;
Politika

Fosil Yakıt Lobisi Ayrıcalık Talep Ediyor

fosil yakıt
FOTO: Pexels

Fosil yakıt lobisi, petrol ve gaz gibi nihai ürünlerinin kaçınılmaz bir şekilde emisyon ürettiği gerekçesiyle yeni ayrıcalıklar talep etmeye başladı. İklim bilimciler ve yaşam savunucuları ise bu talepleri kınayarak, fosil yakıt sanayisini kuralları eğmeye çalışmakla suçladı…

Fosil yakıt sanayisi lobicileri petrol sahalarının ürettiği seragazı emisyonları miktarının diğer sektörlerden farklı değerlendirilmesi gerektiğini savunurken, uzmanlar da böylesine özel bir muamele talebini eleştiriyor.

Birleşik Krallık hükümeti, son günlerde Rosebank adlı dev bir yeni petrol sahasının faaliyete geçip geçmemesine yönelik hararetli bir tartışma içinde. Bazı kabine üyeleri, bunun büyümeyi artırabileceğini savunurken, diğerleri ise bu faaliyetin 2050’ye kadar net sıfır emisyon hedefinin ulaşılabilir olmasını engelleyebileceğinden endişe ediyor.

Hükümetteki İşçi Partisi, daha önce Kuzey Denizi’ndeki yeni ruhsatların durdurulması yönünde bir seçim manifestosu taahhüdü vermişti. Ancak Rosebank ve diğer bazı projeler zaten ruhsatlandırılmıştı ve partinin genel seçimi kazanmasından sonra son onayı bekliyordu.

Fosil Yakıt Sahalarına İzin İçin Rehberlik Oluşturulacak

The Guardian’ın ulaştığı belgelere göre, Offshore Energies UK (OEUK) adlı sektör grubu, “Kapsam 3 emisyonlarının” farklı şekilde değerlendirilmesini talep etti. Grup bu talebini “işimizin amacı” savına dayandırdı.

Öte yandan yakın zamanda bir mahkeme, bu emisyonları hesaba katmadığı için önceki hükümet tarafından Rosebank’a verilen ruhsatın yasadışı olduğuna karar vermişti. Hükümet ise bu şirketlere verilecek rehberlik üzerine bir danışma süreci yürütmeye devam ediyor. Nitekim bu süreç, önceden verilen fosil yakıt ruhsatlarının devam edip etmeyeceğini belirleyecek.

OEUK’nin hükümete yaptığı başvuru, işlerinin diğerlerinden farklı olduğunu savunuyor, çünkü petrol ve gazdan oluşan nihai ürünlerin kaçınılmaz olarak Kapsam 3 emisyonları üreteceğini çünkü bu fosil yakıtların nihai sonucunun genellikle yakılma olacağını savunarak, hükümetin yazacağı rehberliğin bu durumu dikkate alması gerektiğini öne sürüyor.

Gerekçeler Hafifletici Olamaz

Petrol ve gaz endüstrisi, kendi sektörlerini otomobil üreticileri gibi diğer şirketlerle aynı şekilde değerlendirmenin haksız olduğunu savunuyor. Örneğin otomobiller, daha verimli motorlarla Kapsam 3 emisyonlarını azaltabilirken, bir varil petrol ya da bir ton gazın yakılmasından kaynaklanan nihai emisyonları azaltmak mümkün değil. Ayrıca, gazın gelecek on yıllarda enerji olarak kullanılacağı gerekçesiyle, Kapsam 3 emisyonları nedeniyle gaz üretiminin engellenmemesi gerektiğini öne sürüyorlar.

İklim uzmanları ise tüm bu gerekçelerin hafifletici bir faktör olmaması gerektiğini, çünkü bu değerlendirmelerle, fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan karbon emisyonlarını engellemenin amaçlandığının altını çiziyorlar.

Dünya çapında çevresel, sosyal ve insan hakları ihlalleri ile mücadele eden bir STK olan Global Witness’ten kıdemli fosil yakıt araştırmacısı Patrick Galey, fosil yakıt sanayisinin iklim felaketinin başlıca tetikleyicisi olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Kapsam 3 emisyonları, gezegenimizi ısıtan kirli gazların büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Bu sanayi zaten dünya genelinde trilyonlarca dolarlık sübvansiyonlar ve vergi muafiyetleri gibi özel hükümet muamelesinden faydalanıyor. Şimdi emisyonlar konusunda da ek ayrıcalıklar istemek cüretinde bulunmaları inanılmaz bir durum. Petrol ve gaz üreticileri, sanki her yıl milyarlarca dolar harcayarak bu ürünleri üretmekte hiçbir rolleri yokmuşçasına, ürünlerin kirletici olmasına dair hiçbir suçları olmadıklarını söylüyorlar. Eğer gerçekten karbon emisyonları konusunda endişelilerse, fosil yakıtlardan hızlı ve adil bir geçiş yaparlardı. Ancak bunun yerine, iklimi mahveden kirliliği yaymaya devam etmek için kuralları eğmeye kararlı görünüyorlar.”