereci Diego Pacheco, Climate Home’a, zengin ülkelerin iklim finansmanı sağlama sorumluluklarını esas olarak kredi sunan özel sektöre ve kalkınma bankalarına devretmeye çalıştıklarını söyledi: “Kamu maliyesinin buna yeterli gelmeyeceği iddiası doğru değil. Çok fazla finansman var ancak siyasi irade eksik.”

Pacheco aynı zamanda gelişmiş ülkelerin askeri bütçelerini iklim değişikliğiyle mücadeleye kaydırması veya lüks ürünleri vergilendirmesi gerektiğini, çünkü “lüks tüketim kalıplarının aynı zamanda iklim krizinin de itici gücü olduğunu” öne sürdü.