Cumhurbaşkanı Erdoğan Akkuyu’dan sonra ikinci nükleer santralın da yolda olduğunu ifade ederken, Karadeniz’deki doğalgaz için 2023 tarihini verdi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Türkiye İş Adamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Kurulu’nda konuştu.
Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘na yüklenen Erdoğan, Akkuyu Nükleer Santralı’yla ilgili, “Eğer arzu ediyorsan, Akkuyu uzak değil, Akkuyu’ya gidersin, bizim nükleer enerji santralı ne durumdaymış yerinde görürsün. Kararlı bir mücadelenin ardından nihayet Akkuyu’daki santralın temelini attık, inşallah iki üniteyi 2023 yılına hizmete alacağız” dedi.
Erdoğan şöyle konuştu:
“Ülkenin en büyük ikinci partisinin başındaki zat çıkıyor dünyada yaşananları olup bitenleri yok sayarcasına pek çok hezeyanın yanında ülkemizin nükleer güç santralı projesini de karalamaya çalışıyor. Ya eline diline dursun. Eğer arzu ediyorsan Akkuyu uzak değil. Gidersin bizim nükleer enerji santralı ne durumdaymış yerinde görürsün. Bak Bay Kemal, şimdi yakında ikinci nükleer enerji santralı da geliyor. Biz durmuyoruz çalışıyoruz. 100 bin megavata Türkiye’nin enerjisini çıkaran iktidar biziz. Sizin hayatınızda sadece mum vardı mum. Gaz lambası vardı. Biz ise bunu işte bunu hale getirdik. Şu anda güneş enerjisi santralları öbür tarafta RES’ler. Sizin hayal bile edemediklerinizi biz gerçeğe dönüştürdük.”
CHP lideri, “Enerjide önümüzdeki en ciddi tehlike; pahalı Akkuyu elektriği” demiş; Türkiye’nin nükleer teknolojisini de almadığını söylemişti.
“Hidroelektrik üretimi kaynaklarında potansiyelin sınırına gelmek üzere olunduğunu da söyleyen Cumhurbaşkanı, “Karadeniz’de keşfettiğimiz doğalgazı inşallah 2023’ten itibaren sistemimize vererek bu alanda da bir rahatlama sağlayacağız” dedi.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunlar ya en pahalı enerjinin olmayan enerji olduğunu, enerji arz güvenliğinin şartının kaynak çeşitlendirmesi olduğunu bilmeyecek kadar cahiller ya da kafaları ve kalpları başka yerlere bağlı. Salgınla birlikte zirveye çıkan ekonomik krizinin lokomotifi enerji fiyatlarındaki fahiş artışlardır. Kömür fiyatlarının 5, doğalgaz fiyatlarının 10 kat arttığı bir dönemden bahsediyoruz. Bu fiyatlara rağmen enerjiye ulaşımın giderek zorlaştığı dengesiz bir küresel piyasa ikliminden söz ediyoruz. Vatandaşlara ve sanayicilerine uygun fiyatla elektrik veren ülkeler nükleerinden hidroelebaktriğine kadar tüm yatırımlarını 40-50 yıl önce tamamlamışlar, finansman yükünü o dönemde üstlendikleri kaynaklarını bugün rahatça kullanabiliyorlar. Buna rağmen sıkıntı yaşıyorlar.
Biz işte mevcut enerji kaynaklarımızdan üçte ikisinden fazlasını son 20 yılda kurduk. Nükleer güç santralımız henüz inşa halinde. Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı olarak kurulan tesisler henüz kendilerini amorti etmediği gibi yatırımlar sürüyor. Hidroelektrik üretimi kaynaklarında potansiyelimizin sınırına gelmek üzereyiz. Karadeniz’de keşfettiğimiz doğalgazı inşallah 2023’ten itibaren sistemimize vererek bu alanda da bir rahatlama sağlayacağız.”
COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…
Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…
İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…
2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…
COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…
İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…