Batı Afrika ulusunun çevre bakanı, zengin ülkelerin COP15’te verdikleri fon taahhüdünü yerine getirmeleri gerektiğini söyledi.
Gambiya Çevre Bakanı, zengin ülkelerin COP26’nın son haftasında 100 milyar dolarlık iklim finansmanı hedeflerine ulaşmaları gerektiğini, aksi takdirde iklim krizinden en çok etkilenen en yoksul ülkeler için felaket olacağı konusunda uyardı.
Glasgow’dan ayrılmaya hazırlanırken Guardian ile yaptığı röportajda, Lamin B Dibba gelişmiş ülkeleri, 12 yıl önce Kopenhag iklim zirvesinde (Cop15) verilen, ancak hiçbir zaman gerçekleştirilemeyen yıllık finansman taahhüdünü nihayet yerine getirmeye çağırdı.
Dibba, “İklim değişikliğinin etkisinin en büyük yükünü bizler (en az gelişmiş ülkeler) çekiyoruz ve gelişmiş ülkelerin üstlendikleri taahhüdün yerine getirildiğini görmek istiyoruz” dedi.
100 milyar dolarlık hedefe ulaşılmazsa, bu ülkeler için sonuçların ağır olacağını sözlerine ekleyen Dibba “Bu kaynaklara ihtiyacımız var. Aksi takdirde bizi bir felaket bekliyor” dedi.
COP26’daki en zengin ülkelerin liderlerinin 100 milyar dolarlık rakama ulaşmak için uğraştığı ve Boris Johnson’ın zirvenin ilerleme eksikliğine yönelik eleştirilerin ardından olumlu duyurular yapmak istediği bildiriliyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) göre, tam verilerin mevcut olduğu son yıl olan 2019’da yoksul ülkelere iklim finansmanı için yaklaşık 80 milyar dolar verildi.
Afrika’nın en küçük anakara ülkesi olan Gambiya, iklim kriziyle mücadele planlarından dolayı övgüyle karşılandı. Yakın zamanda yapılan bir analiz, ülkenin 2100 yılına kadar küresel ısınmayı, sanayi öncesi seviyelere göre 1,5 derecede sınırlandırma hedefine bağlı kalma planlarıyla dünyadaki “Paris uyumlu” tek ülke olduğunu buldu.
Ancak Dibba, yoğun bir iklim finansmanı aktarımı ve diğer destekler olmadan Batı Afrika ulusunun iklim krizine uygun şekilde yanıt vermesinin zor olacağını söyledi.
Daha zengin ülkeleri hedeflerini artırmaya çağırdı ve bunu yapmazlarsa Gambiya’nın çabalarının boşa gideceği konusunda uyardı. “Uzun vadeli bir vizyonumuz var, ancak bunu gelişmiş ülkeler açısından da görmek isteriz, çünkü bu olmadan yaptığımız tüm çabalar, ekonomik faaliyetlerinin etkisiyle boşa çıkarılacak” dedi.
Gambiya yıllardır iklim değişikliğinin etkisinden mustarip. Çiftçileri, düzensiz yağış nedeniyle mahsul veriminin düştüğünü gördü; turizm endüstrisi sahil erozyonu ile boğuşuyor ve birçok bölge sakini, özellikle en yoksullar, düzenli olarak sel ve diğer aşırı hava olaylarıyla karşı karşıya.
Dibba, savunmasız toplulukların aşırı iklim olaylarına dayanma kapasitesini oluşturmak için dayanıklılık ve uyum programlarına daha fazla yatırım yapılmasını istiyor, “böylece ne olursa olsun şoku atlatabilecekler.”
Çevre bakanı, gelişmekte olan ülkelerin içe dönük olmaları ve taleplerini daha zengin ülkelere odaklamaları gerektiğini söyledi ve Gambiya’nın hükümetten gelen ilk yatırımla kendi ulusal iklim fonunu oluşturduğunu ifade etti.
Ancak, büyük küresel güçlerin mali ve teknik desteği olmadan, yıllık küresel emisyonların %0,01’inden daha azından sorumlu olan Gambiya gibi ülkeler, yaratmak için çok az şey yaptıkları bir krizden orantısız şekilde zarar görmeye devam edeceklerinden korkuyorlar.