Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi (CESD) tarafından bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen “Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması”nın sonuçları enerji ve ekonomi politikalarına duyarlılığın arttığını ortaya çıkardı.
Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (CESD) gerçekleştirdiği “Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması”nın sonuçları, Proje Koordinatörü, Enerji Sistemleri Bölüm Başkanı ve CESD Müdürü Prof. Dr. Volkan Ş. Ediger ve proje çalışanları Prof. Dr. Çiğdem Kentmen Çin, Prof. Dr. Meltem Ucal, Doç. Dr. Gökhan Kirkil ve Dr. Öğr. Görev. Emre Çelebi’nin yer aldığı basın toplantısı ile paylaşıldı.
Bu yıl üçüncüsü gerçekleşen “Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Anketi” 16 kent merkezinde ikamet eden 18 yaş ve üzeri 1.209 kişi ile yüz yüze yapıldı.
Enerji Pahalılığı ve Ekonomik Sorunlar 2018’e Damga Vurdu
Anket kapsamında “Türkiye enerji sisteminin en önemli sorunu nedir” sorusuna verilen yanıtlarda %42 ile iki yıl üst üste “pahalılık” ilk sırayı aldı. 2016’da katılımcıların %39’u “ithal enerjiye bağımlılık” yanıtını verirken, 2017 yılında bu oran %17, 2018 yılında ise %11 oldu. Çevre sorunları ise son iki senedir %16 ve %15 oranlarıyla ilk üç içinde yer alıyor.
Sorun sıralamasında pahalılık ilk sıraya yükselirken, fiyatları normal bulanların oranının da geçtiğimiz yıllara göre düşük olduğu ortaya çıktı. 2016 yılında “elektrik fiyatlarını nasıl buluyorsunuz” sorusuna, katılımcıların %86’sı “yüksek” ve “çok yüksek” cevabını verirken, %13’ü elektrik fiyatlarını “normal” bulduğunu belirtti. 2017’de yüksek bulanların oranı
%80, normal bulanların oranı %19 iken, 2018’de yüksek bulanların oranı %90’a çıktı. Aynı kategoride “normal” bulanlar %8’e kadar gerilerken, yüksek bulanların oranlarının siyasi parti tercihleri incelendiğinde HDP %86, Ak Parti %87, CHP %92, MHP ise %93 olarak gerçekleştiği görüldü.
Ankette, “Oy verdiğiniz partinin enerji politikaları konusunda ne derece bilgilisiniz” sorusuna verilen yanıtlardan “çok bilgiliyim” diyenlerin oranı %8-10-15 şeklinde artarken, “bilgili değilim” diyenlerin oranı %75-47-49 olarak azaldı. Öte yandan, “Oy verirken partinizin enerji politikalarını ne derece dikkate alırsınız” sorusuna verilen olumlu yanıtlarda da ciddi artışlar gözlendi. “Dikkate almam” diyenlerin oranı 2016-2018 arasında %55, 44 ve 35 olarak düşerken, “çok dikkate alırım” diyenlerin oranı ise %15-17-34 olarak arttı.
Anket sonuçlarına bağlı olarak, seçmenlerin partilerin enerji politikaları hakkındaki farkındalığının arttığı gözlendi.
Ankete katılanlar, hükümetin enerji politikalarında başarılı buldukları alanları “doğalgaz temini”, “petrol ve doğalgaz boru hatları” ve “elektrik üretimi-iletimi-dağıtımı” olarak sıraladı. Olumlu bulanların oranları “doğalgaz temini”nde %54-46-43; “petrol ve doğalgaz boru hatları”nda %55-42-36; “elektrik üretimi-iletimi-dağıtımı”nda ise %51-39-37 olarak gerçekleşti. Enerji fiyatları da 2016-2018 arasında %23-11-22 oranlarıyla en az olumlu bulundu. Hükümetin enerji politikalarından en kötü bulunanlar arasında ise enerjide özelleştirme ve nükleer enerji yer aldı.
Ekonomi Hassasiyeti Çevre Sorununun Önüne Geçti
“Dünya enerji sorunlarından hangisi en önemlidir” sorusuna verilen yanıtlarda ilk üç sıralama değişmedi. Anket kapsamında “çevre ve insan sağlığı” diyenlerin oranı geçtiğimiz yıllara göre %41’den %32’ye düşerken, “enerji fiyatlarının yüksekliği/dalgalanması” diyenlerin oranının %16’dan %20’ye yükseldiği görüldü. Üçüncü sıradaki “iklim değişikliği/küresel ısınma” ise %12 ile aynı kaldı. “Küresel iklim değişikliğine inanıyor musunuz” sorusuna “evet” cevabı verenlerin oranı 2016’dan 2017’ye %9 artarak %78’ten %87’ye çıkarken, 2018 yılında %87’den %77’ye düştü.
Türkiye’de enerjiden kaynaklanan en önemli çevre sorunu geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi hava kirliliği olarak görülürken, bitki örtüsünün bozulması seçeneği %12,9 gibi ciddi oranda artarak ikinci sıraya yerleşti. 2016’da %19,8 ile ikinci sırada bulunan insan sağlığı ile üçüncü sırada bulunan iklim değişikliğinin azalması ile bir sıra geriledi. “Hangisinin küresel ısınmaya en fazla etkisi vardır” sorusuna verilen yanıtlardaki sıralama 2017’de %44 ile sanayi, %25 ile şehirleşme, %10 ile enerji olmuşken, 2018’de sanayi %42, şehirleşme %23 ve doğal nedenler %10 oldu.
Yenilenebilir Enerjiye Destek Devam Ederken Kaynaklar Değişiyor
Ankette yer alan “Yaşadığınız il sınırları içinde …. santralı kurulmasını ne derece desteklersiniz” sorusuna 2018 yılında verilen yanıtlarda farklı sonuçlar ortaya çıktığı gözlemlendi.
2016 ve 2017 yıllarında doğalgaz, jeotermal ve kömür ilk üç sırada yer alırken, 2018 yılında, güneş %79, rüzgar %78, doğalgaz ise %57 olarak karşımıza çıkıyor. 2016 ve 2017 yıllarında, en az desteklenen nükleer %27-20 ve hidroelektrik %27-22 iken 2018’de kömür %19, nükleer ise %14 oldu.
“Maliyetleri aynı ve kolaylıkla erişilebilir olsalardı, hangisini evdeki enerji ihtiyaçlarınızı karşılamak için kullanmayı tercih ederdiniz” sorusuna verilen yanıtlardaki ilk üç seçenek diğer yıllarda olduğu gibi doğalgaz, güneş ve rüzgar oldu. Üç yıl içerisinde karşılaştırma yapıldığı zaman, 2016-2018 arasında doğalgaz %63’ten %40’a düşerken rüzgar %6’dan %17’ye yükseldi. Güneş ise %21, 30, 23 olarak gerçekleşti.
Katılımcıların %59’u ısınma, %35’i tüketilen elektriğin üretilmesi amacıyla doğalgazı ilk sırada tercih ederken, %24’ü güneşi, %21’i ise rüzgarı tercih ediyor.
Halk En Çok Isınma İhtiyacı için Para Harcıyor
2016 ve 2017 yıllarında yapılan anket sonucuna göre, enerji tüketiminde ısınma %65 ile ilk sırada yer alırken, %22 ile aydınlatma ve ev aletleri ikinci sırada yer aldı. 2018 yılında ise ısınmaya harcanan para %8’lik artışla %74’e yükselirken, aydınlatma ve ev aletleri %22 oldu.
Isınma için tercih edilen enerji kaynağı geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da ‘doğalgaz’ oldu. 2016-2018 arasında katılımcıların %54, 52, 54’ü ısınma için doğalgazı tercih etti. İkinci sırada gelen kömür, aynı yıllarda %25’ten %19’a düşerken, her üç ankette de odun ve elektrik, üçüncü ve dördüncü sırada yer aldı.
Anket sonucuna göre, ısınma amaçlı yakıt tercihinin gelir gruplarına göre dağılımında, her zaman gelir düzeyinin artmasıyla odun kullanımının azaldığı, doğalgaz kullanımının arttığı ortaya çıktı.
Evlerin %54’ünde Isı Yalıtımı Yok
Araştırma kapsamında ısı yalıtımı ile ilgili önemli verilerin ortaya çıktığı gözlemlendi. 2016 ve 2017 yıllarında, evinde ısı yalıtımı olanların oranı %34 ve 32, olmayanların oranı %65 ve 66 oldu. 2018 yılında evinde ısı yalıtımı olanların oranı %44’e çıkarken, olmayanların oranı %54’e düştü. Bu oranlarla 2018 yılında ısı yalıtımında önemli gelişmeler sağlandığı ortaya çıktı.
2018 yılında, evlerde bulunan ısı yalıtımı oranının gelir ve eğitim düzeyiyle bağlantılı olması, bu kategorinin en dikkat çekici sonuçlarından birisi oldu. Öte yandan, ısı yalıtımı olan evlerin bölgesel dağılımı, %71 ile İstanbul, %57 ile Orta Anadolu, %51 ile Batı Karadeniz olurken, diğer bölgeler %38’in altında kaldı.
Ankette yer alan enerji tasarrufu önlemleriyle ilgili sorularda, “enerji verimli aydınlatma ürünleri” %26, “enerji verimli ısı sistemleri” %22, “enerji verimli elektrikli ev aletleri” %21 ile ilk üç sırada yer aldı.
Enerji tasarrufu ve tüketici davranışları incelendiğinde, “kullanılmayan alanlarda aydınlatmayı kapatmak” %33, “kullanılmayan alanlarda ısıyı kapatmak” %22 ve “bulaşık, çamaşır ve ütüyü biriktirerek yapmak” %17 oranlarıyla ilk üç sırada yer alırken, tüketicilerin yarıdan fazlasının belirtilen önlemleri sıklıkla uyguladığı görüldü.
Araştırmanın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…
Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…
Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…
Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…