Avrupa’nın küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak için 2035’e kadar elektrik üretimini karbonsuzlaştırması gerekiyor. Ancak yeni bir raporun çıktılarına göre, bankalar ve yatırımcılar fosil gaza milyarlarca dolarlık yatırım yapmayı sürdürüyor.
Reclaim Finance ve Fosil Yakıtların Ötesi’nin (Beyond Fossil Fuels) de aralarında bulunduğu raporun yazarları, finans kuruluşlarını, karbon emisyonlarının artmasını ve yatırımların atıl kalma riskini önlemek için Avrupa’da gaz enerjisine verdikleri desteği çekmeye çağırıyor.
Avrupa’da gaz santralı yatırımları olan özel ve kamu elektrik şirketlerine odaklanan rapor, bankaların 2019’dan 2022’ye kadar gaz sektörüne 314 milyar dolardan fazla destek sağladığını ve Kasım 2022 itibarıyla yatırımcıların 200 milyar dolar daha destek verdiğini ortaya koydu.
Gaz, endüstri tarafından genellikle kömürden daha temiz bir enerji kaynağı olarak gösterilse ve AB taksonomisinde tartışmalı bir şekilde izin verilen bir kaynak olarak yer alsa da önemli bir karbondioksit kaynağı.
Gaz santralları Avrupa’da elektrik üretiminden kaynaklanan karbondioksit emisyonlarının en büyük kaynağı. Hepsinden önemlisi, yeni gaz santralları hem fosil gazın yanmasından kaynaklanan karbondioksit emisyonları, hem de 20 yıla varan gaz tedarik zinciri boyunca karbondioksitten 86 kat daha fazla zarar veren metan emisyonlarının açığa çıkmasına neden oluyor.
Fosil Yakıtların Ötesi Kampanyacısı Brigitte Alarcon, Avrupa’da fosil gazdan elektrik üretimine milyarlarca euro pompalayan bankalar ve yatırımcıların, hane halklarına ve işletmelere artan enerji fiyatlarını yüklediğini, enerji güvenliğini zayıflattığını ve iklimin değişmesine neden olduğunu söylerken, “Fosil gaza yatırılan her euronun, sağlığımızı ve çocuklarımızın güvenli ve müreffeh bir geleceğe sahip olması için enerji dönüşümünü güvence altına almak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına aktarılması gerekiyor” dedi.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) net sıfır senaryosu, elektriğin hızlı bir şekilde karbonsuzlaştırılmasını ve küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak için yenilenebilir ve temiz enerjilere ve bunların temel destekleyicilerine (depolama, ulaşım, enerji verimliliği önlemleri) petrol ve gaza kıyasla 9 kat daha fazla yatırım yapılması gerektiğini öngörüyor.
Ancak rapor, Avrupa’da faaliyet gösteren elektrik şirketlerinin neredeyse tamamının gaza olan bağımlılıklarını aşamalı olarak ortadan kaldırmaya yönelik herhangi bir plan yayımlamadığını ortaya koydu. Rapora göre 80 şirket, 63 GW’lık yeni gaz tesisi planlıyor, bunun %18’i halihazırda inşaat halinde. Bu tür tesislerin ortalama ömrünün 20 yıl olduğu düşünüldüğünde, atıl varlıklar haline gelmeleri ciddi bir risk oluşturuyor.
Bu risklere rağmen, 25 bankadan sadece üçü (HSBC, La Caixa ve Société Générale) çok yetersiz de olsa sektöre sınırlı bir kısıtlama uyguluyor. En fazla risk alan bankalar arasında BNP Paribas, Mitsubishi UFJ Financial, Citigroup ve BBVA yer alıyor.
Bankalar tarafından en çok desteklenen şirketler arasında Enel (61 milyar dolar), Vitol SA (42 milyar dolar), Mitsubishi Corp (25 milyar dolar), RWE AG (25 milyar dolar) ve Engie (21 milyar ABD$) bulunuyor.
Başlıca yatırımcılar arasında yer alan BlackRock, Government Pension Fund Global ve Vanguard da gaza verdikleri desteği aşamalı olarak kaldıracak politikaları uygulamaya koymamış, sadece La Caixa bazı sınırlı kısıtlamalar getirmiş.
COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…
Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…
İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…
2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…
COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…
İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…