;
Ekonomi

Fosil Yakıt Endüstrisi Yeşil Toparlanma Planlarını Tehlikeye Sokuyor

Koronavirüs krizinden yeşil bir şekilde toparlanmak için gerekli adımların atılmaması durumunda, BM iklim müzakerelerinde küresel bir felaketin engellenmesi adına konulan hedefler imkânsız hale gelebilir.

Haber: Fiona Harvey

Çeviri: Çisil Sevinç

Aktivistlere göre, hükümetlerin ve merkez bankalarının koronavirüs krizinden yeşil bir şekilde iyileşilebilmesi için gerekli adımları atamamasından dolayı, BM iklim müzakerelerinde küresel bir felaketin engellenmesi adına kararlaştırılan hedefler imkânsız hale gelebilir.

Birleşik Krallık ve BM Cuma günü (5 Haziran), durma noktasına gelen COP26 iklim müzakerelerini canlandırmak için bazı şirketlerle birlikte imzacı şirketlerin yüzyıl ortasına kadar net sıfır emisyon taahhüdü verdiği Race for Zero (Sıfır Yarışı) kampanyasını başlattı.

Rolls-Royce, Nestlé ve Diageo gibi büyük şirketlerin de dahil olduğu 1000’e yakın işletme kampanyaya katıldı.

İngiltere Merkez Bankası (BoE) eski müdürü ve BM finans ve iklim elçisi Mark Carney, “Net sıfır emisyona geçiş süreci günümüzün en büyük ticari fırsatını yaratıyor. Yatırımcıların, geçiş sürecinde hangi şirketlerin fırsatı yakalayacağını ve hangilerinin ortadan kalkacağını değerlendirebilmeleri için net sıfır hedeflerinin geçiş planları ile desteklenmesi gerekiyor” dedi.

Ancak aktivistlere göre merkez bankaları işlerin aynı şekilde devam etmesi için finansman sağlamaya devam ettiği sürece etkileyici konuşmaların hiçbir anlamı yok.

Greenpeace Birleşik Krallık’ta yeşil iyileşme kampanyacısı Morten Thaysen, “Hükümetlerin yeşil iyileşme hakkında söylediklerini duymak kulağa hoş geliyor ancak bu sözleri hayata geçirebilmek için ihtiyaç duyulan politikalar ve yatırımlar hayat bulmalı. Birleşik Krallık’ın gelecek seneki COP26’da dünya sahnesinde liderlik etme şansı bulunuyor ve yeniden inşa sürecinin nasıl olması gerektiğini gösterebilir. İklim müzakerelerinden önce bu konuda karar kılınması gerçek bir yeşil iyileşmenin nasıl olacağı konusunda uluslararası bir liderlik örneği oluşturabilir” şeklinde konuştu.

Araştırma şirketi Bloomberg New Energy Finance’a göre, şu ana kadar hükümetler tarafından duyurulan teşvik paralarının büyük bir çoğunluğu fosil yakıt ekonomisini desteklemek için hazırlandı. Yarım trilyon doları aşan bütçe, karbon salımını azaltmaya dair hiçbir koşul getirilmeden yüksek karbon endüstrilerine ayrılacak.

Yenilenebilir enerji gibi düşük karbon endüstrisine yalnızca 12.3 trilyon dolar ayrılıyor ve yüksek karbon endüstrilerinin iklim hedeflerine ulaşabilmek adına ayırdığı 18.5 trilyon dolarlık bir bütçesi bulunuyor.

Bu oranlara bakıldığında, hükümetlerin yeşil iyileşme konusundaki etkili konuşmalarına ve ekonomi uzmanları ve aktivistlerin teşvik paketlerinin düşük karbona dayandırılması gerektiği çağrılarına rağmen, ekonomik teşvik paketlerinin 2008 finansal krizi sonrası hazırlananlardan bile daha az yeşil olacağı sonucu çıkarılabilir.

Mark Carney, BoE Müdürü Andrew Bailey ve Fransa Merkez Bankası müdürü François Villeroy de Galhau’nun yeşil iyileşme hakkında yaptıkları açıklamada, “Bugün geliştirilen ekonomik iyileşme planları, yenilenebilir ve rekabet ortamı barındıran yeni bir ekonomi inşa etme şansı sunuyor” ifadeleri yer aldı.

Ancak BoE’ye bağlı COVID Kurumsal Finansman Tesisi’nin geçtiğimiz haftaki açıklamalarına göre, İngiltere vatandaşlarının ödedikleri milyarlarca sterlin değerindeki vergiler fosil yakıt endüstrisine aktarılacak.

Şimdiden 16 milyar sterlin ayrılmış ve sonrasında 67 milyar sterline kadar artırılabilecek fondan havayolu şirketleri 1,8 milyar sterlin pay alırken, otomobil üreticileri 1 milyar sterlin ve petrol şirketleri Baker Hughes ve Schlumberger sırasıyla 600 ve 150 milyon sterlin aldı.

Baskı grubu Positive Money adlı kuruluşun CEO’su Fran Boait, “BoE’nin faaliyetlerini daha yeşil yürütme konusundaki başarısızlığı COP26’da küresel bir lider olarak nitelendirilmesi yönündeki çabalarını boşa çıkarabilir. İngiltere finansal sisteminin temelini oluşturan bir kuruluşun küresel emisyon hedefleriyle bağdaşmayan şirketlere para yatırmaya devam etmesi son derece gülünç olur” dedi.

Bir başka baskı grubu Reclaim Finance adlı kuruluşa göre ise, Avrupa Merkez Bankası (ECB) yüksek karbon endüstrilerine 220 milyar euroluk kredi vermeye devam ediyor.

Bankanın planları arasında, Shell ve Total gibi büyük isimlerin de dahil olduğu 38 petrol şirketine ve birçok kömür şirketine para aktarılması yer alıyor.

Reclaim Finance’de kampanyacılık yapan Paul Schreiber, “ECB hem iklim acil durumunu ilan ediyor hem de eyleme geçmekte direniyor. Bu duruş kabul edilemez” şeklinde konuştu.

OECD ve Uluslararası Enerji Ajansı’nın Cuma günü yayımladıkları bir araştırmaya göre, hükümetler de fosil yakıt endüstrisine para yardımı yapmaya devam ediyor. Hükümetler geçen sene faaliyetleri 77 ekonomi tarafından yürütülen fosil yakıt üretimi ve tüketimi işlemlerine 478 milyar dolar yardımda bulundu.

OECD zengin ülkeler kulübü genel sekreteri Ángel Gurría, “Fosil yakıtların azaltılması için harcanan çabalara olan desteğin azalmasını görmek beni üzüyor. Üretim sübvansiyonlarındaki artışın bazı ülkelerin fosil yakıt ve ilgili endüstriler için devlet yardımına başvurmasıyla birlikte 2020 yılında da devam edeceği tahmin ediliyor. Devlet yardımlarını yeniden düzenlemek ve kamu fonlarını insanlığa ve gezegene en yararlı olacak şekilde kullanmak için koronavirüs iyileşmesinden doğan fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeliyiz” dedi.

Yüksek karbon ekonomisine bağımlılık eğiliminin tersine dönmesi ve dünyanın net sıfır emisyona ulaşması için COP26 başkanlığını üstlenen Birleşik Krallık hükümetine önemli bir görev düşüyor.

Bir yıl ertelenerek Kasım 2021’de düzenlenmesi kararlaştırılan önemli BM zirvesi, Paris Anlaşması’nın hayata geçirilmesi için ve küresel ısınmanın felaket seviyelere ulaşmasının engellenmesi için son şans olarak görülüyor.

Uzmanlara göre, COP26’nın başarılı olabilmesi için Birleşik Krallık’ın yeşil iyileştirme konusunda örnek teşkil eden bir liderlik sergilemesi gerekiyor.

Green Alliance adlı düşünce kuruluşunda politika başkanı Chris Venables konu hakkında, “Birleşik Krallık’ın yeşil iyileştirme konusunda ciddi olduğunu gösterebilmesi için ayrılan süre hızla azalıyor. Boris Johnson ve diğer bakanlardan cesur ve iddialı sözler duyduk. Hükümetin taahhütlerini yerine getirebilmesi için planlar hazırlaması gerekiyor. Daha büyük adımlar atmamız gerekiyor. Gerçek yeşil iyileşme için harekete geçmeliyiz” şeklinde bir açıklamada bulundu.

Haberin aslına buradan ulaşabilirsiniz.