Dün Dubai’de başlayan COP28’de bugün liderler sırayla konuşmalarını gerçekleştiriyor. Pek çok ülke liderinin sahne aldığı zirvede Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da konuşmasını gerçekleştirdi. Erdoğan yaptığı konuşmanın yanı sıra İskoçya Başbakanı Hamza Yusuf, Japonya Başbakanı Fumio Kishida ve Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Al Nahyan ile de görüşmeler gerçekleştirdi.
Konuşmasına selamlamaların ardından Gazze’de yaşanan saldırılara değinerek başlayan Erdoğan, “Dünyamız Corona salgını ve Ukrayna – Rusya savaşının ardından şimdi de Gazze’deki katliamların acı sonuçlarıyla karşı karşıya bulunuyor. Türkiye tüm bu krizlerde barışın yanında olmuş, adalet ve hakkaniyet temelinde çözüm için çalışmıştır” dedi. Türkiye’nin iklim değişikliğine de bu perspektiften yaklaştığını söyleyen Erdoğan konuşmasına Türkiye’nin hedeflerini açıklayarak devam etti: “Seragazı emisyonunda tarihi sorumluluğumuz %1’in altında olmasına rağmen kendi imkanlarımızı kullanarak çok önemli adımlar atıyoruz. 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefini gerçekleştirmeyi öngörüyoruz. 2030 senesine kadar emisyon azaltım hedefimizi iki katına çıkarttık. Bu kapsamda yıl sonu itibarıyla ise 66,6 milyon ton CO2 emisyon azaltımı bekliyoruz.”
17 sivil toplum ve düşünce kuruluşu COP28 öncesinde Türkiye’nin emisyon azaltım hedefini güncellemesi çağrısında bulunmuştu. 2053’te net sıfır hedefine ulaşılabilmesi için, 2020 yılına kıyasla 2030’a kadar en az %35 mutlak emisyon azaltımı hedeflemesi gerekiyor. Türkiye’nin geçtiğimiz yıl güncellediği emisyon azaltım planı ise emisyonların azaltılmasına değil, yaklaşık %30 artmasına neden olacak. Türkiye’nin en güncel emisyon verisi o dönemde 2020 yılına ait 523,9 MtCO2e (milyon ton karbondioksit eşdeğeri) idi. Bakanlığın 2030 için açıkladığı 500 MtCO2e indirme hedefi ile anlaşılan, 2015’te verilen baz senaryodaki gibi Türkiye’nin emisyonları önce 1.175 MtCO2e’ye çıkarılacak ve idarenin alacağı önlemlerle 700 MtCO2e civarına indirilecek. Bu, bakanlık açıklamasının bir azaltım hedefi olmadığı, aksine bu hedefin 2030’a kadar %30’dan fazla artışa neden olacağı anlamına geliyor. Erdoğan ise tam aksi bir şekilde emisyon azaltım hedefinin iki katına çıkartıldığını iddia etti.
Bağımsız kuruluşların yaptığı çalışmalara göre Türkiye; Çin, Rusya, Suudi Arabistan, Vietnam ve İran ile birlikte halen +5 derece küresel ısınmayla ilişkili iklim hedefleri olan ülkeler arasında yer alıyor.
Türkiye’nin yenilenebilir enerjideki konumunu da aktaran Erdoğan, “Toplam kurulu güç içersinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını %55’e yükselttik. Bu oranla Avrupa’da beşinci, dünyada 12. sırada yer alıyoruz” derken Türkiye’nin jeotermal kurulu gücünde ise Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü sırada olduğunu belirtti. Bunun yanı sıra hidroelektrik santralı kurulu gücünde Avrupa’da ikinci, dünyada dokuzuncu sırada bulunduğumuzu ifade etti. Hidrojen teknolojileri stratejilerinin de Türkiye’de uygulamaya alındığı söyleyen Erdoğan, net sıfır hedefi bağlamında çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörleri karbonsuzlaşma yol haritasını Türkiye’nin tamamladığını açıkladı.
Türkiye’nin 2053’te yenilenebilir enerjinin payının %69’a çıkartılmasını planladıklarını söyleyen Erdoğan, “Eşimin himayesinde başlatılan sıfır atık projesiyle atıkların geri kazanım oranını 2035 yılında %60’a taşıyacağız. Tüm bu çalışmaların maliyetinin yüksekliği hepimizin malumudur. İklim finansmanı kaynaklarına ve teknoloji transferi imkanlarına dahil adil bir şekilde erişebilmemiz bu bakımdan büyük önem arz ediyor” dedi ve 6 Şubat’ta meydana gelen depremleri gündemine aldı: “6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketine rağmen ne ekonomide ne de iklim değişikliyle mücadeledeki hedeflerimizden hiçbir zaman kopmadık. 14 milyon insanımızı ve 11 ilimizi olumsuz etkiyen depremlerin yol açtığı yaraları hamdolsun hızla sarıyoruz. Şehirlerimizin yeniden inşasasında da çevreyi korumak, iklim ve çevre dostu yapılar inşa etmek önceliklerimizin başında yer almaktadır.”
“İklim kriziyle ilgili görüşlerimizi paylaşırken hemen yanıbaşımızda Filistin topraklarında yaşanan insani krizi değinmeden geçemeyiz” diyerek Filistin’de yaşananlara tekrar dikkat çeken Erdoğan, İsrail saldırıları sonucunda çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 16.000’i aşkın Filistinli masum sivilin hayatını kaybetmesinin meşrulaştırılamayacağını vurguladı ve ekledi: “Gazze’de yaşananlar insanlık suçudur, savaş suçudur ve bu suçu işleyenlerden uluslararası hukuk önünde mutlaka hesap sorulmalıdır. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırları temelinde başkenti Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğüne haiz bir Filistin devletinin kurulmasının ehemmiyetini hepbirlikte tekrar gördük. Türkiye olarak bunun tesis ve temini noktasında hertürlü sorumluluğu almaya hazırız. Dünya beşten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür.”
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin 60. oturumunu Ocak ayında İstanbul’da gerçekleştireceklerini söyleyen Erdoğan, COP31’e ev sahipliği yapma isteğini tekrarladı ve hükümetlerden bu konuda destek istedi. COP31’e Avusturalya’nın da bir Pasifik Adası ile birlikte ev sahipliği yapmak istediği için bu konuda bir rekabet içinde bulunuyor. COP31, Batı Avrupa’nın yanı sıra Kuzey Amerika ve Yeni Zelanda’yı da içeren “Batı Avrupa ve Diğerleri” grubu tarafından düzenlenecek.
1 Ocak’tan itibaren yeni binaların kullandıkları enerjinin en az %10'unun yenilenebilir enerjiden karşılanması zorunlu olacak.…
Joe Biden'ın yönetimi, Paris Anlaşması kapsamında seragazı emisyonlarını 2035 yılına kadar 2005 seviyelerinin %61 ila…
Günlük hayatın büyük bir bölümünde insanların farkında olmadan hava, su ve gıda vasıtasıyla birçok mikroplastiğe…
Yeni yapılan bir çalışma, iklim değişikliği nedeniyle Türkiye’de zeytin üretimine en uygun alanlarda daralma beklendiğine…
Son verilere göre, Türkiye 2024 yılında üç kömürlü termik santral planını iptal etti, ancak OECD…
Fosil yakıtları aşamalı olarak sonlandırmak için Küresel Güney ülkelerinin başlattığı pakt giderek büyüyor. İklim krizinden…