Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tarihi mesuliyetimiz yok denecek kadar az olmasına rağmen iklim değişikliği ile mücadelede en ön saflarda yer alıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Biyolojik Çeşitlilik Zirvesi’ne video mesaj gönderdi.
İnsanlık olarak küresel ölçekte zorlu ve sancılı bir dönemden geçildiğini belirten Erdoğan, “Bir taraftan son asrın en büyük sağlık krizlerinden olan koronavirüs salgınıyla mücadele ederken, diğer taraftan da salgının menfi etkilerini yönetmeye çalışıyoruz. COVID-19 salgını sağlık sorunu olmanın ötesinde, ekosistemdeki bozulmanın yansımalarından birisidir” ifadesini kullandı.
“Türkiye, Kıtaların ve Kültürlerin Değil Aynı Zamanda İklimlerin de Kavşak Noktası”
Salgının aynı zamanda insanlara biyolojik çeşitliliği korumanın, gelecek nesillere sağlıklı ve temiz bir dünya bırakmanın önemini de gösterdiğini vurgulayan Recep Tayyip Erdoğan, “İçinde hayatımızı devam ettirdiğimiz tabiat, atalarımızın bize bir mirası değil çocuklarımızın emanetidir. Salgın sonrasında insanlığın ekonomik ve sosyal adaletle birlikte bu konuda da gereken dersleri çıkaracağına inanıyorum” değerlendirmesi yaptı.
Farklı üç iklim kuşağı ve üç biyocoğrafi alan üzerinde yer alan Türkiye’nin oldukça zengin bir doğal habitat çeşitliliği bulunduğuna işaret eden Erdoğan, Türkiye’nin sadece kıtaların ve kültürlerin değil aynı zamanda iklimlerin de kavşak noktası olduğunu söyledi.
Son yıllarda attıkları adımlarla bu zenginliği daha da tahkim ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin orman alanını ve ağaç servetini çoğaltmak, biyolojik çeşitliliği geliştirmek ve çevreyi korumak için ciddi yatırımlar yaptıklarını belirtti.
“ATA Tohumu” projesiyle Türkiye’nin gen kaynaklarını oluşturan bitki çeşitlerini koruma altına aldıklarını bildiren Erdoğan, “4,5 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturarak orman varlığını 20,8 milyon hektardan 23 milyon hektara çıkardık. Tarihi mesuliyetimiz ‘yok’ denecek kadar az olmasına rağmen iklim değişikliği ile mücadelede en ön saflarda yer alıyoruz. Ayrıca biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilir kullanımı ve restorasyonuna yönelik küresel çabalara da destek veriyoruz” ifadesini kullandı.
Gelecek 10 senenin insanlığın kaderini tayin edeceğini belirten Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
“Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin gerçeğe dönüşmesi için biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik yenilikçi, etkili ve pratik projelere ihtiyacımız vardır. Halihazırda üzerinde çalıştığımız Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi’nin, 2050 yılına giden süreçte, etkili ve eylem odaklı amaçlar içeren bir yol haritasını teşkil edeceğine inanıyorum.
Biyolojik çeşitliliğin korunmasını ve ekonomiye katkısını kısa vadeli hedefler olarak asla görmemeliyiz. Ekonomik sektörlerin tamamında farkındalığı artırarak, bu alanda özel sektörün yatırımlar yapmasını teşvik etmeli, karşı karşıya kaldığımız sorunları birer fırsata çevirmeliyiz.
2022’de Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 16’ncı Taraflar Konferansı’na ev sahipliği yapacak ve 2 yıllık Dönem Başkanlığı görevini yerine getirecek olan Türkiye, bu süreçte biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı için gerekli adımların atılmasında öncü rol oynayacaktır. Bu düşüncelerle zirvenin hayırlara vesile olmasını diliyor, herkesi bir kez daha saygıyla selamlıyorum.”